Overheard перевод на английский
1,427 параллельный перевод
O sarhoş köylü büyük ihtimalle Bill'in sabah çekim yapacağını duydu.
That redneck must have overheard Bill saying he was going to film up there in the morning.
Kusura bakma, kulak misafiri oldum.
Sorry. Overheard.
Pardon, ne konuştuğunuzu duydum.
Sorry, I sort of overheard what you were talking about.
- Bak.Dünkü konuşmayı duydum.
Look, I overheard your call.
Her şey gözlenebilir ve duyulabilir durumda, fakat her şey doğal görünüyordu.
Everything can be observed and overheard, but everything looks natural. What's this?
Biz konuşurken duymuş olmalı.
She must have overheard us talking about it.
Bilmem, kulak misafiri oldum.
I don't know, I overheard.
Bilmeniz gerektiğini düşündüğüm bir şeye kulak misafiri oldum.
I overheard something that I think you should know about.
Büyücünün yardımcılarının ormanda sizin aleyhinize komplo plânları yaptıklarını duydum.
I overheard the wizard's assistants conspiring in the woods.
- Mater'la konuştuğunu duydum.
- I overheard you talkin'to Mater.
Kulak misafiri oldum!
I overheard everything.
Şişman Uardan ve adamları Asmar va yabancı kardeşini Cinlerin Perisi'ne kadar takip etmeye hazırlanıyorlardı... sonra da bizi öldürüp yerimize geçecekler.
We overheard Ouard and his accomplices in their courtyard... they're getting ready... to follow Asmar... and his foreign brother... to the Djinn fairy.
Herşeyi dinlediniz bari bana düşüncenizi söyleyin.
You overheard it all. So tell me what you think.
Konuşmanıza kulak misafiri oldum.
And I overheard your conversation...
Clarkson, Birmingham'a giderken yolculuğu sırasında birisinin benim köle bir kadınla evli olduğumu söylediğini duymuş.
Clarkson sat in a coach to Birmingham and overheard someone claim that I'd secretly married a slave woman.
Kulak misafirim oldum, aşağıda bir tabur asker varmış.
I overheard they have a whole battalion below.
Arden'in, Hunter'a büyük bir para için şantaj yaptığını duyunca buraya gelip adamı görmemim iyi olacağını düşünmüş.
She'd overheard this Arden lobbing a blackmail demand at Hunter, reckoned I should pop round and confront him.
Bea'nın duyup, heyecanla anlattığı öyküyü dikkate alarak cinayetin Hunter'ın üstüne yıkılacağından kesinlikle emindim.
I was pretty confident that with Bea's enthusiastic account of what she'd overheard that this whole affair would be laid squarely at Hunter's door.
Tesadüfen bir şeyler duydum.
I've overheard things.
Geçen hafta bir şeylere kulak misafiri oldun.
You overheard something last week.
Johnny Cash'lerden biri diğerine böyle diyormuş.
How one Johnny Cash was overheard referring to another.
Rahip konuşmanıza kulak misafiri olmuş.
The priest overheard a conversation.
Ona söyler misin.. .. O gece tartışmamıza kulak misafiri olduğuna çok üzgün olduğumuzu
Would you tell her we're so sorry that she overheard us arguing that night.
- Söylediğim bir şeyi duydu.
- She overheard a conversation
Geçen gün rahiple konuşmanıza kulak misafiri oldum.
I overheard your conversation with the Prior the other day.
Para sızdırmaya çalışıyorlardı ve Leslie beni mahvedebilecek bir şey duydu.
Well, they were trying to collect some money, and Leslie overheard something that would ruin me.
Hastalığını anlamak için telefon etmişler Billings duymuş, Phillips'e söylemiş.
They called to find out what you were being treated for Billings overheard, reported to Phillips.
O zaman sağdaki, buranın patlayacağı hikayesini duyan kişi.
So the guy on the right, that's the guy that supposedly overheard this plot to blow up the Montecito?
Tek istediğim Montecito'yu havaya uçuracağını söyleyen adam.
All I'm interested in is the guy you overheard talking about blowing up the Montecito.
Burada Montecito'yu patlatacağını konuştuğu için ilgileniyoruz.
We're interested because he was overheard saying he was gonna blow up the Montecito.
Senin Montecito'yu patlatacağını duyan biriyle konuştuk.
We talked to someone who said they overheard you say you were gonna blow up the Montecito.
Yanlış duymuşlar çünkü asla bunu demedim.
They overheard wrong, because I never said that.
- Tabi ki, konuşmalarına biri kulak misafiri olmadıysa.
Unless someone overheard it.
Clark ve Chloe konuşurlarken duydum.
I overheard Clark and Chloe talking.
Parkta telefonla konuşurken tam arkanızdaydım.
I overheard your call in the park.
Konuştuğunuzu duydum da, uyanmış olabileceğini düşündüm.
I overheard you talking and I thought he might be awake.
Bilincimi kaybetmeden önce... Bierko'nun adamlarıyla konuştuğunu duydum.
- I overheard Bierko talking to his men.
Bierko'nun adamlarıyla konuştuğunu duydum.
I overheard Bierko talking to his men.
Steve yerine kapıyı kilitleyecektim, Dan'in bazı velilerle toplandığını duydum.
I was trying to lock up for Steve and I overheard Dan meeting with some fathers.
Duyulmuşlar.
They were overheard.
Gerçekte babanla aramızda geçen konuşmayı duydu sanırım.
Actually, I think he overheard me and your dad.
Kulak misafiri olduğuma göre kendisini bu yere amcasının götürdüğünü söylüyor.
And if I'm to believe the conversation I overheard with his friends, he's suggesting that his uncle took him to this establishment.
Özür dilerim ama kulak misafiri oldum.
I'm sorry, but I overheard you.
Duyulmak istemedi herhalde.
Probably didn't want to risk being overheard.
Ve dün konuştuğunuz her şeye kulak misafiri olduk.
And we overheard everything yesterday.
Telefon kayıtlarımız sizi aradığını gösteriyor. Ve tartışmayı duyan bir tanığımız var.
Our phone records say that she called you, and we have a witness that overheard the argument.
Aslında, iPod'unuzun konuştuğuna kulak misafiri oldum, ve her an sizden uzaklaşabilir. "
In fact, I overheard your iPod talking, and he may shuffle off at any minute. "
Peyton... geçen gece, Rachel'ın partisinde...
- Peyton... The other night at Rachel's party, I overheard Lucas talking to Brooke.
Duyduğum kadarıyla tümörün çok büyükmüş.
From what I've overheard, your tumour is massive.
Teller seni duymuş olmalı.
Well, Teller must have overheard you.
Birkaç gün önce oğlum Evan'ın bu gösterilerden yapılacağını söylediğini duydum, yerini de söyledi.
I though the police should know about it. I overheard my son, Evan, talking about one of these sideshows a few days ago where it would be.