New york times перевод на английский
1,087 параллельный перевод
Belki bir fincan espresso için bir kafeye uğrardınız, New York Times'ın pazar baskısını ve, kahvaltı için taze ve sıcak bagel alırdınız.
Maybe stop by a little café for a cup of espresso, pick up the Sunday edition of the New York Times, and some fresh, hot bagels for breakfast tomorrow.
"Bok" kelimesinin New York Times'a nasıl çıktığını merak ediyorum.
I want to know how the fuck the word "fuck" gets in the New York Times.
New York Times sürekli galerisi hakkında yazı yazar.
The New York Times reviews her gallery all the time.
Molly, New York Times sanat okulundan atılmış kıçı sivilceli bir eleştirmen bozuntusu.
Molly, The New York Times is just some frustrated little critic with pimples on his ass who flunked out of art school.
Resmi, New York Times dergisinin baş sayfasında.
His picture is on the cover of the New York Times magazine.
New York Times, Castro'nun Hz. İsa olduğunu düşünüyor.
And The New York Times thinks Castro's Jesus H. Christ.
Evet. Ve, Fleischman, yarın Anchorage hızlı dönüş var, sen havaalanına düşüş olabilir eğer böylece Kendi New York Times almak için.
And, Fleischman, I have a quick turnaround in Anchorage tomorrow, so if you could drop by the airfield to pick up your own New York Times.
New York Times yılın en büyük haberini kaçıracak gazete olmak istiyorsa, bu tamamen size kalmış.
If the New York Times wants to be the only paper in town to miss out... on the biggest story of the year, that's just up to y'all.
Bununla bu kadar ilgilenmemin sebebine gelince, New York Times'ın dış haberler editör yardımcısına gittim ve bu konuda pek bilgim olmadığını söyledim.
Good morning. Welcome to Erin Mills town centre. Home of the world's largest, permanent, point-of-purchase video wall installation.
Mesela eğer London Times'ta çıkan bir haber New York Times'ta alıntılanırken bütün bir paragraf dışarıda bırakıldıysa, bunları karşılaştırıyor ve bakın asıl olayı anlatan kilit paragraf çıkarılmış diyor.
I'd like to welcome all of you to this lecture today. Several years ago, Professor Chomsky was described in The New York Times Book Review as follows : "Judged in terms of the power, range, novelty and influence of this thought, Noam Chomsky is arguably the most important intellectual alive."
New York Times haberin niteliğini değiştirerek haberi baştan aşağı düzenlemiş.
I gather there are some people behind that blackness there.
Aslında bir vahşet hikayesi olan bu haber aklayıcı bir hikayeye dönüşüyor.
If you go back to the original, you'll find that that sentence is actually there. This is in The New York Times.
Mr. Meyer bence burada başka işler dönüyor.
It's true that the Emperor doesn't have any clothes but he doesn't like to be told it. The Emperor's lap dogs, like The New York Times, will not enjoy the experience if you do.
Tartışmanızın başlangıç noktasını sizin işinize gelecek şekilde seçiyorsunuz.
The New York Times, The Washington Post, the major television channels, and so on.
Ama kilise gibi ortaya çıkıp ya da hissedarlar gibi Güney Afrikaya yatırım yapmayın diye bağırmaya başlayabilirsiniz. Bazen bunun çok çarpıcı etkileri olabilir.
The New York Times is certainly the most important newspaper in the United States, and one could argue, the most important newspaper in the world.
Hiç etkili olmaz demek istemem ama gerçekten güç yapısını etkileyemez. ... için hazır olmadıkça güç başka bir yerde olacak.
The New York Times plays an enormous role in shaping the perception of the current world on the part of the politically active, educated classes.
Medya şimdiki yapısını sürdürecek, şimdiki çıkarlarına sahip olacak. Bu şimdi birşeyler yapmaya çalışmayın ya da yaptıklarınızdan vazgeçin demek değil,... böyle bir şey çok saçma olurdu.
Also, The New York Times has a special role, and I believe its editors probably feel that they bear a heavy burden in the sense that The New York Times creates history.
Yani işler çok karmaşık, kitle iletişim kendi içinde de çelişkiler barındıran karmaşık kurumlardan oluşur.
A priceless archive of events, and the men who make them. That is, history is what appears in The New York Times archives.
Bu yüzden bir tarafta telkin ve kontrole bağlılık, öbür tarafta mesleki dürüstlük var.
The place where people will go to find out what happened is The New York Times. Therefore it's extremely important, if history is to be shaped in an appropriate way, that certain things appear, certain things do not, certain questions be asked, others be ignored, and that issues be framed in a particular fashion.
The New York Times ondan tartışmasız yaşayan en önemli entellektüel olarak bahsediyor.
Who owns them?
Bizim istediğimiz, mevcut dergilerin sağlayamadığı şey ona gerçek bir aktivist bakış açısı vermek.
"A wondrous sea change", The New York Times told us. The only wondrous sea change was that for once the United States didn't veto a Security Council Resolution against aggression.
Onlar kurumsal Amerika'ya hitap ediyor.
They send across tomorrow's front page of The New York Times. That's so that everybody knows what the news is.
Şirkete bağlı olmayan haberler Kanada ve ABD'deki ulusal ya da yerel 2200 TV kanalında gönüllüler tarafından üretilmektedir.
Hi, I'm Jim Morgan. I'm with the Corporate Relations Department of The New York Times, and I'm here to take you on a tour of The New York Times, so...
ve Chomsky dosyam da hayli kabarıklaştı. Sonuç olarak herhangi bir istihbarat biriminin bile taklit edemeyeceği şekilde tüm kaynaklara erişiminiz var.
Well, that completes our tour of The New York Times, and I hope you found it informative, and I hope that you read The New York Times every day of your life from now on.
Sosyal ve politik konularda çalışırken ise gayet açık,... görünürde olan şeylerin anlaşıldığını düşünüyorum ; derinlerde, karmaşık olan bir şeylerin bulunduğunu sanmıyorum.
Remember there was plenty of coverage in The New York Times and elsewhere before the invasion. The reason was there was concern over the break-up of the Portuguese empire and what that would mean. There was fear it would lead to independence, or Russian influence, or whatever.
Yani milli basına ve yararlandıkları kaynaklara bakması lazım. O zaman Jane demokratik sistem hakkında... çok şaşırtıcı şeyler bulacaktır.
When Chomsky came around, he had with him a file of all the coverage in The New York Times, The Washington Post, and other papers of East Timor, and he would go to the meticulous degree that if, for example, The London Times
Birkaç yıl önce New York Times Book Review Noam Chomsky'i şu şekilde betimlemişti :
There was a story in The London Times which was pretty accurate. The New York Times revised it radically.
O cümle New York Times'ta var ama peşinden de şu cümle geliyor :
He said, "Well, if it happened once, or twice, or three times I might agree with you, but if it happens a dozen times, Mr Meyer, I think there's something else at work".
Mesela New York Times, Washington Post, önde gelen televizyon kanalları vb.
What you just described is, I believe, a mythology about the Cold War. It may have been tenable ten years ago but it's inconsistent with contemporary scholarship.
New York Times ABD'deki en önemli gazetedir.
So, on the one hand, there's the commitment to indoctrination and control.
New York Times şu an politik aktif eğitimli sınıfların dünya algısının şekillenmesinde çok büyük rol oynar.
She works alone, as her own boss, writing newspaper columns and producing radio commentaries for a hodgepodge of small clients across the country.
Paha biçilmez bir olay arşivi ve onları yapan bir adam. Tarih, insanların ne olduğunu öğrenmek için gittikleri New York Times arşivlerinde olanlardır.
The unique, terrifying McClendon questions reflect her desire to get information.
Başka bir deyişle, eğer basın gerçekten düşmanca liberal ve bütün bu kötü şeylerse bunun ötesine nasıl geçebilirim.
The New York Times has said he's arguably the most important intellectual alive today. But his presence here has sparked a protest. This book has poisoned the world.
New York Times'ın kurumsal ilişkiler birimindeyim. Sizi New York Times'ın içine götürmek istiyorum. Hadi başlayalım.
For example, I found out about the arms flow to Iran by reading transcripts of the BBC and by reading an interview somewhere with an Israeli ambassador in one city and reading something else in the Israeli press.
Böylece New York Times turumuzu bitirdik. Umarım beğenmişsinizdir. Umarım bundan sonra hayatınız boyunca her gün New York Times okursunuz.
And that turns out to be a very useful resource for people who are doing active organising trying to engage themselves in a way which will make it a little bit of a better world.
İşgalden önce ise hem New York Times'da hem de başka yerlerde konuya ne kadar çok yer ayırıldığını hatırlamakta fayda var. Bunun sebebi o dönemde Portekiz İmparatorluğu'ndan kopuşla ilgili,... bunun neler getireceğine dair bir endişeydi. Bağımsızlıktan ve Rusya'nın etkisinden falan korkuluyordu.
It can only persist with whatever suffering and injustice it entails, as long as it's possible to pretend that the destructive forces that humans create are limited, that the world is an infinite resource and that the world is an infinite garbage can.
New York Times iş dünyası bölümü?
New York Times business section?
New York Times.
The New York Times.
Bayan Marshall, tehditler ve yalanlar sizi kurtaramaz.
To the, uh, new york times. Mrs. Marshall, please.
Kalan dar vaktimizi kurtarma çabamızın bir parçası olarak bu bulamacı vücuduna sürmeme izin ver. Sonra da şöminede içimizi ısıtacak bir ateş yakıp bir battaniye alır, ateş karşısında New York ve oradaki güzel günlerimizden konuşuruz, ve haftasonunun kalanında M ile başlayan o kelimeyi hiç ağzımıza almayız. Tamam mı?
In an effort to salvage what little time we have left, let me smear this goo on you, and then I will build us a cosy little fire and we'll snuggle up with a blanket and talk about New York and all the great times we've had over the years,
Bu haber Newsweek'e çıkarken de yine New York Times'tan alınıyor.
The line about "arguably the most important intellectual in the world," and so on comes from a publisher's blurb and you got to watch those.
New York Times'ın söyledikleri bazen çok büyük fark yaratabilir.
Or that we're standing in the way of significant, and have for years, of significant moves towards arms negotiation.
Hepiniz bugünkü konuşmaya hoşgeldiniz.
which is what tells the whole story was let out of The New York Times'version of the London Times'thing. "
Arka sıradakiler, sizleri göremiyorum.
It was then picked up by Newsweek, giving it The New York Times'cast.
Bunu söylerseniz, New York Times gibi dalkavukların işine gelmez. Yani kral çıplak, ama bunu duymak istemez.
These are very imperfect institutions ".
Ayrıca New York Times tarih yazar.
This so-called leather-lunged Texan has been firing questions at our chief executive for almost 40 years.
Kızıl Kmerler yönetimi devraldıktan sonraki birkaç hafta içinde New York Times tarafından soykırımla suçlanmaya başlamıştı bile.
All aboard! Bye-bye!
New York Times 1975-1979 Dizini "TİMOR"
But...
New York Times 1975-1979 Dizini "KAMBOÇYA"
This guy's got to go home, he really does.
- Times'a gönderdik bile. - Şaka sayfaları var.
They have a joke page of things around New York, and...
Öğlene kadar benden haber almazsa... hepsini New York Times'a gönderecek.
And if he doesn't hear from me by noon today, he's gonna release them...