Olaf перевод на английский
569 параллельный перевод
O-Take San'ın hizmetçisi, Olaf J. Anderson, Eva. Tokuyawa Daimyo, Avrupa'dan Japonya'ya geri döner.
Tokuyawa, the Daimyo travels from Europe back to Japan.
Olaf J. Anderson.
Olaf J. Anderson.
" Olaf, sen çok değiştin.
" Olaf, you changed a lot.
"Çok geçmeden eve döneceğiz, bu yüzden Olaf Anderson'un bu Japon kızıyla evliliğini onaylayamam!"
"I can't approve the marriage of Olaf Anderson with that Japanese girl, for it won't be long before we return home!"
"Olaf, beni asla terk etmez!"
"Olaf will never leave me..!"
Sevgili Olaf, genç karını üzmen, hoş bir şey değil. "
"My dear Olaf, it is not nice of you, to make your little wife sad."
" Çabucak geri gel Olaf...
" Come back swiftly Olaf...
"Benim hiçbir şeyim yok, fakat kocam Olaf Jens Anderson, yakında geri dönecek, o zaman kesinlikle paranızı alırsınız!"
"I have nothing, but my husband, Olaf Jens Anderson, will be back soon, and then you will certainly get the money!"
Ben, Olaf Anderson'la evliyim.
I am the wife of Olaf Anderson.
" Olaf Anderson, Tanrı aşkına yardım edin!
" Olaf Anderson, help for godsake!
Fakat sizin karınız olamam. Ben Olaf Anderson'un karısıyım! "
But I cannot become your wife...
Heinrich V. Rahner, Olaf Tystendal et Bernard O'Connor, uzayda kaybolan yiğit öncüler.
Heinrich V. Rahner, Olaf Tystendal et Bernard O'Connor, the valorous pioneers lost in space
17 yaşımdayken Olaf Johnson'a yumruk attım.
When I was 17 years old, I punched Olaf Johnson.
Olaf'tan özür diledim.
I apologized to Olaf.
Olaf, onun için yiyecek bir şeyler ayarla.
Olaf, see that he gets something to eat.
Elbette Olaf.
Why, yes, Olaf.
İyi geceler Olaf.
Good night, Olaf.
Olaf'a onu getirmesini söyle.
Ask Olaf to bring her down.
Olaf, onu yukarı çıkar.
Olaf, take her upstairs.
Olaf, ben burada kalıyorum.
Olaf, I'm remaining here.
Olaf.
Olaf.
Teşekkürler, OLaf!
Thank you, Olaf!
Bir : Mercimeği fırına vermiyoruz. İki :
First, we didn't "roll in the hay." Second, Olaf is not a "joker."
Olaf buna "düzene koymak" diyor.
Olaf calls this "to regularize", by the way.
Adı Olaf'mış.
He said his name is Olaf.
Çek git, Olaf, evet anlaşılıyor.
Olaf, leave now! Yes, I understand.
Olaf, git.
Olaf, go away!
No. 2, Aziz Olaf Sokağı.
No. 2, St. Olaf's Place.
Ve yanında da Olaf adında... iskandinav bir arkadaşı vardı.
And she had a friend with her, a boy named Olaf... from somewhere in the Viking country.
New Orleans'ın jazz şarkılarına kendini kaptırmıştı... ve bütün gün Picasso'nun penceresinin önünde... elinde bir trambolinle bir şeyler çalmaya çalışıyordu.
Olaf had been infected rather imperfectly... with a taste for the classic jazz of New Orleans... and his researches in this area took place under Picasso's window... where morning and night he practiced the trombone.
Olaf'ın trambolini sabahın köründen geceye kadar öttürüyordu... ve Picasso'da kafayı sıyırmak üzereydi.
Olaf's trombone commenced early... finished late... and nearly drove Picasso out of his skull.
Gürültücü Olaf'ın oğlu.
Son of Olaf the Loud.
"Star Maker" okudunuz mu?
Have you read Star Maker by Olaf Stapledon?
Olaf Stapledon? Bu da okunması gereken bir kitap.
That's must reading, too.
İkinci kaburga, Olaf diğerlerinize gösterecek.
Now, we have here a second rib which we'll give to Olaf to pass around.
- Olaf SCHNElDER
- Olaf SCHNElDER
- Olaf BODDEUTSCH lrmgard
- Olaf BODDEUTSCH lrmgard
Noel'i ailelerimizle birlikte geçirmeye gitmeden önce neden burada St. Olaf tarzı küçük bir kutlama yapmıyoruz?
Before we go home to spend Christmas with our families, why not have a celebration right here? St. Olaf style.
St Olaf Courier Dispatch araştırmacı haberciliğiyle tanınır.
The St Olaf Courier Dispatch is known for its investigative reporting.
St Olaflı olduğunu mu söyledin?
Did I hear you say that you were from St Olaf?
Aklına bir şey gelmesin.
Don't get any ideas. I brought Olaf.
Olaf'ı getirdim.
Olaf!
Sanırım Olaf'ı haklayabiliriz.
I think we can take Olaf.
- İyi geceler Olaf.
- Good evening, Olaf.
Gelmiş geçmiş bütün Vikinglerin en büyük önderi'Kıllı Olaf', 80,000 savaş miğferini yanlışlıkla boynuzları'içinde'olacak şekilde sipariş ettiğinden beridir, hiç bir savaş bu kadar berbat geçmedi.
A war hasn't been fought this badly since Olaf the Hairy, high chief of all the Vikings, accidentally ordered 80,000 battle helmets with the horns on the "inside"
Tapınak hizmetkârı Karan ; Tapınak hizmetçisi, Kin-be-Araki ;
Karan, the temple servant Kin-be-Araki, the teahouse keeper Hanake, O-take-San's servant girl Olaf J. Anderson Eva
'Sevgili Olaf!
Dear Olaf!
Olaf Anderson senin kocan değil ve evliliğiniz... "
Olaf Anderson is not your husband and your mariage... "
Bu, Olaf! "
I can feel that... it's Olaf! "
Olaf!
Olaf!
Maktul, Arthur Reginald Webster Charles Patrick Trumpington, Marcel Agnes Bernstein Lewis Anona Rudd, John Malcolm Kerr Nigel Sinclair Robinson, Norman Arthur Potter Felicity Jayne Stone, Jean-Paul Reynard Rachel Shirley Donaldson, Stephen Jay Greenblatt Karl-Heinz Muller, Belinda Anne Ventham Juan-Carlos Fernandez, Thor Olaf Stensgaard Pretoria Lordu Kimberley, Pretoria Leydisi Kimberley Yargıç Nigel Warmsly Kimberley Robert Henry Noonan ve Felix James Bennett'i 19 Aralık 1972 sabahı veya civarında öldürdüğünüz için.
Of the murder of arthur reginald webster Charles patrick trumpington Marcel agnes bernstein, lewis anona rudd