Olduğunu перевод на английский
487,666 параллельный перевод
Neye ihtiyacım olduğunu bana söyleme.
Don't tell me what I need.
O sesin ne olduğunu biliyorum.
Ooh, I know what that noise was.
Peki, ama hala üzgün olduğunu söylemedin.
Fine, but you still haven't said you're sorry.
Bu arada, gelecek sefer eski karıma sürpriz yapacağın zaman onun orduda silah eğitmeni olduğunu aklında tut.
Oh, by the way, next time you think of surprising my ex-wife, keep in mind that she was a small-arms instructor in the Army.
Neler olduğunu açıklayabilir misin?
Can you describe what happened?
Ön kapıyı kilitlememiş olduğunu düşündü ve kontrol etmeye gitti. Olanlar o an oldu.
Thought that he had left the front door unlocked and he went to check, and that's when it happened.
Bu da muhtemelen anahtarların hala yanında olduğunu gösterir.
Right. Which means he probably still has them with him.
Bunun ne kadar kullanışlı olduğunu bilsen apışıp kalırsın.
You'd be surprised how often that comes in handy.
Gallup, tek yapmam gerekenin istediği bir adamı öldürmem olduğunu söyledi.
Dr. Gallup said all I had to do was kill a guy she wanted dead.
Daniel, tabletin Sippar Kütüphanesinin bir parçası olduğunu iddia etti.
Daniel claimed the tablet was part of the Sippar Library.
Eminim birçoğu ödemek için küçük bir fiyat olduğunu düşünüyordur.
I'm sure many of them would feel it's a small price to pay.
Ama ben onların benden vazgeçmesinin imkansız olduğunu söylediğimde ciddiydim.
But when I said it was impossible for them to give me up, I meant it.
Aram'ın güvende olduğunu söylüyor.
He says Aram is safe.
Aram Dembe'nin masum olduğunu ısrarla söylüyor.
Aram insists Dembe is innocent.
Senin kim olduğunu biliyorum.
I know who you are.
Çok tehlikeli ve kesinlikle acımasız olduğunu söyledi.
Said you were very dangerous and absolutely relentless.
Bana, eğer hala hayatta olduğunu anlamış olsaydı, sana tüm gücüyle saldıracağını söylemiştin.
You told me, if he ever figured out you're still alive, he'd come at you full bore.
- Öyle olduğunu sanmıyorum.
- I don't think so.
Kaptan Syndulla benim becerilerim ve tecrübelerimden dolayı bu operasyonun benim olduğunu belirtirken oldukça açıktı.
Captain Syndulla was specific about this being my operation due to my skill set and experience.
Sadece bu bile Chopper'ın neden başarılı olduğunu açıklıyor.
That alone explains all of Chopper's success.
Artık liderin neden ben olduğumu tamamen kanıtladığıma göre başarısız olduğunu kabul etmeni ve benimle mekiğe gelmeni tavsiye ediyorum.
Now that I have clearly proven why I am leader, I suggest you admit failure and return with me to the shuttle.
Kod 16'da olduğunu söyledin.
You said you were code 16.
Şimdi neyin peşinde olduğunu biliyorum C1-10P!
Oh, now I see what you're up to, C1-10P!
Bir çeşit arıza olduğunu söylüyor.
Says there's some kind of malfunction.
Neyi olduğunu daha bilmiyoruz.
We don't know what's wrong with him yet.
Ya da bozuk bir kayıt olduğunu.
Or it could just be a broken recording.
Hayır, ne olduğunu biliyorsun.
No, you know what.
Casuslarım bana General Dodonna'nın filosunun yolda olduğunu Komutan Sato ve Yüzbaşı Syndulla'yı takviye etmeye geldiği bilgisini ilettiler.
My spies report General Dodonna's fleet is en route to reinforce Commander Sato and Captain Syndulla.
Ama masumların zarar gördüğünü gördüğümde ve bunun hakkında bir şey yapacak gücün bende olduğunu bildiğimde etrafımdaki her şeyin yanıp gitmesine seyirci kalamadım!
But when I saw innocents harmed and knew I had the power to do something about it, I couldn't just watch it all burn down around me!
Ne olduğunu bilmiyorum.
I don't know what he is. He's...
Ama Red tehlikede olduğunu söylüyor. Ne tür bir tehlike?
But red says she's in danger.
Ama onun için en iyisi olduğunu düşündüğüm şeyi yaptığımda...
But when I did what I thought was best for her...
Bunun zor olduğunu biliyorsun.
You know that's complicated.
Kurt, senin Taylor Shaw'ın annesinin ölümünden sorumlu olduğunu öğrenirse sana asla güvenmez.
If Kurt finds out you're responsible for killing Taylor Shaw's mother, he will never trust you.
Oliver'ın Sandstorm'dan mı olduğunu düşünüyorsun?
You think Oliver is part of Sandstorm?
Borden'ın onlardan olduğunu çok geç farkettik.
We didn't realize Borden was with them until it was too late.
Rich, ortadaki sembolün Lelantos olarak bilinen ünlü bir dark web kuryesinin kartviziti olduğunu söyledi.
- Rich recognized the center symbol as a calling card for a notorious dark web courier called Lelantos.
Genelde bunu yumurtalarımın ölmekte olduğunu dedikten sonra söyler.
That's usually after she tells me my ovaries are dying.
Duygularından kurtulmanın yolunun onları kabullenmek olduğunu söylüyor.
She says that you have to own your feelings before you can break them.
Bunun nasıl bir his olduğunu bilir misin?
Do you know what that feels like?
Nasıl olduğunu sorabilir miyim?
May I ask how you got it?
Ona ne olduğunu bilmiyorum.
I-I don't know what came over him.
Nasıl olduğunu bilirim ihtiyacın olduğunda yanında olmayan ebeveyne sahip olmayı.
I know what it's like... to have a parent that wasn't there when you needed them to be.
Hayır. İçeri girip ne kadar güzel olduğunu görünce bunu sana söylemek istedim.
I just walked in here, saw how beautiful you are and had to tell you.
Leonard, bu ara çok popüler olduğunu söyledi.
Leonard says it's really mainstream now.
Onun da sana karşı dürüst olduğunu düşünüyor musun?
Do you think she's as honest with you?
Şahsen doğru bir anı olduğunu düşünüyorum.
Look, in my opinion, this is a credible recollection.
Adamın olayının bu olduğunu biliyoruz.
Well, that's what he does. You know that.
Kalple alakalı olduğunu söylediler.
They called it a cardiac incident.
Neden olduğunu sorabilir miyim?
May I ask why?
Onun olduğunu düşünüyor.
He thinks she's his.