Noth перевод на английский
72 параллельный перевод
Hiç...
Noth...
Siyasi afiş yok, reklam yok, hiçbir şey yok...
No political signs, no advertisements, no noth...
Bilmiyorum.
Noth- - I don't know.
Ee, hiç henüz hiçbir şey.
Uh, noth- - Nothing yet.
Ama sonra bir sürü güvercin olduğunu görürüm... boş boş orada oturup kanat çırparlar, sıçarlar ve hiçbir yere gitmezler.
But then I see that there be too many p ¡ geons s ¡ tt ¡ ng up there do ¡ ng noth ¡ ng, flapp ¡ ng the ¡ r w ¡ ngs and sh ¡ t, go ¡ ng nowhere.
Ve çok sinirlenirim... çünkü çatıdan ellerim boş inince, içim acır.
And I get mad because ¡ t hurt too much when you come down off the roof w ¡ th noth ¡ ng.
Sadece ayakkabılarımda güvercin boku olur.
Noth ¡ ng but p ¡ geon sh ¡ t on your shoes.
- Önemsiz bir kelime.
- Noth- - You know, it's a whore.
- Neden bahsediyorsun, bir şey yok.
- What are you talk. Ing about? Noth.
- Hiç...
- Noth...
1938 geldiğinde Alman dilinde yazan başarılı bir oyun yazarı olmuş genç, güzel ve ünlü bir Alman aktrisle Helga Noth'la evlenmiştim.
By 1938... I had become a successful playwright in the German language... and I had married the young, beautiful... and famous German actress Helga Noth.
- Herr Noth.
- Herr Noth.
Hiçbir yerde bir akrabası olmayan fabrika işçisi Resi Noth olarak kalabilirdim. Ama istersem Helga Noth da olabilirdim. Hep hayal ettiğim gibi ünlü bir aktris ve Amerika'da yaşayan başarılı ve yakışıklı bir oyun yazarının çok derin bir aşkla sevdiğim adamın karısı.
I could stay Resi Noth... secret machine operator with no family anywhere... or I could be Helga Noth... famous actress and wife of a brilliant, handsome playwright... living in America.
Hiçbir şey.
Noth-Nothing.
Hiç... hiçbir şey yok.
Uh, n-noth... nothing.
Hiçbir... Ne?
Uh-noth-what?
Hi... hiç.
Noth... nothing.
- Sana para yok diyorum.
- l'm telling you... - there ain't noth--Oh, shit!
Onlar biraz eğlendiler ve biraz da işkence ettiler... yeni bir şey değil.
They had a little fun and... and... and a little torture noth... nothin new.
Sen gidince hiçbir şeyimiz, hiçbir şeyi kalmadı.
When you left, we had noth... he had nothing.
[Atık Sorunu İçin 5 Büyük Domuz Çiftliği Cezalandırıldı]
[Noth Caroline finas 5 major hog farms... for waste storage problems.]
Hiç, hiç...
Nothing, nothing, noth...
Paul Krantz'ın'Die Mietskaserne'adlı romanı Ernst Erich Noth takma adıyla 1931 yılında yayımlandı.
In 1931'Die Mietskaserne', the first novel by Paul Krantz, was published under the synonym Ernst Erich Noth.
Cüzdanında Chris Noth resmi var.
You have a picture of Chris Noth in your wallet.
Şimdi gidip oyun yerinde para vermeden ağırlık kaldıracağım!
- You think my girlfriend's a moron. - So does everyone! You have a picture of Chris Noth in your wallet.
- Hayır, birkaç yeri aradım ama henüz bulamadım...
No, no, I made some calls but so far noth...
- Sana söyledim...
- I told you, noth- -
Alakası olmayan- -
That had noth –
Bak, onların hiç...
Look, they had noth...
Bu konuyla ilgili bilgim yok.
I don't know noth- - I don't know anything about this.
Bir şey yapmalıyım - [Nefesini tutuyor]
I get to do noth - [Gasps]
Bunlar sana olmaz ki.
They're noth gonna fit you.
Eminim bu hiç...
I'm sure it's noth... Ah!
Ha Ni, bu herif üzerine gitti mi?
Hey Hani, Did'ya that dude done noth'n'?
Boş...
Oh. Noth...
- Cyril ne dedin?
- Cyril, what? - Noth...
- Chris Noth, Christian Slater "Lost" taki yakışıklılardan biri.
- Chris Noth, Christian Slater, - one of the good-looking guys that was on "Lost."
Kırığım yok.
Noth-nothing's broken.
Hiç bir şey, bu dünya üzerinde hiç bir şey.
Noth ng, nothing on Earth.
- Sana hiçbir şey olm..
- I told you noth...
- Hiç.
- Noth-
Ve bu işe yaramaz.
And, it's good for noth ng,
Biz Fauji'nin evine saldırmadık. Bu yüzden, korkulacak hiç bir şey yok.
We d dn't attack Fauj's home, so, there's noth ng to be afraid of,
- Hiçbir şey, efendim.
- Noth ng, sir,
Yok bir şey.
It's noth ng,
Ben hiçbir şey yapmadım!
Well, I didn't do noth...
Hiçbir...
Noth...
Hiçbir...
Noth- -
County-USC hastanesi gidebileceğim en yakın acil servisti...
Cou nty-U SC was the closest emergency room, and I q u ickly realized that if you find you rself there with noth ing more than a bu m p on the head,
Lily... Bu elemanın benimle hiç...
- That dude looks noth...
Öne...
It's nothing. Noth...