Nerf перевод на английский
94 параллельный перевод
Seni kendini beğenmiş, ahmak pasaklı serseri!
Why, you stuck-up, half-witted scruffy-looking nerf herder!
Spastik bir sinir küpü gibi davranıyorsun her zaman.
You're a spastic Nerf bag all the time.
Worf, onun atış düzenini incele.
'Nerf, analyze its firing pattern.
Goril kadar güçlü, ve pamuk gibi yumuşak.
Powerful like a gorilla, yet soft like a Nerf ball.
Oyuncak toplar, frizbi.
Nerf balls, flying disk.
Bilgisayar oyunları, video kütüphanesi, korolarımız, mini basketbol, flört geceleri. Babam kimle flört edecekmiş ki?
Uh, computer games, a video library, sing-alongs, nerf basketball, date nights.
Xander!
Nerf! Nerf!
Xander!
Nerf!
Bıçak!
Nerf!
Batak!
Oh, " nerf'.
Batak değil.
Not " nerf'.
Hep söylemişimdir. Arabaları kağıttan yapmaları lazım.
What I've been saying all along £ £ all the cars should be made out of Nerf.
Peki bu arabayı yağmurda ne yaparız.
What happens to your Nerf car when it rains?
Yoksa o salak ekonomi öğrencileri koridorda basketbol oynarken kafamı şişirecek.
Otherwise I can hear those idiot econ majors playing Nerf basketball down the hall.
Yeğenim için spor malzemesi bakıyordum. Aslında yeğenim derken kendimden bahsediyordum.
Uh, I was just picking up a Nerf hoop for my nephew, and by nephew, I mean me.
Nerf futbol ürünleri...
He's going to be selling Nerf footballs.
Sünger bovlingine de hiç şans tanımadınız.
You didn't even give Nerf Bowling a chance.
Dostum, şu oyuncak futbol topunun benimle konuştuğuna yemin edebilirim.
Dude, I could have sworn that Nerf football was just talkin'to me.
O hareketi sadece sınıfta yaptım. Üstelik de oyuncak şişeyle!
The only time I did that move was in class, and it was with a Nerf bottle.
Nerf marka olanlar, on beşinci koridorda.
Aisle fifteen for Nerf.
İğrençsin, seni ayak takımı çobanı!
You suck, you nerf herder!
Dito, sana ulaşması için arkadaşın Nerf'ü aradım.
Dito, I called your friend Nerf to call you.
Arkadaşın Nerf, o iyi bir çocuk. Eğer gelmeye karar verirsen, seni havaalanından alabileceğini söylüyor.
Your friend Nerf, uh, he's a good kid, you know.
Nerf oraya tırmanıp "Bruce Lee" mi yazdın?
Nerf, you climbed all the way up there?
Dito, ben Nerf.
Uh, Dito, this is Nerf.
Eski arkadaşın, Nerf.
Your old friend Nerf.
Nerf Queensbridge'de takıldıklarını söylemişti.
Nerf told me where they stay down by Queensbridge.
Nerf, bu arabayı nereden buldun?
Hey, fuckin', Nerf, where the fuck did you get a car?
Nerf.
Nerf.
Benim adım Nerf.
My name is Nerf.
Nerf köşebaşında olabileceğini söylemişti.
Yeah, Nerf told me, you know, you'd be here in your corner.
Nerf'te kalıyorum.
Nerf's.
Nerf'ün annesinde yani.
Nerf's mother's.
Nerf " ün babası da siyah.
Nerf's dad is black.
Nerf, Nerf işte.
Nerf's fuckin'Nerf, man.
Nerf, gidelim.
Nerf, let's just fuckin'go.
Nerf!
Nerf!
Nerf, annenin arabasını al.
Nerf, get your mother's car.
Antonio ve Nerf aradı.
Antonio and Nerf called.
Nerf anlattı, değil mi?
Nerf told you, right?
Eh işte, şöyle böyle.
A little Nerf here and there.
Keyif çatıyorsunuz.
Nerf ball.
Ne yani keyif çatmak artık eğlenceli değil mi?
What? So, Nerf isn't cool anymore?
Ve bir de o elemanlar benimle dalga geçti. Keyif çatıyormuşum...
And yet those guys are making fun of me, calling me a Nerf.
Bana paşalar gibi keyif çattığımı söylemiştin.
You told me that I lead a... A cushy, wimpy Nerf life.
"Kes sesini seni pis çoban"
Leia : ♪ shut up, you scruffy nerf-herder ♪
Köprüleri yasaklayalım mı? ... "Let's Nerf the World".
Should we outlaw bridges- - Let's Nerf the world.
Nerf Sidewalks.
Nerf sidewalks.
Meg'in tuvaletteki Nerf topu gibi olmasına izin vermeyeceğim.
Two crafty dwarves in your house, after your daughter? Wait. Do dwarves grant wishes?
Pekala Lois, ama bağırsağımın bana ne diyeceğini biliyorum.
I'm not gonna let Meg turn out like my Nerf football in the hall closet.
Büyük güneş gözlüğü, stres topu... bisiklet kornası... levrek... fare tuzağı... lastik tavuk...
really big sunglasses, nerf ball... Bike horn... SmaII-mouthed bass...