Onur duyarım перевод на английский
835 параллельный перевод
Ben şehrin saygın kişilerinden birini memnun etmekten onur duyarım.
I am delighted to meet one of the town's eminent personalities.
Azizimizi takdim etmekten büyük onur duyarım
I have the great honor to present our beloved
Onur duyarım.
I shall be honored.
Zaferiniz için tekrar savaşa dönmekten onur duyarım, Majesteleri.
For your glory, Your Majesty, I return to the wars with fresh courage.
Yarın öğlen, yeni golf kulübümüzün açılışını duyurmaktan onur duyarım.
I wish to announce the opening of our new course tomorrow afternoon sharp.
Bayanlar, baylar, Yeşillik Komitesi başkanı olarak, Bay Sam Bisbee'nin golf kulübünün ilk vuruşunu yapacağını duyurmaktan onur duyarım.
Ladies and gentlemen, as chairman of the greens committee, it gives me great pleasure to announce that Mr Sam Bisbee will knock the first ball off the course.
Doktorla tanışmaktan onur duyarım.
It will be an honour to meet the doctor.
- Onur duyarım.
- I'd feel honored.
Ekselansları Prens adına Orange Hanedanı'nın, yaşadığınız acıyı derinden paylaştığını iletmekten onur duyarım efendim.
I have the honor, sir, in the name of his highness, the Prince... to convey to you the deepest sympathy of the... house of Orange in your sad bereavement.
Aşağıda hazır bulunmanız gerektiğini bildirmekten onur duyarım.
I have the honour to inform you that your presence is requested downstairs.
Ben de sizin tam burada bulunmanız gerektiğini bildirmekten onur duyarım.
I have the honour to inform you that your presence is requested right here.
Bu gece, kızımın, çok değerli dostumun... tek oğlu, Harry Faversham ile... nişanlandığını duyurmaktan onur duyarım.
Tonight I am proud to announce the engagement of my daughter... to Harry Faversham... my dear old friend's only son.
Baylar bildirmekten onur duyarım. Sonunda... Avusturya'nın işgali için hazırız.
I am pleased to announce that we are at last ready to march on Osterlich.
Onur duyarım!
What an honor!
- Onur duyarım.
- Why, I'd be honored.
Ee, şey, tabii general. Bundan onur duyarım.
Well, now, of course, general, I shall be honored to give it.
Onur duyarım Dr. Tobel.
I am honored Dr. Tobel.
Onur duyarım.
I'd be most honored.
Onur duyarım.
I'd be honored.
- Onur duyarım.
- I'd be right honored.
- Sizi bilgilendirmekten onur duyarım...
- I have the honor to inform you...
- Elini sıkmaktan onur duyarım.
- I am proud to shake your hand.
Onur duyarım efendim.
An honor, sir.
Beyler, Apaçi ulusunun büyük şefi Cochise'i takdim etmekten onur duyarım.
Gentlemen, I have the honor to present the great hereditary war chief of the Apache nation, Cochise.
O taktirde, zevk ve onur duyarım.
Oh, in that case, I shall be delighted and honoured.
Bundan onur duyarım, Majesteleri.
I'd be honoured, Your Highness.
Fakat her şeye rağmen, bugün elini sıkmaktan onur duyarım.
Nevertheless, today, I should be proud to shake his hand.
Siz ve Nikolas benimle bir kadeh içerseniz bundan büyük onur duyarım.
I would consider it a great honor if you and Nikolas would have a drink with me.
- Ortağın olmaktan onur duyarım.
- Honored to be your partner.
Gelirseniz bundan büyük onur duyarım Bay Kristo...
I'd be honored, Mr. Kristo, if you came- -
onur duyarım, Quist.
I'd be honored, Quist.
- Bundan onur duyarım Matmazel.
- I shall be delighted, mademoiselle.
Tabii ki, öneriImekten onur duyarım.
Well, sure, I'd be honored to be considered.
Evet, onur duyarım.
Yes. I'd be honored.
Aksine, onunla dövüşmekten onur duyarım.
In fact, I'm proud to fight him.
Bundan onur duyarım.
I'm proud of the coincidence
Konuğum olmanızdan onur duyarım.
I'd be proud to have you as my guest.
Gözlem ve araştırmalarınız için, Roma'daki... hayvanat bahçesinin olanaklarını size sunmaktan onur duyarım.
I would consider it an honor to offer the facilities of the giardino zoologico in Rome for its observation and examination.
Onur duyarım.
I'm honored.
Onur duyarım.
Proud to.
- Sana yardım etmekten onur duyarım.
- I'd be privileged to help you with that.
Elbette, polisle işbirliği yapmaktan büyük onur duyarım.
Be? happy to cooperate with the cop.
Onur duyarım, efendim.
Honored, sir.
Dün, İstanbul'daki kuzenimden geldi bu. İşime yatırmak üzere Stavros parayı getirsin ben de onu ortağım yapayım. Onur duyarım.
So yesterday, I got this back from our cousin in Constantinople.
Size kılavuzluk etmekten onur duyarım.
I shall consider myself honored to escort you.
Albay Pallavicino'yu tanıştırmaktan onur duyarım.
I am honored to present Colonel Pallavicino.
Cevaplamaktan onur duyarım efendim.
I'd be proud to answer, sir.
Bayanlar ve baylar Size bölge valimiz Sayın Cuchbert H Humprey'i takdim etmekten onur duyarım.
Ladies and gentlemen, it is my honour to present to you the Governor of our territory, Cuthbert H, Humphrey,
Onur konuğumuzu sizlere sunmaktan büyük zevk duyarım,
It gives me great pleasure to present to you our guest of honor,
Kuzey Surrey Kraliyet Alayından Bay Harry Faversham ile... nişanlanmasını duyurmaktan onur duyarım. "
Mr. Harry Faversham of the Royal North Surrey Regiment. "
Suzy işbirliğinden onur duyar...,... ama her türlü yardımı yapabilmek için bir kaç aya daha ihtiyacı var.
Oh, Suzy would be only too glad to co-operate, but it'll be months before she'll be of any assistance.