Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ N ] / Nostalgia

Nostalgia перевод на английский

366 параллельный перевод
Vatan hasretinin acısını.
The pain of nostalgia.
Bir insan hiç görmediği yerlere de özlem duyabilir.
One can feel nostalgia for places one has never seen.
Çocukluğumun anıları ben nostaljiye boğuyor.
Memories of childhood fill me with nostalgia.
Kardeşi, geçmişin o şaşalı günlerini asla unutmayabilir ama kız kardeşi nostalji tutkunu değil.
Her brother can never forget the splendor of the past, but his sister feels no nostalgia for the past.
Nostalji ha?
Nostalgia, eh?
Nebraska nostaljisi.
Nostalgia in Nebraska.
Nostaljiye çok duyarsızsınız Onbaşı Dudu?
You're being insensitive to nostalgia.
Nostalji işte, eskiye bir düşkünlük galiba. Bakmak ister misiniz?
Nostalgia, you know - a failing of the old, I suppose, Like to look?
Uzak olduğum tüm zaman boyunca... o gecelerin anısı, ya da aslında özellikle sadece birinin anısı... günlerimi, nostalji ve tutkuyla doldurdu.
The whole time I'd been away, the memory of those nights... or rather, of one particular night... had filled my days with longing and nostalgia.
Anımsamalarınız nostaljiye batmış, sizin zararsız ve temelde duygusal çağrışımlarınız... bir suç ortaklığının ifadeleri.
Your little memories, bathed in nostalgia, your inoffensive and fundamentally sentimental evocations are all the expressions of an accomplice...
Şok edici hatıralar olmayacaktır, sadece nostaljik duygular olacaktır.
There'll be no shocking memories, just a feeling of nostalgia.
Fakat dünün nostaljik maceraları günümüzün maceralarına geçişte bizlere yardımcı oluyor.
But nostalgia for yesterday's adventure is a useful way to flee the adventure of today.
- Nostaljik olmuşsun doktor.
- Old nostalgia's got you, doc.
" Eserlerinde nostaljik bir hava baskın olmasına rağmen çocukluğunda yaşadığı üzüntü ve çirkinliklere ya da kasvete ve kötülüklere yer vermez.
" A spirit of nostalgia prevails, yet we see none of the ugliness or sadness, none of the gloom or cruelty of this crushed childhood.
"... erotizm ; bu bağlamda, devamlılığı için anılara ihanet eder... "
"... eroticism, in that sense, betrays... nostalgia for continuity... "
Böyle bir yere romantik nostalji duymanızı anlayamıyorum.
I fail to understand your romantic nostalgia for such a place.
Özlem çok büyük.
The nostalgia is huge.
Saf nostaljiydi, anlıyor musunuz, Müfettiş?
Pure nostalgia, you understand, Inspector?
Sık sık işleri nerede bitirdiğimizi merak ediyorum.
I often wonder what happened to all the things we had there. I don't say it out of nostalgia.
Sanırım bu herkeste olan geçmişe özlem duyma hissidir.
Well, I guess it's part of this nostalgia binge everybody's on.
Grubu, Sulu Meyveler...'70lerin nostaljik havasını geri getirdi.
His band, the Juicy Fruits single-handedly gave birth to the nostalgia wave in the'70s.
Artık nostaljiyi kim ister ki?
Who wants nostalgia anymore?
Artık nostalji de eskisi gibi değil.
Nostalgia ain't what it used to be.
Nostalji... köklerimi bulmak için.
Nostalgia... for my roots.
Nostalji, merak.
Nostalgia, curiosity.
Geçmişe özlem duyanlar için bir şey.
Here's one for nostalgia fans!
O tamamen lanet bir nostalji.
It's all fucking nostalgia.
Sanırım şu son birkaç günde kendimi yine nostaljiye kaptırdım.
I guess I've been indulging in a horrid bout of nostalgia these last few days.
Silahlı kuvvetler bandında nostalji yayınları.
Nostalgia broadcasting on the Armed Forces band.
Hâlâ aramızda fiziksel bir çekim olsa bile ve bazı nostaljik kalıntıların etkisi olsa da burada olmamın tek nedeni para. P.A.R.A
While there is a certain amount of physical attraction between us... and even some residual affection, due to nostalgia... my one and only reason for being here is money.
Şu anda duygusallığın doğru bir önsezi olduğunu düşünmüyorum.
I don't think nostalgia is the right instinct at this time, sir.
Danny hâlâ değişik kuş şovlarıyla ve kör ksilofoncusuna iş aramakla uğraşırken birdenbire nostalji fırtınası esmeye başladı.
Danny's still struggling with the various bird acts and the blind xylophone player. Suddenly the nostalgia craze is starting to build.
Lou gemilerde eski şarkılarını söylemeye başladı ve seyirciler de bu söylediği şarkılara bayıldı.
He's working these nostalgia cruises and the audience is eating it up.
Milton, eski şarkıları çaldığı "NBC special" programını yapıyordu.
Milton is doing an NBC special, a nostalgia show.
Biliyorsun bu günlerde nostalji fırtınası esiyor.
I know this nostalgia thing is really coming on strong.
Eski numaramızın tam sırası. Biraz nostalji olur değil mi?
I think it's time for the old H.P. a little nostalgia for the gang?
Sizin mesleğinizde buna nostalji deniyor sanırım.
I believe that your profession... is calling it nostalgia.
- Nostalji olsa gerek.
- Nostalgia, I suppose.
Sen bir nostalji aktörüsün.
YOU'RE A NOSTALGIA ACT.
Geçmişe daima özlem duydum.
Nostalgia is always there.
Fazla nostaljik oluyorsun.
Iona, you're gonna OD on nostalgia.
- Nostalji yüzünden.
- Out of nostalgia.
Nostaljiye yenilme.
Don't give in to nostalgia.
"Nostalgia Kills."
A "Nostalgia Kills."
O nostaljik yerlerden biri, ama pek benzetememişler.
It's one of those nostalgia places, but not done very well.
Nostalji bizim kurtarıcı inceliklerimizden biri.
Nostalgia is one of our saving graces
Erkekler içmemeli çünkü annelerine,... sevgililerine, yurtlarına ait anılar gelip durur
The man should not drink because it overcomes... nostalgia for their homeland, by his mother and his mistresses.
" Eserlerinde nostaljik bir hava baskın olmasına rağmen, çocukluğunda yaşadığı üzüntü ve çirkinliklere ya da kasvete ve kötülüklere yer vermez.
" A spirit of nostalgia prevails, yet we see none of the ugliness or sadness, none of the gloom or cruelty of this crushed childhood.
Mantıklı olmadığını biliyorum ama annemle yaşadıklarımız aklıma geliyor.
It's illogical, but sometimes I think of my mother with nostalgia.
Hala bugunu Babelsberg icin bir nostalji olarak hissediyorum.
I still feel today a nostalgia for Babelsberg.
İleride bunları gülerek hatırlayacağımı söylediler. Umarım öyle olur.
I'm told that one day I'll look back on all this... with great affection and nostalgia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]