Olursa перевод на английский
55,637 параллельный перевод
Eğer başına bir şey olursa...
If anything happens to her...
Bilmiyorum, ama ne olursa olsun...
I don't know, but whatever it is...
Öyleyse ne olursa olsun, beni canlı olarak almasına izin veremezsin.
So whatever happens, you can't let him take me alive.
Unutmayın, ne olursa olsun, önceliğimiz Clary'yi bulmaktır.
Remember, whatever happens, our priority is to locate Clary.
Hislerimiz ne kadar güçlü olursa olsun.
No matter how strong our feelings might be.
Ne olursa olsun, sırrını saklayacağım.
No matter what, your secret's safe with me.
Bir daha işleri batıranınız olursa dişinden fazlasını kaybeder.
The next one of you who screws up will lose more than just a tooth.
Kovar'la yaptığım anlaşma kardeşliğimize fayda sağlıyor ve her ne olursa olsun ben Pakhan'ım.
My deal with Kovar benefits our brotherhood, and in any case, I am Pakhan.
Eğer işler benim için sarpa saracak olursa bu adamı çok sağlam indirmeni istiyorum. Hazır ol.
Look sharp.
Yalnızca o canavar başka biri başka bir şey olursa, Oliver Queen olmakta özgür olursun.
It's only when the monster becomes someone else, some... thing... else that you're free to be Oliver Queen.
Lazım olursa Daphne's Catering'i ara. Milana'yı iste.
Oh, and if you end up needing someone, Daphne's Catering, ask for Milana.
Yardım edebileceğim bir şey varsa, ya da her ne olursa, ben buradayım.
Well, hey, if there's anything I can do to help, or whatever, you know, I'm here.
Şunu anlamaları gerekiyor ki, hayatları ne kadar sıradan olursa olsun genellikle boka batmışlardır.
They gotta realize is that no matter how mundane their lives seem to be, usually they are deeply fucked up.
Evet, bir şey olursa yanlarına gitmem abartısız üç gün sürer.
If something happened, it would take me, realistically, three days to get back to them.
Eğer bir tepki olursa, tüm sorumluluğu ben alırım.
If there are any repercussions, I will take full responsibility.
Yalnızca o canavar başka biri başka bir şey olursa, Oliver Queen olmakta özgür olacaksın.
It's only when the monster becomes someone else, some... thing else that you're free to be Oliver Queen.
O gözü dönmüş piç kurusunu ne olursa olsun hemen ortadan kaldırmam gerekiyor.
I got to take that murderous son of a bitch off the grid right now, whatever it takes.
Bu dünyadaki amacımın onlar gibi, Walker gibi insanları durdurmak olabileceğine inanmaya başlıyorum. Bedeli her ne olursa olsun.
I'm starting to believe that purpose on this earth is to stop people like them, like Walker, no matter what the cost.
Ben pek öyle düşünmüyorum ama ne olursa olsun daha fazla insan ölmeden bu kadınların neyin peşinde olduğunu bulup durdurmamız lazım.
I'm not so sure about that, but either way, we got to stop whatever it is these women are up to before more bodies drop.
Daha fazla paraları olursa daha çok silah alabilirler ve daha çok zarar verebilirler.
The more money they have, the more guns they can buy, more damage they can do.
Susan'la her ne olursa olsun...
Whatever's gonna happen with Susan is--is...
Teslim olursa geri kalanınızın yaşamasına izin veririm.
He surrenders, I'll let the rest of you live.
Ne olursa olsun bu piç kurusunu yakalamamız gerektiği.
That we need to catch this son of a bitch no matter what.
Sana aşık olmamın sebeplerinden biri de sonucu ne kadar ağır olursa olsun doğru olanı yapmayı seçiyorsun.
- I-- - one of the reasons I fell in love with you is because you were always willing to do what was right, no matter what the cost, even if it's unbearably hard.
Kaçırılmadan önce Cayden, nerede olursa olsun kalp ritmini tanıyabilen bir biyometrik cihaz üzerinde çalışıyordu.
Before he was taken, Cayden was working on a biometric tracker that could recognize a heartbeat anywhere in the world.
Toz bir gram bile eksik olursa patlamaz.
If the powder is one gram under, the grating won't blow.
- Bir gram fazla olursa?
What if it's one gram over?
- Her ne olursa olsun.
- No matter what.
Yardım lazım olursa haber vermen yeterli, tamam?
If you need any help with that, just let us know, ok?
İkiniz hakkında içim rahat olursa diğerlerini bulmaya odaklanabilirim.
If I don't have to worry about the two of you, then I can put my focus towards finding the others.
Neye ihtiyacın olursa olsun, senin için buradayız, Gündüzyürüyen.
We're here for you, whatever you need, Daylighter.
Dinle, sadece ikiniz aranızda ne olursa olsun, her zaman buradayım.
Listen, I just want you to know, whatever's going on between you two, I'm always here for you.
Bak, kendini neye bulaştırmış olursa olsun,
Look, whatever mess he's gotten himself into,
Ne olursa olsun, senin için buradayım.
Whatever it is, I'm here for you.
Ne olursa olsun.
No matter what.
Ne olursa olsun şehirden ayrılmalarına izin verme.
No matter what... don't let either of them leave the city.
Luke, Maia'ya benim yüzümden bir şey olursa...
Luke, if something happens to Maia because of me...
Güvenliğimizin tehlikede olduğuna dair bir korku olursa, onu vuruyoruz.
If we have any reason at all to fear for our safety, we shoot him.
Şartlarımızda bir değişme olursa ona haber vermemiz gerek ve...
If any of our circumstances change, we have a duty to tell her and make sure...
Soruşturmayla ilgili herhangi bir bilgiye ulaşma hakkın olursa ve bu bir şekilde hakkında kötü sonuçlanabilir.
If you have access to any intelligence relating to the investigation, and it turned out that you were..... in some way...
Hem o kayalardan biri bile yerçekimi kuyusuna düşecek olursa...
And if one of them rocks falls down a gravity well...
Ve şunu bilmelisin ki ne olursa olsun, nereye gidersen git yalnız olmayacaksın.
But, hey, I need you to know, whatever happens, wherever you go, you're not going to do it alone.
Dünyayla ne kadar çabuk elimizde olursa, o kadar iyi olur.
The sooner we have it out with Earth, the better.
Her ne olursa olsun, ikimiz için de geçerlidir.
Whatever happens, it happens to both of us.
Ne olursa olsun anlıyorum.
For what it's worth, I get it.
Ne olursa olsun taşınacağım.
I'm doing it anyway.
Ne olursa olsun o kapıdan uzak dur.
Stay away from that door at all costs.
- Elimden gelse, neye mal olursa olsun her şeyi durdururum!
I would stop all of it at any cost!
Bir şeye ihtiyacın olursa ararsın.
Just call me if you need anything, okay?
İhtiyacın olursa yürüyen eczane gibiyimdir.
Well, if you ever need, I basically have a pharmacy on me at all times.
Ne olursa olsun anlıyorum.
Huh. For what it's worth, I get it.