Orduda перевод на английский
1,601 параллельный перевод
Afrika'yla olan tek ilişkisi, Angola'da orduda hizmet vermiş olan kız arkadaşı.
His only connection with Africa was through a girlfriend who'd served with the military in Angola.
İkisi de orduda çalışan solak bir kadın değil.
Neither's a left-handed woman in the military.
O orduda bir subay.
She's a military officer.
Çok iyi organize olmuş bir orduda, iş yaptığını düşünemiyorum.
And I can't picture him functioning in some highly organized military environment.
Bu adam orduda değil, sadece taklitçi.
This guy isn't military, he's a wannabe.
Hem orduda kariyer yapmak, hem de aile sahibi olmak.
Well, raising a family and having a full-time military career- -
Orduda birlikte hizmet ettiğin insanlara ve şimdi özel güvenlik işinde birlikte çalıştığın insanlara bir bakalım.
Let's have a look at the people you served with and who you now work with in the private security business.
Özellikle orduda.
The military specifically.
Orduda 4 yıl görev yaptım, tamam mı?
I was in the Army for four years, all right?
Bu ya da başka bir orduda daha kısa sürede hayatım pahasına güveneceğim bir grup yok.
There's not another group of men in this or any other army I'd sooner trust my life with.
Gordon özellikle kızların olmasını istedi. Böylece hem beyaz askerlerin zevkine önem vermiş hem de orduda hastalık yayılmasını önlemiş oldu.
Gordon explained that the Company itself bought these girls... for the pleasure of white soldiers It helped prevent the spread of disease in the army
Babam orduda ölmedi.
My father didn't die in the Army.
Kızıl orduda pek çok ödül almış bir kahramandı ve... neredeyse her zaman sarhoştu.
He was a highly decorated hero of the Red Army, and he was almost permanently shit-faced
Orduda senin gibi adamlar tanıyorum.
I knew guys like you in the army.
Teğmen Dygalonun neden hala orduda kaldığını da bilmiyorduk.
We hadn't known that Lieutenant Dygalo will stay in standing army.
Orduda geçirdiğim her gün için Tanrı'ya şükrediyorum.
I thank God for every fucking day thatNHe gives me in the Corps.
Orduda sana ne öğrettiler?
What did they tell you in the army?
Kardeşimde böyle bir tane var. O, orduda başçavuş.
My brother had a gun like this He was sergeant in the army.
Orduda biriktirdiğin onca paraya ne oldu?
What happened to all that money you saved in the army, dude?
Orduda öğrendiğim küçük bir hile.
Little trick I learned in the service.
Bunları orduda mı aldın ahbap?
Oh... You get those in the military, dog?
Orduda beyinleri dağıtan sendin.
You were busting heads for the military.
Orduda eğitim gördüğünüz 20 yıl süresince, yetkililere saygı göstermek.. ... ve bir ekip oyuncusu olmak üzere eğitim aldığınızı unutmamalısınız.
You gotta realize 20 years in the military you're trained always to respect authority, to be a team player.
Orduda beraber görev yapmıştık.
We served in the army together.
Orduda herkes kafasına estiğini yapamaz....
Not everyone does what he likes... in the army.
Orduda olduğun için sen de biliyor olmalısın.
You should know since it's the army...
Orduda iyi iş başardığını mı düşünüyorsun?
Hey, do you think you did so well in the army?
Hâlâ orduda mı?
- Still in the service?
Orduda eğitimini aldığım ama kullanma şansı bulamadığım şeyi yapma vaktim geldi.
It is time I used something I trained for in army, but I never got a chance to do.
Aslında, Buster orduda öğrendiği kaçış taktiklerini bile kullanmaya başlamıştı.
- In fact... Buster had even started using his army stealth training. - Buster.
Orduda neler olacağını hiç bilemezsin.
You never know what's going to happen in the army.
- Doğru. Evet, belki de orduda görev yapmıştır.
He was probably a marine, ranger or other specialized unit.
Orduda ilk yardım dersi aldım.
I took a CPR class at the Y.
Hala orduda mı?
Still in the service?
Bu adam dümya çapında bir rezil, 8 yıldır orduda ve uzmanlıktan daha fazla yükselemedi.
That guy's a world-class screw-up. Been in this man's army eight years and can't rise above specialist.
Hayır, karım orduda.
No, my wife is.
Orduda başarısız olan bir maço yapabileceklerini ispatlamak istedi.
A macho, washed-out SEAL, trying to prove his worth.
Önceden orduda görev yapmıştım.
I used to be army though.
Seni sadece orduda tutmaya çalışıyorum, Çavuş.
I just wanna keep you in the army, Sergeant.
- Zaten orduda son on günüm.
- I'm out of the army in 10 days.
Elbette sandığınız kişi olduğumu söylemiyorum ama orduda birkaç yıl geçirmiştim.
Of course I do not say I am who you think I am but I have spent some years in the army.
Artık orduda değilim, yurttaş.
I'm no longer in the army, citizen.
- Ben artık orduda değilim.
- I'm no longer in the army.
O da orduda.
Hey, he's in the service, too.
Biliyor musun... Orduda kalmanın senin için ne kadar yanlış olacağını fark etmene çok sevindik.
You know, um... we were so happy when you finally realized how wrong it would be for you to stay in the army, thomas.
Bende orduda olmalıydım.
I should have been in the army.
Orduda olduğuna çok şaşırdım Leo.
I'm so surprised that you were in the army Leo.
Orduda görevli olduğunu söyledi.
He said he was in the military.
Orduda aşçı olabilirdin.
Could've been a cook in the Army.
Bir orduda olduğu gibi askerler, herkesin iyiliği için hayati riske atılmaya hazırdır.
As in an army, the soldiers are prepared to risk their lives for the common good.
Baban orduda yüzbaşıydı.
Your father was a captain in the army.