Ortho перевод на английский
270 параллельный перевод
İlk dans benim, Ortho.
I'm claiming the first dance, Ortho.
Yardım et, Ortho!
Come on, help me, Ortho!
Orthos, benim.
Ortho, it's me.
Onu boğ Ortho!
Choke him, Ortho!
Greely ve Ortho.
Greely and Ortho.
Ortho.
Ortho.
"Ortopedist ve kardiyolog çağırın."
"Call ortho for his leg. Call thoracic."
Bir iğne yapmasını söyle ve beni ortopediye gönder.
Your best bet is screw up a lumbar puncture and shoot me down to ortho.
Ortopediyi arayın.
- Someone call Ortho.
Ortopedi ameliyata gelsin.
Get Ortho to the O.R.
Travma 2'ye bir ortopedist.
We need Ortho in Trauma 2.
Acil, Travma 2'ye ortopedist.
Ortho in ER, Trauma 2.
Ortopediyi ara.
Call Ortho.
- Kayıp düşen kişi Ortodonti'de.
- Turfed the slip-and-fall to Ortho.
- Ortodonti'de çok çıkık hallettim.
- I handled a lot of dislocations in Ortho.
- Bu ikisi Kardiyoloji'ye, bu Ortopedi 7'ye.
These two to Cardiology, this one to Ortho.
Ortopedi sağ diz altını içeriden onardı.
Ortho did an internal fixation of a fracture of the right tib-fib.
Ortopedide kim var?
Who's on for Ortho?
Orto'yu ara.
- Call Ortho.
Ortopedi onayladı.
Ortho concurred. No tendon damage.
Ortopedi'de iki harika oyuncu ve bir emekli okullar arası tutucu var.
Ortho's got two ex-All-Americans and one retired minor league shortstop.
Ameliyathaneyi arayın, Ortopedi'de kim var, bakın.
Notify the O.R., and see who's on call for Ortho. Dr. Carter!
Ortodonti çok dolu. Birkaç saat daha sürebilir.
Ortho could be backed up for a couple more hours.
Orto'dan haber aldım.
I just got a call from Ortho.
Eğer Ortodonti'yi ararsam, bu yaza kadar gelemezler.
If I call Ortho now, they ought to make it down by summer.
Kaburgalarında kırık var, diz incinmesi, yanıklar.
Multiple rib fractures, knee sprains, burns. He's up in Ortho.
- Ortodonti'yi arayayım.
- I'll call Ortho.
- Ziyaret eden ortodontist misiniz?
- Are you the visiting Ortho fellow?
- Ortodonti'yi aramam gerekecek.
- I'm gonna have to call down Ortho.
Ortodonti aradı.
Ortho called.
- Ortodonti şu kırık ele bir baksın.
Gotta get Ortho to look at that hand.
Git Ortodonti'yi kontrol et.
Why don't you find out what's keeping Ortho?
- Gidip Ortodonti'yi arayayım.
- I guess I'll call Ortho.
Hemşire Ortopedi'ye sevkinizi getirecek, Bn.
Anna, you got a minute? The nurse will be in with your Ortho referral, Mrs. McClay.
Röntgen çektikten sonra ortopedi uzmanını çağıracağım.
I'll call Ortho after we get an x-ray. We'll be right back.
Ortopedi'yi ara, çünkü şuna ameliyatla çivi takılması gerek.
Call Ortho because that one's gonna have to be pinned in the O.R.
Ortopedi'yi aramayı unutma.
Don't forget to call Ortho.
Üroloji ve Ortopedi'ye bildireyim.
I'll inform Urology and Ortho.
Ortopedi ve damar cerrahisi anjiyogramla hazır bulunsun.
Have Ortho and Vascular ready to do an angiogram.
Ortho-novum.
Ortho-novum.
- Ortho ne?
Ortho what?
- Ortho-novum.
Ortho-novum.
Ortopedi ve Damarcıyı ara.
Call Ortho and Vascular.
Ortopedi ve damar cerrahiye haber verin.
Page Ortho and Vascular.
Kapalı redüksiyon için ortopedi cerrahı çağırman gerekiyor.
You need an ortho surgeon for a closed reduction.
- Ortopedi'ye ver.
- Give it to Ortho.
Mark, ortopedi uzmanı ikinci muayene odasında bekliyor.
- Mark, Ortho's waiting in 2.
- Amira, Ortopedi'yi arar mısın?
- Amira, can you call Ortho?
- Ortopediye çağrı bırakıp ameliyathane isteyelim.
- Let's page Ortho. Let's get an O.R.
İki gün sonraya ortopedistten randevu aldım
I made an appointment for him to see Ortho.
Benim, Bud!
But if I tap, I'll be branded as an ortho.