Om перевод на английский
658 параллельный перевод
- Benim Jamie, Tom.
- It's me, Jamie. T om.
Hayır, bu om değil.
No, this isn't it.
Peki bu bitki kaç kez beslendi?
Om? Maximum. Perfect.
Tom Thunder da ne?
What in T om thunder...? .
Ben merhameti Ondan öğrendim.
M ecy s wat avve eaed om m
Eğer seni yakalarsam kendine dikkat et.
Keepo away om ee!
Şu senin memleketin, Çin, uzak mı?
Th i s I an d you come fr om, th i s C h i n a, i s i t as f ar as i t seems?
Om.
Om.
Dişi bir Om ve bebeği.
A female Om and her baby.
Baksana, minik Om ne kadar da şirin!
See how cute the little Om is!
Bu Om'lara göre bir isim değil.
That's not an Om's name.
Bir bebek Om, meditasyonla kıyaslanamazdı!
A baby Om is nothing compared to Meditation!
Evcilleştirilmiş Om nüfusunu kontrol altına almak çok basit.
The numbers of tame Oms is easy to control.
Fakat yabani Om nüfusu büyük ihtimalle çoğumuzun sandığından çok çok daha fazla.
But wild Oms probably exist... in much larger numbers than most of us realize.
Yabani Omların yerleşim bölgelerini her 3 döngüde bir Omlardan arındırıyoruz.
We de-om the enclaves... of wild Oms every 3 cycles.
Bu asalak dikkatimizi dağıttı!
That Om is a pest!
Hayır, senin Om'una zarar vermeyecek.
He won't damage your Om.
Ne de acımasız bir Om!
What a mean animal!
Om'u duyuyor musun?
Do you hear the Om?
Om kulübene dön hemen!
Into the Omhouse!
Pek zeki sayılmazsın, tipik bir evcil Om!
You're pretty stupid. Like all tame Oms!
Aptal bir evcil Om olarak, yabani Omlarla ilk tanışmam pek başarılı geçmedi.
As a silly tame Om, my first meeting with wild Oms was a failure.
O evcil bir Om, Şef.
He's a tame Om.
Evet, tüm park duvarlarında "Om'dan Arındırma" yazıyor!
All the park walls read "de-om"!
Uzun bir zaman önce onları parkı Om'dan arındırırken görmüştüm.
Long ago... I saw them de-om the park.
Traaglar parkı Om'dan arındırma niyetinde.
The Traags intend to de-om the park.
Om'dan Arındırma!
De-om!
Bana inanmalısınız! Traaglar dediğim şeyi yapacak!
Believe me, the Traags will de-om!
Burada Om kokusu alıyorum.
I smell Oms here.
Efendiler bu bölgeyi daha sıklıkla Om'dan Arındırmalı!
The Masters should... de-om more often!
Om'dan Arındırma işleminin sadece her 3 döngüde bir yapılmasına her zaman karşı çıktım!
I regret that we de-om only every 3 cycles!
Efendi Sihn, Om'dan arındırmanın misilleme yapılan tek yerin sizin Telez'deki Uva'nız olmadığını söylemek çok rahatsızlık verici.
Master Sihn, it is disturbing to note that your Uva at Telez is not the only one that has been very difficult to de-om.
Om'dan arındırılan parkta öldürülen Traag'ın yakınlarında şaşırtıcı derecede iyi organize edilmiş yuvalar bulduk.
Near the murdered Traag we found... two surprisingly well organized lairs.
Ben parkları, her döngüde iki kez Om'dan arındırmayı öneriyorum.
I suggest we de-om twice a cycle.
Üzerinde çok tartışılan yeni, Om'dan Arındırma silahlarını artık kullanmalıyız.
We must use the new, much-discussed de-om-ing devices at last.
Bir çok evcil ve yabani Om bize katıldı.
Many tame and wild Oms came to join us.
Bir çok evcil Om, büyük ölçekli bir Om'dan arındırma gerçekleştirileceği yönünde bizi uyardı!
Om informers say... that a large-scale de-om-ing is near!
Ygam'da, Om'dan arındırma işlemi durdurulmuştu.
On Ygam, the de-om-ing was halted.
Bok, götündeki boku yalıyorum.
Shit, I'll lick the shit fr om your ass.
Sadece güzel şeyler çıkar senin popo deliğinden.
Only beautiful things can come fr om your poopy-hole.
- Bu melekten miydi biri?
- One fr om this angle?
- Hayır, o Kongo'dan.
- No, he's fr om the Congo.
Beyninden tümörü çıkardık.
We r emoved a tumor fr om her brain.
- Bir kurdu om metreden öldürebilir.
- It can kill a lupus within ten metrons.
Üzerlerinde İsa, Allah ve Om'un işareti var.
"They have jesus, allah and om on them. It has the divinity."
Ve Om intikamını aldı.
And the vengeance of om.
Om, Allah ve İsa sizinle.
" Om, allah, and jesus are with you.
Om mahneypod me om.
Om mahneypod me om.
- Om mahneypod me om.
- Om mahneypod me om.
Dünyada barış, insanlarda iyi niyet
Om, peace, peace, Om
Farkındayız ama yok bir kalıbıomız.
Awareness doesn't shape us