Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Outlying

Outlying перевод на английский

108 параллельный перевод
Bu lokaller bir çeşit sosyal toplantı salonudur, - Hükümet memurları, gazeteci... - Bana içeriye kadar eşlik et, çavuş.
Most every place in the outlying sections, the tavern's sort of community public house,
Birliklerinden birkaçı çevredeki köylere baskın yaptı, ama Yang'e ek olarak, artık politik bir tehlike var.
Some of his troops have raided the outlying villages but in addition to Yang, there's the political danger now.
Ücra yerlerdeki sürüler, madenler ve değirmenler için haciz emirlerini yerine getirirken Apaçilerden kaçınmak hayli zor oluyor.
It gets pretty tough sometimes dodging Apaches when you have to... serve writs of attachment on outlying ranches and mines and sawmills.
Geniş bir bölge belirleyip sonra sokakları tarayacağız.
First, we'll mark out a wide perimeter, then we'll start combing the outlying streets.
Büyük kalabalık bekleniyor. Bu yüzden bölge boyunca yolculuk yapıyorsanız alternatif yolları kullanmanızı tavsiye ediyoruz.
Huge crowds are expected so if you're traveling through the area you're advised to use outlying alternate routes.
Bu insanların bir çoğu çiftçi ve silahları var.
Many of the people in the outlying area are farmers, and they've got weapons.
Fırtına devam edecek ve hava raporları yolcuları uyaran bir bülten yayınladı Denver ve çevresi hakkında.
The storm will continue and the Weather Service has declared a stockman's and traveler's advisory for all areas outlying the Denver metro region.
Farkında olduğunuz üzere, Galaksinin Batı Sarmal'ının planları doğrultusunda sizin yıldız sisteminizden geçen bir üstuzay yoluna ihtiyaç var, malesef yıkılacak gezegenler arasında sizinki de var.
As you are probably aware, the plans for the outlying regions of the Western Spiral arm of the Galaxy require a hyperspace express route to be built through your star system, and, regrettably, your planet is one of those scheduled for demolition.
Peki başka bir yerde?
In the outlying area?
Ücra bir bölgede bulunuyoruz.
We're only an outlying district.
Polisler, çalışmalarını Mutton'a, Durham'a... ve çevre bölgelere kadar genişletti.
The police have expanded their search to Mutton Durham and the outlying areas.
Fırtına, bölgede etkisini yağış ve şiddetli rüzgarlarla gösteriyor.
The storm continues to remain in the area. Last night, pouring three inches of rain in outlying districts... accompanied by high winds.
Sadece ücra bir köyde hayatta kalanlar vardı.
The only people left alive were in an outlying district of the settlement.
Dış bölgelerdeki Rekag sempatizanları kasabalara saldırdılar.
Rekag sympathizers in outlying districts have attacked towns.
Ücra, küçük bir gezegende bir Nausicaan karakolu vardı.
There was a Nausicaan outpost on an outlying asteroid.
Yakaladığımız Klingon haberleşmelerine göre kenarda kalan Kardasya kolonileri neredeyse anında ele geçmiş.
Based on Klingon transmissions we've intercepted, the outlying Cardassian colonies were overrun almost immediately.
Sınır köylerine adamlarımızı yolladık ve şurdan dağların öbür tarafına kadar yolu kestik.
We have sent men into the outlying villages and cut off all escape through the mountains here.
Onu uzak bir bölgeye gönderdiler.
They transferred him to an outlying post.
Beş ay önce, Kaptan Yates Bajoryalılar tarafından dış kolonilere yük taşımak için işe alındı.
Five months ago, Captain Yates was hired by the Bajorans to carry cargo to their outlying colonies.
- Dominion bilim adamları geçenlerde dış gezegenlerimizin birinde, bir ağ geçidi buldular.
Dominion scientists recently discovered a gateway on one of our outlying worlds.
Uzak Klendathu sistemlerindeki gezegenleri... teker teker temizleyeceğiz.
We're gonna clean out the systems outlying Klendathu, one planet at a time.
Onuncu Filo Betazed'i ve sınır kolonilerini korumakla görevliydi ama tatbikatta oldukları için savunmasız yakalanmışlar.
The Tenth Fleet was supposed to be protecting Betazed and its outlying colonies. but it was caught out of position on a training exercise.
Gezegeni ele geçirdiğimizde organize direniş, sınır sistemleri ve kolonileri kendi başlarına bakmaya başlayınca çökecek.
Once we've taken the homeworld organized resistance will crumble when outlying systems and colonies begin looking out for themselves.
Üç dönüşüm önce, uzakta bulunan bir koloniye saldırdılar.
Three cycles ago, they attacked an outlying colony.
Şehir meclisi faturayı çıkatrmak için planlar yaptı... Philedelphia'ya ve komşularına bütün demiryollarının... yapımı ve denetlenmesi... daha iyi standartlara ulaşacak.
The citycouncil has stepped up plans to pass a bill... requiring higher standards for inspection and maintenance... of all rail transportation for Philadelphia... and its outlying districts.
Philadelphia ve etrafındaki şehirler temizmiş fakat kim emin olabilir ki?
Philadelphia and its outlying counties are cleared... but who knows for sure?
Bu akşamüstü olanlarla ilgili olarak bildirilen, meteoroloji uzmanlarının deyimiyle "yerel anormallik" Los Angeles merkezli olayda, sonraki haberlere göre güneşin ortadan kayboluşunun diğer bölgelere etki etmediği bildirildi.
All that's being reported at this mid-afternoon hour is what meteorologists are calling, quote, "a localized abnormality" confirming earlier reports that outlying areas remain unaffected while the sun over Los Angeles has, for all intents and purposes been blotted out from the sky.
Merkezden uzak bölgeler hariç her yere elektrik veriliyor. Ev sahipleri evlerini kazıp çıkarıyor.
Power is back on in all but outlying areas, and homeowners are digging out of their homes.
Gemisi Seberus'un suçluları cezaevi kolonilerine taşırken kataloglanmamış bir gezegene düşmesi sonrasında bir takım kaşiflerle tanışmıştı.
A band of explorers happened upon him when his ship, the "Seberus", crashed on an uncharted planet while transporting convicts to the outlying prison colonies.
Nüfusumuzun çok küçük bir parçası sağ kalabildi. Çoğu şehirden uzakta yaşam mücadelesi veriyor.
From what we can tell, only a fraction of our population has survived... existing mainly in outlying areas.
Taramalısınız sınır dışındaki sistemleri de.
The outlying systems you must sweep.
Bildiğiniz gibi, Galaksinin uzak köşelerinin imar planlarına göre sisteminizden uzayüstü boyutta ekspres bir yol geçmektedir.
As you are probably aware, plans for the development of the outlying regions of the galaxy involve the building of a hyperspace express route through your star system.
Muhtemelen şehirden çıkacağız. Dışardaki hava üslerinden birini bulmalıyız.
We should probably head out of the city, try to scout one of the outlying airbases.
Daha açık saldırmaya başladı sınırlar dışında yaşayan Yahudilere, onları Yunan sempatizanı olmakla suçlayarak. Nihai intikamını alabilmek için gerekli tuzakları hazırlıyordu.
He began to strike out more openly at the Jews living in the outlying land, painting them as the true Greek sympathizers, setting the stage for his ultimate act of vengeance.
Uzaktaki ormanın ötesindeki bir mağarada yer aldığını, ama yolculuğun tehlikelerle dolu olduğunu.
That it is located in a cave beyond the outlying forest, but that the journey there is fraught with peril.
Daha sonra bir skandalın ve özellikle de kendisiyle ilgili herhangi bir incelemenin önüne geçmek için O'Grady'yi alıp polisin yetkisinin olmayacağı ücra bir mıntıkaya tayin etmek zorundaydı.
And the thing he had to do, then, was to take O'Grady, to avoid scandal, and any scrutiny on him in particular, was to move him to an outlying parish far away from where the police would have jurisdiction,
Tesisin tamamını ve dış bölgeleri aradık. Kaçtığına dair bir iz yok ve bulduklarımız şiddet olduğunu göstermiyor.
We searched the entire facility outlying area, and there's no sign of escape, and nothing we found indicates violence.
FBI Stone Mountain'da ne olduğu konusunda yorum yapmazken, söylentilere göre Sara Collins etrafta bir yerlerde tutuluyor.
The FBI has not commented as to what events took place at Stone Mountain, but speculation is that Sara Collins may be hidden somewhere in the outlying area.
Her ne kadar "köy" e girme fırsatım olmasa da uzak bölgelerden birine "hava saldırısı" oldu.
even though I never got a chance to enter... "the village" ... there was a... "airstrike" on one of the outlying regions.
Hallona'nın dış kısımdaki bir köyünü hedef alacağız.
We will target one of Hallona's outlying villages.
Ayrıca alanın dışındaki yol kenarındaki direklerde trafik kamerası bulunmuyor.
Caltrans doesn't have cameras in the outlying areas.
Batı Kansas bölgesinde bir yönetim oluşturmak ve civardaki kasabaları... Ordu İstihkâm Sınıfı'nın gelişine hazırlamak için gönderildik.
We were deployed to Western Kansas to set up a firm base and prep the outlying towns for the arrival of the Army Corps of Engineers.
Brennidon ve civarındaki herkesin hazır bulunmasını istiyorum.
I want everyone in Brennidon and the outlying countryside in attendance.
Bu adanın güvenliğinden sorumlu kişiyim.
I represent the Outlying Islands district.
Şüpheli bir katil Outlying Adası'nda ortaya çıktı.
One hour later, an attack occurred at the local police station.
Bir polis memuru öldürüldü.
A suspected murder as uncovered in the Outlying Islands
Diğer mahallede de bir havan mevzisi varmış. Gece caminin arkasına kurulup, ezbere ateş ediyorlarmış.
Those from an outlying neighborhood have set up a mortar behind the mosque and at night, they shoot mortars at random.
Şu an Lockeford dolaylarında olduğunu sanıyoruz.
We believe he is currently in the vicinity of Lockeford and its outlying towns.
Evet.
You'll have a military permit to take goods through to the outlying forts, won't you?
Üniversite ve etrafındaki bölgenin elektrik şebekesini kontrol ediyor.
That covers the entire electrical grid for the university and outlying area.
Flash haber. Bir feribot Outlying Adası'nın yakınlarında ters dönerek battı.
A speedboat in High Island was overturned by a massive tidal wave.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]