Oliver перевод на английский
6,940 параллельный перевод
Daha sonra Oliver'da Fagin'i,
I went on to appear as Fagin in "Oliver,"
- Oliver'a selam söyle.
- Say hi to Olivier.
Kimsin sen amınakoyayım. Oliver Twist mi?
Who the fuck are you, Oliver Twist?
Bak Oliver uzun zaman geçtiğini biliyorum ama Rip Hunter'ın bizi efsane olmamız için topladığını hatırlamıyor musun?
Hey, Oliver, look, I-I know it's been a long time, but don't you remember that Rip Hunter recruited us to become legends?
Oliver, uzun zaman geçtiğini biliyorum ama Rip Hunter'ın bizi efsane olmamız için topladığını unuttun mu?
Hey, Oliver, look. I know it's been a long time. But don't you remember that Rip Hunter recruited us to become legends?
O Oliver Queen değil.
That's not Oliver Queen.
Green Arrow Oliver Queen'dir.
Oliver Queen is the Green Arrow.
Oliver Queen öldü.
Oliver Queen is dead.
- Oliver nasıl öldü?
How did Oliver die?
Oliver?
Oliver?
Zaten Oliver Queen'in peşinde dolanmama gerek yoktu.
It's not like I needed to stick around Oliver Queen for anything.
Oliver Ray ve ben yardıma gelemedik diye şehrin bu hale geldiğini söyledi.
Oliver said that the only reason that things got so bad was because Ray and I weren't there to help.
Bütün arkadaşlarım ve ailem ölmüş. Oliver Queen dışında, ama onun da ruhu ölmüş ve sol kolu yok.
Well, all my friends and family are dead, except for Oliver Queen, who happens to be dead inside and missing his left arm.
Oliver.
Oliver.
Oliver!
Oliver!
Benim tanıdığım Oliver Queen böyle değildi.
That's not the Oliver Queen that I know.
Oliver Queen'in kolunu burada kestim.
I took Oliver Queen's arm in this very spot.
Bunları Oliver yolladı.
These are from Oliver.
- Hani Oliver'in kan davasıydı bu?
I thought that was Oliver's vendetta.
- Oliver'in cidden kan davası var.
Oliver does have a vendetta.
Oliver'in Darhk'ın saklandığı yeri bulması senin sayende olmuştur sanıyorum?
Ok, so Oliver found Darhk's base of operations, and I'm guessing that's thanks to you?
Oliver, kalıcıymış.
Oliver, it's permanent.
- Oliver Machin'i kurtarmış.
Oliver broke Machin out of custody.
Nutuk falan çekmeyeceğim Oliver ama Andy'den Darhk hakkında bir şey öğrenebildiğimi ve üzerinde çalıştığımı bilmeni isterim.
There's no lecture here, Oliver, but you should know that Andy gave me a lead on Darhk and I've been working on it. Good.
Oliver, acı çektiğini biliyorum dostum ama nasıl bir karar verirsen ver arkanda olacağımı unutma.
Oliver, I know you're hurting, man, but you should know that whatever your play is... I got your back.
- Ama çok mesafe katettin Oliver.
But you've come so far, Oliver.
- Oliver, git Felicity'i gör.
Oliver, go see Felicity.
Ne zaman göreceksin o halde Oliver?
Then when?
Oliver, sanırım bir şey bulduk.
Oliver, we might have something.
- Bu yeni Oliver değil mi daha çok?
Oh, this is more Oliver 2.0, isn't it?
- Oliver?
Oliver?
Halime bak bir Oliver.
Look at me, Oliver.
- Tamam. Hey, Oliver.
Hey, Oliver.
Üzgünüm, Oliver.
I'm sorry, Oliver.
Ama Oliver, Thea ölürse ne farkı kalacak?
But, Oliver, what's the difference if Thea dies?
Yıllardır bunu söylemeyeyim diyordum Oliver çok yakışıklısın ama pek zeki sayılmazsın.
I've been holding off telling you this for years, Oliver. You're very handsome, not especially bright.
Ama bunların hiçbiri doğru değil Oliver.
Of course I'd do anything to save my daughter, but none of that is true, Oliver.
Oliver, Merlyn'i gücü bırakmaya ikna edecek sen de bize tedaviyi vereceksin.
Oliver convinces Merlyn to give up the power, and you... And you give us the cure.
Oliver şu an Merlyn'le konuşuyor ve Merlyn piçin dik gidenidir ama kızını kurtarmak için yapmayacağı şey yoktur.
Oliver's speaking with Merlyn right now, and Merlyn--he is a bastard, but there is nothing that he wouldn't do to save his daughter.
Evliliğimize olan saygımdan Oliver'ın naif planına devam ediyorum ama umudu onu gerçeklere kör ediyor.
I'm only entertaining Oliver's naive plan out of respect for our marriage, but his hope blinds him to reality.
Çekil yolumdan Oliver!
Get out of my way, Oliver!
İndirmelisin onu, Oliver.
He has to be taken down, Oliver.
İnkar içindeydin, Oliver. O nefrete teslim olmamak için umuda dört elle sarıldın yapılması gerekeni yapmak için o nefreti kullan ama Oliver, bunun yapılması gerekiyor.
You've been in denial, Oliver, holding onto hope with both hands that you don't have to give in to that hate, use that hate to do what needs to be done, but, Oliver, this needs to be done.
Mevzubahis sadece onun hayatı değil, Oliver.
It's not just her life that hangs in the balance, Oliver.
Senin hakkında her şeyi biliyorum, Oliver.
I know everything about you, Oliver.
Ama bunu hep biliyordun, Oliver.
But you always knew that, Oliver.
Oliver, başardın dostum.
Oliver, you did it, man.
Seni bir zamanlar oğlum gibi görürdüm, Oliver.
I thought of you as a son once, Oliver.
Oliver Queen'in dünyada herkesten çok kime değer verdiğini biliyorum.
I know who Oliver Queen cares about more than anyone in the whole world.
Oliver denedi.
Look, Oliver tried.
- Oliver Queen.
- Oliver Queen.