Narcos перевод на английский
83 параллельный перевод
Narkotik'in burada gözetleme yapmadığından emin olun.
Making sure them narcos don't set up in there?
- Narkotik mi?
- Narcos?
En azından narkotik köşelerden gidene kadar.
At least, until these narcos roll up off some of these corners.
Narkotik geri gelebilir.
Man, narcos might come back.
Komiser ve adamları günlerdir burada adamlar bütün gün burada ama hiç kimseyi tutuklamadılar...
And Monk Man and his crew been here for grinding for days... and narcos ain't even blink.
Narkotik!
Narcos.
Kaçın hemen!
Narcos!
Millet! polis polis!
Yo- - narcos, narcos!
Narkotiktensin..
You a narcos.
Uyuşturucu satıcılarının türlü türlü fiyatlarla çalıştığını gördüm.
I've seen that narcos operate at a different economic scale.
Bu satıcılar gerçekten uçuk tipler dememiş miydim?
Didn't I tell you these narcos are really eccentric?
Uyuşturucu kartelleri yapar böyle şeyleri.
Narcos do this to each other.
Ne güzel ki, Narkotikler hepsinden zengindi.
And lucky for us, the narcos were richer than them all.
Dostum, Norkatik'e karşı çok büyük bir sevgisi vardır.
Boy, did he have a lot of love for the narcos.
Narkotik'e karşı benim de çok büyük bir sevgim yok.
I don't have a lot of love for the narcos either.
Bu kaçakçıların işiydi Suárez.
It was the narcos, Suárez.
Bilgi kaçakçılarla ilgiliyse evet, adamlarım hemen ilgilenir.
If this was information about the narcos, yes, my people are interested.
Kaçakçıların tüm karakollarda muhbirleri var.
The narcos have informants in their department.
Sorun Suárez'in hem Narkotik'e hem de kaçakçılara çalışmasıydı.
Problem was, Suárez was on both the DEA and the narcos'payroll.
Uyuşturucu kaçakçılarının istediği sadece adaletin yok olması değil. Aynı zamanda hükümetin çıkarlarına engel olmaktır.
What interests the narcos isn't just the fall of the Minister of Justice, but also to impede the strategy of the government to combat his interests.
Her fırsatta uyuşturucu kaçakçılarını kötüledi. Bizim bile dokunamadığımız adamların peşine düştü.
He denounced narcos at every opportunity, going after the guys that we hadn't been able to touch.
Rodrigo Lara uyuşturucu kaçakçılarına karşı duruşuyla Kolombiya'daki en önemli siyasi figür hâline geldi.
Rodrigo Lara became the most important political figure in Colombia with his stand against the narcos.
Amerikan burunlarını tatmin etmek için, uyuşturucu tacirleri operasyonlarını şahlandırdılar.
To satisfy American noses, the narcos ramped up their operations.
Hatta uyuşturucu tacirlerinin kendi uyuşturucu koklayan köpekleri vardı.
The narcos even had their own drug-sniffing dogs.
Birinin, bir yerde uyuşturucu tacirlerinin hazinesini ele geçirmeyi denemesi kaçınılmaz bir sondu.
It was inevitable... someone, somewhere would try to snatch the narcos'treasure.
Forbes Dergisi diyor ki... uyuşturucu tacirlerinde, bu ülkenin en zengin açgözlü herifinden daha fazla para var.
Forbes Magazine says... that the narcos have more money than the richest capitalist pig in this country.
Ve bu şekilde, uyuşturucu tacirleri daha henüz ilk günden beni belgelediler.
And just like that, the narcos had me on file the very first day.
Uyuşturucu tacirleri toplantı yapacak sonrasında da parti verecekler.
The narcos are having a meeting and then a party.
Sonrasında doğruca uyuşturucu tacirlerinin buluşmak üzere olduğu süslü hotele gittik.
Then we went straight to a fancy hotel where the narcos were about to meet.
Pablo, Marta Ochoa'nın kaçırılmasını bütün uyuşturucu tacirlerini ilk defa toplamak için bir fırsat bildi.
Pablo took advantage of the kidnapping of Marta Ochoa to bring all the narcos together for the very first time.
Er ya da geç, tacirlerin yıkılacağını söylüyordu.
Sooner or later, he figured the narcos would cave in.
Tacirlerin kendi ordusu vardı, ama ben ve Pena'nında aynı şekilde bir ordumuz vardı.
The narcos had their army, but me and Peña had ours, too.
Kolombiya kaçakçıların en çok korktukları şeyi kabul etti, suçlu iadesi.
Colombia agreed to the one thing narcos feared most : extradition.
Kaçakçılar bir kez daha ortak bir düşmana karşı birleştiler, Amerika'da hapis.
Once again, the narcos were united against a common enemy : jail in America.
Kaçakçılar satın alabileceği adayları satın aldı.
Those the narcos could buy, they bought.
Bu kaçakçılara, ülkemizde dava açıp suçlasak bile Kolombiya'nın onayı olmadan onları buradan çıkaramayız.
But even if we indict these narcos in the United States, we still can't get them there without Colombian approval.
Kaçakçılar kokaini dağıtması için Ellis McPickle diye bir adama para veriyorlarmış.
The narcos have been paying some guy named Ellis McPickle - to run coke all over the place.
Bunlar Miami'deki kaçakçıların hesabından.
These are from the narcos'account in Miami.
Kaçakçılar için kokain taşıyan eski bir CIA pilotu.
Former CIA pilot flying coke for the narcos.
O andan sonra Reagan'a göre kaçakçılarla savaşmak komünistlerle savaşmak demekti.
From then on, according to Reagan, fighting the narcos was the same as fighting the commies.
Kaçakçıların canına okuyorduk ve onlar bunun farkındaydı.
We were kicking ass, and the narcos were feeling it.
Kaçakçılar içinse, bu bir savaş ilanıydı.
And for the narcos, this was a declaration of war.
Başkan olması en çok bizim işimize yarayacaktı.
Gaviria had come out in favor of extraditing the narcos to the United States, and it was in our best interest that he win the presidency.
Bizim Gacha'yı istediğimiz kadar, kaçakçılar da Gaviria'yı istiyordu.
As hard as we were going after Gacha, the narcos wanted Gaviria.
Bütün ülkeye ve dünyaya kaçakçılara karşı yapılan mücadelede yeni bir aşamaya geçildiği sinyalini verdi.
It signaled to the country and to the world that the fight against the narcos had moved to a new level.
Keşke kaçakçıların iadesi konusuna bu kadar yoğunlaşmasaydı.
I wish he didn't focus so much on extradition of narcos.
Hem kaçakçıların hem de gerillaların bölgesinin dışında bir yerde.
It's out of the guerrilla zone and away from the narcos.
Kaçakçılar arasındaki bir görüşmeyi yakaladık.
We, uh, intercepted a discussion between narcos.
Hangi kaçakçılar?
Which narcos?
Elçi, Manuel Noriega kaçakçılara güvenli liman sağlayacak ve büyük ihtimalle kokain ticaretleri için sevk yeri verecektir.
Ambassador, word is Manuel Noriega is providing safe harbor for the narcos, and possibly shipping points for their cocaine.
Narkotikçilerin yaptıkları bu değil midir?
Isn't that what narcos do, pretend?