Nz перевод на английский
489 параллельный перевод
- Annenize anlatmalısınz.
Lora : You should tell your mother.
Sıvışmış, hınzırlar.
They ran off, the swine.
- Nasılsınınz?
- How do you do?
- Oturmaz mısınz? - Teşekkür ederim.
- Won't you sit down?
- Bu hınzırca değil mi?
- Isn't it wicked?
Bu gece hınzır bir güzellik var üzerinde Nancy.
You're looking very impudent and pretty tonight, Nancy.
Vecize uydurmaktan hoşlanıyorum.Beni hınzırlıktan koruyor.
I like to make them. Keeps me out of mischief.
Hınzır Major ve hırçın ikizler dışında hepsi mükemmel insanlar.
They're wonderful people, all except that nasty little major and the... mean twin.
Seni gibi hınzır herif!
What a swine.
Ancak... Todai Tapınağı'nı yeniden yaptırmak için yardım topladığınzı söylemiştiniz
However you said that you're soliciting for rebuilding of Todai Temple.
Bağışlarınzı o zamana dek saklayınız lütfen.
Please keep your offering until then.
Yaşlı hınzır.
Hmm, the old scoundrel!
Çünkü sen muzırın tekisin, tam bir hınzırsın.
Because you're wicked, really wicked.
Seni hınzır seni!
Ah, you gorgeous booby trap.
Bizi çok iyi ağırladınz.
You're very kind to us.
Sen çok hınzırsın. Dikkatli olmalıyım.
What strange ideas you get into your head.
Monsieur le hınzır adam.
"Monsieur le" wise guy.
Sizin çok hınzır ve şüpheci bir yapınız var Bayan Singleton.
You have a very wicked and suspicious nature, Miss Singleton.
Umarım, bu nankör Çinliler hakkında gazetelerinize korkunç bir şeyler yazarsınz...
I hope you'll write something dreadful for your paper about those ungrateful Chi...
Seni çalıların arkasından hangi hınzır görev çıkarttı?
And what little mission of mischief brings you out of the bushes?
Haklısınz Bayan Greer, sizi ilgilendirmez ve hiç birşey de kolaylaşmaz.
You're right, Mrs Greer. It's none of your business, and it won't make it any easier.
Seni hınzır!
You devil!
Çocuklarımızın ateşleri muhtemelen hınzırca olur.
Our children will probably have beastly temperatures.
Ve Tijuana'da ne kadar kalacaksınz?
And how long do you intend to stay in Tijuana?
Aynı yakışıklı hınzır duruyor.
Well, still the same handsome rascal.
Dave, seni hınzır. Utandıracaksın kızı.
Oh, Dave, you rascal, you're making her blush.
Son başkanınınzın anıtı tarafında.
By the statue of your late president.
Hınzır şehrinizde daha yeniyim.
I'm new to your wicked city.
Eğer sadece fakirseniz hınzırdır, efendim.
It's only wicked if you're poor, sir.
Hınzır seni!
You liar!
Seni hınzır köpek.
You wicked dog.
Ama sen! Sen erkeklerle düşüp kalkıyorsun! Hınzır kevaşe!
But you, you have to be doing with gentlemen, don't you, you nasty slut, you!
Seni hınzır seni.
You wicked thing, you.
Eğer bizi diğer galaksilerden sürmeye çalışıyorsanız, bunu başaramayacaksınz.
If you plan to drive us from the other galaxies, you'll fail
Seni hınzır.
You sod!
Seni hınzır.
You sod.
Seni hınzır ihtiyar. Devam et.
You dirty old man.
Oldukça uzun zamandır buradasınz, değil mi?
You've been here for quite a long time, haven't you?
Dağıtacaklarınız var, ama servis yapmalısınz.
You've got issues, but you've to serve.
Mr. Fletcher, siz kuzeyden olmalısınz.
Ah dear Mr. Fletcher is from the North.
Eğer evet dersem beni sıkıştırmayacaksınzı değil mi?
If I say yes, you'll not press me anymore?
Hayır. Şurayı imzalar mısınz, Doktor?
No Will you sign here, please, Doctor?
Kalın kafalı mısınz, yoksa yalnızca inatçı mı?
Are you dense, or just stubborn?
Bu hınzır teslim olmaz komutanım.
That rascal won't surrender, Sir.
Belki de, hiç olmayacaksınz.
And you may never exist.
Dertlere düşerler inşallah! Hınzır kâfir, geber!
I wish the same on them.
Hınzır küçük şeyler değil mi?
Nasty-looking little blighters, aren't they?
Bu araba çok ağırdır bunu yapamazsınz
That cart weighs over 3,000 catties You cannot do that
Hınzır.
- Swine.
Seni hınzır.
You bastard!
Banyoyu paylaşmak zorundasınz ama.
You'd have to share a bath.