Oatmeal перевод на английский
703 параллельный перевод
Sabah yulaf ezmenizi yemediğiniz için partiye katılmanıza izin vermediler mi?
You wouldn't eat your oatmeal this morning, so they won't let you go to the party?
Tüvit, kahverengi lekeli yulaf rengi, yapıştırma cepli... Eşarp, keçe şapka, kahverengi ayakkabı, etek... ve göğüs cebinde küçük bir mendil. Hatırlayamadığım.
Tweeds, oatmeal flecked with brown, a coat with patch pockets... a scarf, felt hat, brown shoes, a tussle shirt... and a small blue handkerchief in her breast pocket.
Yulaf rengi tüvit.
- Oatmeal tweeds.
Yulaf rengi tüvit, eşarp...
- Oatmeal tweeds, blue handkerchief...
Banyo yapmıyor ve yulaf ezmesi yemiyor mu?
No bath and no oatmeal?
Onun için yulaf ezmesini ye, kuvvetlenesin.
That's why you should eat your oatmeal, build up your strength.
Biraz portakal suyu, yulaf ezmesi ve çocuk için de süt istiyoruz.
We'd like some orange juice, oatmeal, and milk for the boy.
Yulaf ezmesiyle başlasan iyi olur.
Might as well start on the oatmeal.
Kuru üzümlü yulaf ezmesi, fındık ve tarçın.
Oatmeal cookies with raisins, nuts and cinnamon.
Bütün Milano'yu dolaşıp Amerikan yulaf ezmesi aradım.
I went all over Milan looking for American oatmeal.
Yulaf ezmeni de hemen getiriyorum.
I'll get your oatmeal right away.
Benim yulaf ezmemi getir.
Get my oatmeal.
Çocuklar yulaf ezmesi yer, ben de yumurta ve jambon isterim.
The kids want oatmeal, and I like scrambled eggs and bacon.
Yine yulaf ezmesi, baba.
It's oatmeal again, Dad.
Yulaf ezmesi konusunu daha sonra konuşuruz.
We'll discuss the oatmeal at a later date.
- Yulaf ezmesi ister misin?
- Want some oatmeal? It's good for you.
Limonlu çayı ve yulaf ezmesini sevdiğini biliyorsun.
He likes tea, you know? With lemon in it. And oatmeal.
Evet, sanırım yulaf ezmesi ve İngiliz sosisi alacağım.
I think I'll have the oatmeal porridge, the English pork sausages...
Yeterince para varsa yulaf ezmesi bile satarmış.
- He'd push oatmeal if there was loot in it. He's my man.
Dişsiz bile Beardsley'lerin kahvaltısında 2 kilo domuz 7 litre yulaf ezmesi üç düzine yumurta ve, yakmadığım taktirde, 40 dilim kızarmış ekmek vardı.
Even without teeth, breakfast at the Beardsleys'included... 5 pounds of bacon... 2 gallons of oatmeal... three dozen eggs... and 40 pieces of toast, unless I missed.
Yulaf ezmesi sandviçini icat etmem gerekti.
I had to invent the oatmeal sandwich.
- Yulaf ezmesi?
Oatmeal?
- Yulaf ezmesi mi?
Oatmeal? !
Gaddar karıda beyin yerine saman var.
That harpy's got oatmeal for brains.
Ben yulaf ezmesi alacağım.
I'll have some oatmeal.
- Yulaf ezmesi mi?
- Oatmeal?
- Evet, yulaf ezmesi.
- Yeah, oatmeal.
Bana dedi ki : olabilecek en kötü şey... erkeğin, dudaklarını ıslak yulaf kasesine sürüyormuş gibi hissetmesidir.
He told me that the worst thing that can happen... is if a boy feels like he's put his lips in a bowl of wet oatmeal.
Yemeğimizde karafatmalar.
Had cockroaches in the oatmeal.
Diz kapaklarından yulaf ezmesi yapacağım.
I'll make oatmeal out of your fuckin'kneecaps.
Bana verdiğin Kurbağa yulaf ezmesini değil.
Not the Frog oatmeal shit you've been givin'me.
Sen insanlarımızın yulaf ekmeği yedikleri günlere dönmesini istiyorsun bu onlara baş ağrısı vermemiş miydi?
Do you want our people to eat oatmeal bread again that gives them headaches?
Sen hiç ömründe yulaf ezmeli suda yıkandın mı?
You ever try an oatmeal and water bath?
kız izci kurabiyeleri, erkek izci kurabiyeleri yulaf ezmeli kurabiye, şekerli kurabiye... ne istiyorsan.
Girl Scout cookies, Boy Scout cookies, oatmeal cookies, sugar cookies... anything you want.
Ben yulaf unu isterim.
I like oatmeal.
Cook County hapishanesindeki su yemek gibi.
Or that oatmeal at the Cook County slammer.
Kahvaltıda yulafınızı bitirin.
Finish your oatmeal at breakfast.
Bir tabak yulaf ezmesi alabilir miyim?
Can I have a bowl of oatmeal?
... pirinç ve buğday kremi, tahıl unu.
... Rice Krispies, oatmeal, Wheatena and Cream of Wheat.
Bu yulaf ezmesi artıklarını temizlemek ister misin yoksa yarın için başka bir tane mi almalıyım?
You wanna clean the oatmeal out of this or should I just buy another one for tomorrow?
Ben yemek yediğimiz yerde ilişkiye giremem.
Adrian! I cannot have intercourse where we eat oatmeal.
Yulaf ununa ne dersiniz?
How about hot oatmeal?
Russel Monte Carlo'da yulaf ezmesi bulamayabilir.
RUSSELL MAY NOT BE ABLE TO GET OATMEAL IN MONTE CARLO.
Yulaf ezmesini Monte Carlo'ya götürebiliriz.
WE CAN BRING OATMEAL TO MONTE CARLO.
Bayan, ben yulaf ezmesini omletten önce istemiştim.
Miss, I wanted oatmeal before my scrambled eggs.
- Ben senin yulaf ezmenin üstüne biraz süt döksem?
how about if i pour milk on your oatmeal?
- Bir kase dolusu yulaf gevreği buldum ve...
- l found a bowl of oatmeal...
Pastırma ve yulaflı kurabiyeler.
Pastrami and oatmeal cookies.
Hay aksi yulaf ezmemizi yememişiz.
Tut, tut... - we haven't eaten our oatmeal. - Quite possibly.
Yulaf ezmesi isteyen var mı?
Anyone want some oatmeal?
- Yulaf ezmesini severim.
- I would love some oatmeal.