Natasha перевод на английский
1,419 параллельный перевод
Annesi gittikten sonra Natasha'yı gördün mü?
Did you see Natasha after her mother left?
Natasha!
Natasha!
Natasha'yı getir.
Get me Natasha.
Çünkü William, yani bu, yarın bir Rus kızla evleniyor, Natacha ile.
Because William, that guy, is marrying a Russian, Natasha.
Ben Natacha.
My name is Natasha.
Natacha! Natacha!
Natasha!
William bizi evine götürdü. Nişanlısı ve onun ailesi ile bir "komünolka" da yaşıyordu.
William took us to the Komunolka where he and Natasha lived.
onun adı artık Natasha.
she is Natasha now.
Natasha seksi değil mi?
Isn't Natasha sexy?
Bu Natasha biraz komik!
This Natasha is some joke! - What!
Natasha erkek gibi görünüyor.
Natasha seems to be a man!
Natasha nerede?
Where is Natasha?
Bayan Sweety, Natasha odasında.
Ms. Sweety, Natasha is in her room.
O, Natasha mı?
Is she Natasha?
Natasha neredeyse ben de oradayım.
I'll go wherever Natasha goes.
Aslında o Natasha'nın arabasına atlayıp sakatlandı.
The fact is that he was run over by Natasha's car and has become disabled.
Natasha, çok güzel görünüyorsun.
Natasha, you look gorgeous.
Natasha, sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
Natasha, I want to tell you something very important.
Natasha, bu senin arkadaşınla ilgili.
Natasha, it is about that friend of yours.
Natasha, ondan uzak durmalısın... hatırım için.
Natasha, you must keep away from him... for my sake.
Natasha, çekim hazır.
Madam, the shot is ready.
Ve Natasha, güçlü ol.
And Natasha, be strong.
Hayır, ben posteri gördüm ve Tanya yerine Natasha yazıyordu.
I saw that poster and the name was Natasha instead of Tanya.
Natasha Mirchandani.
Natasha Mirchandani.
Natasha için, ilk önce halayı ikna etmemiz gerekiyor.
To woo Natasha, we have to tackle her aunty first.
Kız kardeşin Natasha beni davet etti.
Your sister Natasha invited me.
Akşama. Bugün, Natasha başlıyor.
Today, we are launching Natasha.
Hayır, demek istediğim, Natasha'nın müzik partisine katılacağız.
No, I mean we are going to Natasha's music launch party.
Gerçekten. Natasha da ne çay ne de kahve sever.
Even Natasha doesn't like tea or coffee.
Natasha, harika görünüyor, değil mi?
Natasha looks wonderful, isn't she?
Ve şimdi, Natasha'ya altın takılarını sunarız.
And now we also like to present, collection G'gold jewellery to Natasha.
Hadi şimdi Natasha'ya odaklanalım.
Let's now watch Natasha exclusively on zoom.
Natasha, buraya sana önemli bir şey söylemeye geldim.
Natasha, I came here to say something important. - Important!
Natasha, ben oradan gelirken o, deli bir köpek gibi üzerime atladı.
Go away. Natasha, while I was coming from there he jumped on me and bit me like a mad dog.
Natasha seni fiziksel ve zihinsel olarak özürlü sanıyor.
Natasha thinks that he is physically and mentally disabled.
Natasha'ya gerçekte kim olduğunu göstereceğim.
Now, I'll show Natasha who he really is.
Natasha bu konuda bir şey öğrenirse incinir.
Natasha would get hurt, if she knows about it.
Natasha benimle ilgili gerçeği öğrenince sence ne yapar?
? If Natasha learns the truth about me, do you know what she will do?
Ben Natasha'dan bahsediyorum.
I am talking about Natasha.
Şu andan itibaren, ben sana ne dersem onu yapacaksın yoksa işe yaramaz vücudunu paramparça ederim.
From now onwards, do as I say in front of Natasha, or else I'll make all parts of your body useless.
Natasha, Rocky mimar değil.
Natasha, Rocky isn't an architect.
Natasha, ben senin için en iyisini istiyorum.
Natasha, I'm your well wisher.
Tesisatçı, kapa çeneni Natasha'nın benim olduğunu unutma.
Shut up, you plumber... Don't forget that Natasha is mine.
Neden Natasha'ya patronumun katil olduğunu söyledin. Bir dakika, bırak konuşayım.
What did you tell Natasha that he is a murderer.
Yani, sen zavallı Natasha'yı kandırmaya çalışıyorsun.
So, you were trying to cheat my innocent Natasha.
Tek yaptığım Natasha'ya kur yapmaktı!
What all I did to woo Natasha!
Ben Natasha'nın komşusunun musluğunu tamir etmeye gitmiştim.
I went to Natasha's neighbor's house to fix a tap.
Orada Natasha'yı gördüm.
I saw Natasha from there.
Natasha.
Natasha.
Natasha, sen ne zaman geldin?
Natasha, when did you come?
Natasha, sana bir şey söylemek istiyorum...
Natasha, I want to tell you that...