Osu перевод на английский
42 параллельный перевод
Kızın hemşire olması, osu busuyla, iyi bir şansları var derim.
Well, I'll tell you. With her being a nurse and all, I think they got a chance.
Osu.
Osu.
- Osu, acaba kim yaptı?
- Osu, I wonder if he did it?
Osu tutuklanmış.
Osu was arrested.
Diğer suçlardan dolayı Osu tutuklandı.
Osu arrested on other charges.
Osu tutuklandı, artık değişebiliriz... Ama, örgütümüz büyük olanın üçte birinde daha.
Osu was arrested so we can change but our group is one third of a larger one.
Hayır, Osu tutuklandı.
No, Osu was arrested.
" Sorunları çözerim.
\ x22I solve problems. OSU. \ x22
O.S.U.
OSU.
U.
U. Jeez! Osu.
Osu. Bu kelime Japonca.
It's a Japanese word.
"Shimada Bale Stüdy osu"
"Shimada Ballet Studio"
- Bana osurdular ve bana osu...
- They farted on me and called me...
O olmasa, kızım sadık bir eş nasıl olabilirdi?
After Namwon there's Osu and Imsil, and then Chunju which is famous for its fans.
Ve ben tüm OSU tarih departmanına bağlantı linkini mail attım. Gerçekten mi? Çok iyisin.
Oh, and I chain mailed the entire OSU history department with the link, so... ( RICH LAUGHING ) LAURA :
Sen Oregon'a gittin, sen de parka, öyle mi?
So... you went to OSU, so you went to Paranoid Park?
Ohio Üniversitesi'ndeki bir program için oraya tayinini istedi.
She got into a program at OSU, so she'll be transferring near there.
Alice Cynkar, OSU'da İngiliz Dili öğretim üyesi.
Alice Cynkar, an English professor at OSU.
- OSU'dan mı?
Out of O.S.U.?
Normalde burada başınızın etini yemem gerekiyor. Sentinel'in tarihi, filozofisi, osu, busu, şusu...
Normally, this is where I would start to drone on about the Sentinel's history, its philosophy, its yadda, yadda, yadda.
Osu!
Osu!
- Osu.
- Osu.
- Osu!
- Osu!
Osu, dikil, yoi.
Osu, stand, yoi.
Kara Kuvvetleri'ne haber ver, helikopter çağır, ateşli silah getir, gözlem ekibi çağır bir de köpekleri getir.
I want you to inform Force Comms - we need an helicopter up, we need firearms, we need OSU, - we need a dog.
Anlaşılan üniversiteye bir ekonomi profesörü lazım ve içimizde Seton Hall'da ekonomi hazırlık okumuş biri var.
Well, it seems to me that there's now an opening for a new economics professor at OSU, and it just so happens that one of our own minored in business at Seton Hall.
OSU, hey!
OSU, what?
OSU, ho! OSU, hey! OSU, ho!
OSU, what?
Yani görevleriniz muhtemelen bugün, yarın ve bütün hafta sekteye uğrayabilir çünkü evleri soruşturmak için Operasyon Destek Birimi'ne katılma ihtimaliniz olabilir.
So your deployment possibly today, possibly tomorrow, possibly all week, is likely to be disrupted, cos chances are we'll be asked to join OSU in the house-to-house.
Hey, osu, Söz Ustası.
Yo, osu, wordsmith.
Osu, Grasshopper.
Osu, Grasshopper.
Osu, Grandmaster.
Osu, Grandmaster.
Sonra bir tercümanla konuşmayı başardım. Bulabilmem 3 hafta sürdü. Sonra Destek Birimi'ni ve Sheffield'taki kaçakçılık birimini devreye soktum ve kadınları oradan çıkardık.
Anyway, I got an interpreter on the phone - that took three weeks - then I got the OSU, spoke to the trafficking unit in Sheffield and we busted them out, the women.
" Osu, Get Down Kardeşler, kısmet kapıyı çaldı.
"Osu, Get Down Brothers, your destiny has arrived."
O.S.U. "
OSU.
Namwon'dan sonra Osu ve Imsil gelir, ve sonra yelpaze işçiliğiyle ünlü Chunju.
Red and blue candle lanterns are hung on the open road.