Oynayın перевод на английский
1,340 параллельный перевод
Takım için oynayın mı?
- [Laughter] - How about the word "maturity"?
Ben kontrol etmeye gidiyorum, ben yokken tatlı tatlı oynayın!
I'm going to go check things out! Play nice while I'm gone!
— Ya... gidip başka bir şey oynayın!
Just play something else. God!
Oynayın!
Play ball!
Bahislerinizi oynayın!
Place your bets, folks!
Bahislerinizi oynayın.
Place your bets.
Şey, siz yazıyormuş gibi oynayın.
Well, try acting it, for God's sake.
Çocuklar güzel güzel oynayın.
You boys play nice, now.
İstediğiniz gibi oyununuzu oynayın..... ama Maurey'nin regl belirtisi başladığı an oyun bitmeli.
Go ahead and play your little boy-girl games but the first sign of a period in Maurey, and the game stops.
Güvenli oynayın!
Play safe!
Başka şey oynayın.
We have outdoor games.
Gidin oynayın.
Go, children, play.
Kalkalım da siz oynayın bari ya!
Why don't you play yourselves? - Don't get so worked up!
Çocuklar, gidin başka yerde oynayın.
Hey kids, go play somewhere else.
İstediğiniz kadar bu aksi ihtiyarı oynayın A.I. Brooks, ama beni kandıramazsınız.
Play the curmudgeon all you want, A.l. Brooks, but you can't fool me.
Bay Hanson, siz de müdürü oynayın da bakalım bugün neler öğrenmişsiniz
Mr. Hanson, you play the boss and we'll see what you've learned tonight.
Siz oynayın. Ben iyiyim.
You guys keep playing.
Siz çocuklar güzel güzel oynayın, tamam mı?
You kids play nice now, you hear?
- Uslu uslu oynayın.
Play nice.
Tamam siz aptal oyununuzu oynayın.
Ok ok, play your stupid game.
Şimdi gidin ve oynayın.
Y'all go play. Be careful.
Ne önerirsin? "Uslu uslu oynayın." mı diyeyim?
And what do you suggest I do, doctor? Ask them to play nice?
İkiye bir oynayın.
Two on one half break.
Uslu oynayın çocuklar.
Play nice, kids.
Top oynayın!
Play ball!
Gidin başka yerde oynayın.
Now go play somewhere else.
Bebeklerle oynayın.
Who made me do this?
O zaman bahisleri Sonny'e oynayın.
Then you bet it on Sonny.
Oynayın.
Play. Play the game.
Benimle oynayın.
Come play with me.
Göring'in dostu olabilirsiniz ama bahse girmeyi seviyorsanız Bormann üzerine oynayın.
You may be a friend of Göring but if you're a betting man, put your money on Bormann.
Top oynayın be!
- Fallout! Fallout! Fallout!
Hepiniz zamana oynayın
All you gotta do is run out the clock.
Sessiz oynayın, tamam mı?
Play quietly, OK?
Gelin çocuklar, bahçede oynayın.
Come on, children, go and play in the garden.
Gidip, dışarıda oynayın.
Go and play outside.
Oynayın tembel tenekeler!
Keep going, lazy bones!
Kozunuzu oynayın, insanları etkileyin.
Play it up, inspire people.
Daha çok oynayın.
BRR! OH, PLAY HARDER. PLAY HARDER.
Bowling oynayın diye üç bin dolar mı veriyor?
Season, to bowl?
Sence kızlar birlikte kaldıklarında, Oyunlar oynayıp, kıkırdayarak koca, çıplak bir yığın halinde sevişiyorlar mıdır?
Do you think when girls have sleepovers, sometimes they play games and giggle and then every once in a while they start out to make out altogether in a big naked heap?
Ve iyi oynayın.
And make'em work.
Bütün zamanını Axel ile tenis oynayıp, sinemaya giderek geçiriyorsun.
You're always with Axel, playing tennis... or seeing movies.
Kimin oynayıp kimin oynayamayacağını biliyorum.
I know who can and can't play.
Gidin başka yerde oynayın, tamam mı?
Go play somewhere else, OK?
Bütün gün tombala oynayıp, yulaf ezmesi yiyip, çocuklarımızın aramasını bekliyorduk.
All day we'd play bingo, eat oatmeal and wait for our children to call.
Şimdi yönetmelikten atların Ulusal Futbol Ligi'nde oynayıp oynayamadığına bakalım.
Now let's look in the rule book and see if horses can play in the NFL. D'oh!
Mini eteğin ve seksi şeffaf bluzunla ortalıkta dolaşıp... ve basın bültenleriyle oynayıp duruyorsun.
You swan in your short skirt and your sexy see-through blouse... and fanny around with press releases.
Duman canavarı oynayıp onu oynadığını bilmediğin zaman çok iyiydi.
Both of them. I liked that when you were Playing the smoke monster and
Kimse Miskich Var Miskich'e oyun oynayıp yakasını kurtaramaz!
No one crosses Miskich Var Miskich and gets away with it!
- Tyr'nın süvarileri oynayışını kaçırdın.
- You missed Tyr's cavalry act.