Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ N ] / Nations

Nations перевод на английский

2,153 параллельный перевод
Birleşmiş milletler uluslar arası bir organizasyondur Amerika ve İngiltere birbirlerine biriyle savaş çıkarıp çıkaramayacaklarını danışırlar. ve verilen tavsiyeler hiç kabul edilmez.
The United Nations is an international organisation that America and Britain consult to see if they should start a war with somebody and whose advice they then completely ignore.
Şu iki ülkenin bakış açıları ne kadar ilginç.
What interesting insights we now have into the people of our two nations.
Ama bu iki ülkenin insanları nasıldır?
But what about the people of our two great nations?
Ve böylelikle bu olağanüstü televizyon dizisi sona erdi. bu seriler bizim iki ülkenin insanlarının arasının iyi olmasını sağladı.
And so this extraordinary television series has come to an end, the series that brought the people of our great nations even closer together.
İşte Birleşmiş Milletler kimlik kartı.
Here is his map of the United Nations.
Charles'ın şifrelerini kırdıkları andan itibaren uçaklara kaza yaptırıp, başka ülkelere saldırabilirler.
Within seconds of breaking Charles'encryption, they would be capable of crashing planes, attacking foreign nations.
İnsanların iletişim kurması gerekli bu yüzden belki de uzaylı ulusları da mesajlarını yaymak istiyordur önermesine dayanıyor.
It's based on the premise that humans need to communicate. So perhaps alien nations also want to get their message out.
Gençliğinde, Dwight Dixon Birleşmiş Milletler Barışkoruyucuları'nda mavi berelilerden biriydi.
In his youth, Dwight Dixon brandished the blue beret of the United Nations Peacekeepers.
Sanırım, Birleşmiş milletler demek istedin, pis nefes.
I think you mean United Nations, cock breath.
O polislerin Kralın 11 ulus gerisinde olduğunu duydum.
I've heard that the cops of 11 nations are out to get King.
Cihanları birleştiren Yuan'ın Kurucusu Cennetin isteğini iyi anladı ve tüm ulusları himayesine aldı.
The Father of Yuan who unified the world... knew well the will of Heaven... and took in all nations under him.
Bu hakikaten planlanmış amaçlara hizmet edecek ve sahiden sadece ülkeler arası uyumu değil dünyanın tüm ulusları arasında ki uyumu ve iletişimi de destekleyecek.
That it will indeed serve the purposes intended and that it will truly promote not only harmony between the states, but harmony and communication between the nations of the world.
Güzel bir hatun için tüm ulusa karşı yetkisini kötüye kullanıyor.
He abuses his authority to lure babes of all nations.
Birleşmiş Milletler bize, "Homeworld Security" adı altında büyük çapta kaynak sağladı.
We've got massive funding from the United Nations, - all in the name of Homeworld Security.
Uzun zaman önce,.... bu dört ulus uyum içinde yaşıyordu.
Long ago, the four nations lived together in harmony.
Aynen yazıldığı gibi Tanrı'n seni bir toprağa getirdiğinde tıpkı senden öncekiler gibi, eski halkları oradan göndermelisin.
As written, "When the Lord your God " I take you to land, " sacrificed many nations before you,
Binlerce protestocu geldi tek vücut olabilmek için BM etrafındaki yolları dolduruyorlar.
Protestors came by the thousands filling block after block around the United Nations to make a single...
Uzun zaman önce, Dört ulus birlikte uyum içinde yaşıyordu.
Long ago, the four nations lived together in harmony.
Ateş Ulusu'nun en büyük suçlularını tutuyor, değil mi?
It holds a fire nations most dangerous criminals, right?
Sonunda 10 beylik bir araya gelip bu grubu ortadan kaldırma kararı aldı.
Finally, due to the collarborations of ten nations
Yan Guo bundan böyle hiç kimseyle savaşa girmeyecek ve diğer 9 beylik ile barış içinde yaşayacaktır!
From now on, Yan Guo will no more go into war and live peacefully with the nine nations
Dört ulus birlikte uyum içinde yaşıyordu.
Long ago, the four nations lived together in harmony.
Uzun zaman önce, Dört ulus birlikte uyum içinde yaşıyordu.
the four nations lived together in harmony.
Claude Denizet, Birleşmiş Milletler Özel Delegesi.
Claude Denizet, Special Negotiator for the United Nations.
"Bu gün Birleşmiş Milletlerde Bir Rus heyeti Amerika'yı güney İngiltere'deki bir Amerikan hava kuvveti üssünde kaybolan birkaç taktik nükleer silahı rapor etmemekle suçladığında şimdiye kadar hiç görülmemiş olaylar yaşandı."
Unprecedented scenes at the United Nations today, when a Russian delegation accused the US of failing to report the loss of several tactical nuclear weapons from an American air force base in southern England.
Asırlar önce, bu dört ulus uyum içinde yaşıyordu.
Long ago, the four nations lived together in harmony.
Asırlar önce, bu dört ulus uyum içinde yaşıyordu.
Long Ago, The four nations lived together in harmony.
Dört ulusun, farklılıklarını bir kenara bırakıp, birbiriyle uzlaştığı bir grubuz.
A group that transcends the divisions of the four nations.
Birleşmiş Milletler, Dünya vatandaşlarından paniğe kapılmamalarını isteyen bir bildiri yayınladı.
The United Nations have issued an edict asking the citizens of the world not to panic.
Birleşmiş Milletler General'i konuşuyor. Dalek Filosu'na sesleniyoruz.
This is the Commander General of the United Nations calling the Dalek fleet.
Birleşmiş Milletler, kentsel nüfusun evlerinde kalması yönünde dünya çapında bir direktif yayınladı.
The United Nations has issued a directive worldwide, telling urban populations to stay indoors.
Zengin ülkelerin teknolojileri ve kaynakları sayesinde mega mühendislik projeleri gerçekleştirme seçeneği var.
At least major industrial nations have the option of mega-engineering projects, with the technology to protect themselves and the resources to pay for it.
Nedir bu, Birleşmiş Milletler'in Pegasus sürümü mü?
What's this, a Pegasus version of the United Nations?
Bu yüzden birçok millet, birçok şirket ve John Q. Public baş döndürücü sayılardaki sorunları kabul edeceklerdir.
So many nations, so many corporations, and John Q. Public will have to agree on a dizzying number of issues.
"Başkan, Birleşik Devletler'deki varlığını tehlike olarak gördüğü karşıt ulusların vatandaşlarını ve tüm diğer varlıklarını düşman olarak gösterme, ve bunların yakalanışı, zaptı veya ihracı için gerekli düzenlemeleri yapma yetkilerine sahiptir."
"The President is hereby empowered to designate as alien enemies any citizens or subjects of hostile nations..." "... residing in the United States whose presence he regards as dangerous, and make regulations for their apprehension, restraint or removal. "
Fiyatlarınızı açlık içinde olan ülkeler mi belirliyor yoksa Aeonium şirketi Üçüncü Dünya ülkeleri için bir çeşit açlık indirimi mi yapıyor?
Your altruism is an example to us all. Does that apply to the prices you charge the starving nations, or does Aeonium offer some kind of Third World starvation discount?
Fransızlar hijyen konusunda, diğer uluslara nazaran, ellerinde büyük miktarda malzeme bulundururlar.
French set great store by hygiene when it comes to other nations.
" Sevgili dostum,... Barış antlaşması imzalandı fakat kongre diğer uluslarla olan ticari ilişkileri güvence altına almam için Paris'te kalmamı bildirdi.
" My dearest friend, the peace treaty is done but the Congress have instructed me to remain in Paris to secure commerce with other nations.
Ticaret de, diğer şeylerin yanında, diğer ulusların bize borç para verme isteklerine dayanıyor.
Trade depends, among other things, on the willingness of other nations to lend us money.
Buradaki temel düşünce, eğer eyaletlerin kongreye borcu olursa, diğer ulusların bize borç vermeye daha meyilli olacağıdır.
The idea being that if the states owe Congress money, then other nations will feel more inclined to lend it to us.
Önümdeki bu büyük örnek ve uğruna sıklıkla her şeyimi riske attığım ve hiçbir zaman beni yanıltmayan Amerikan halkının inancı ve şerefiyle sizlere, her zaman ve tüm uluslar karşısında adil olacağımın ; tüm dünya ile, barış, kardeşlik ve yardımseverliği sürdüreceğimin ; ve Birleşik Devletler Anayasası'nı gücümün çok üstünde tutmak için en yasal zorunlulukları önüme koyacağımın en kati sözünü veririm.
With this great example before me... and with the faith and honor of the American people... upon which I have so often hazarded my all and never been deceived, I make you the following solemn promises : To do justice at all times and to all nations ;
Birleşmiş Milletlerin İlk Önergesi
845 ) } UNITED FEDERATION OF NATIONS RESOLUTION NUMBER ONE
Evet. Birleşik Milletlerin de onayıyla birleşen birçok devlet Britanya İmparatorluğu ile aynı seviyede olacak.
I despise you! it will give birth to a gigantic alliance of nations that will rival the Holy Britannian Empire!
Bunun adı Birleşmiş Milletler Federasyonu!
And its name shall be the United Federation of Nations!
Aslında, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi onaylanırsa ülkemize çok güçlü bir rakip ortaya çıkacak.
ratification of this united states charter will create a federation of nations that will rival our own nation.
Her ülkenin temsilcilerini kandıran Kara Şövalyeler oldu.
It was the Black Knights who convinced the representatives of these nations to do this.
Birleşmiş Milletler Federasyonu Yüce Meclis Başkanı Japonya Birleşik Devletleri Temsilcisi Sumeragi Kaguya.
- United States of Japan ) All ratifying nations to the united states charter do hereby abandon native military power forever.
Her ülkenin ordusu bir araya gelirse düzensizlikler oluşacaktır.
The source of disturbances in the world is the possession of military power by disparate nations.
Diğer ulusların da sorunumuzu bilmesini istiyorum.
I want the other nations to hear our complaint.
Tarık, Irak'ın Birleşmiş Milletler önündeki saygınlığı konusunda endişeli.
Tariq is concerned about Iraq's reputation at the United Nations.
Hâlen, ordunun bölge görevlendirmesi Kyushu, China ve Hokuriku'da...
and Hokuriku are on alert. all 47 nations have just ratified the united states charter. Coming up next... we've finished preparations for your review of the troops.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]