Parte перевод на английский
55 параллельный перевод
FARS KOMEDİ BÖLÜM BİR
MABEL AT THE WHEEL Parte 1 Farce Comedy
İşletme sermayesi, eşit bir biçimde paylaşılacak.
La capitalizzazione sera divise en parte uguale.
Praecipue in parte sinistra.
Praecipue in parte sinistra.
Bu bizim Woodstock'ta sevdiğimiz yaşam tarzımızın bir parçasıydı.
Asta fãcea doar parte dintr-un stil de viatã pe care am învãtat sã-l iubim la Woodstock.
Tek taraflı riskiyle bir soru sorabilir miyim?
Can I ask you a question at the risk of ex parte?
Ex parte Millegan.
Ex parte millegan.
Eğer dün tek taraflı bir dosya hazırlasaydık bugün mahkemeye gidebilirdik
If we file a motion ex parte, we could go in today. - The court can make them rehire me?
Umarım tek taraflı bir yargı değildir.
- This wouldn't be ex parte, I hope.
Da questa parte. ( Bu taraftan. )
Da questa parte.
Kimmie Bishop tek taraflı karar aldırmış.
Kimmie Bishop went in ex parte.
Sizin lehinize karar verdim ve şu an meşgulüm.
This is ex parte, and I'm busy.
Ona Latince'ex parte'denir.
The word is "parte." It's Latin.
Sayın Başkan, başlangıç... konuşmasından önceki konuşmalar... davaya, davalı ve avukatına açık bir önyargı... taşıyordu, efendim.
Your Honor, the court has demonstrated... in ex parte conversations before the commencement... of this hearing a distinct prejudice against the accused... his case, and his counsel, sir.
- Bu ahlaka aykırı ve tek yanlı.
- This is an unethical ex parte.
Siz avukat değilsiniz ama bunu "tek taraflı" kabul ederim...
You aren't an attorney, but I regard this as ex parte...
Olabilir, ancak tek taraflı acil toplanma isteği de kabul edilebilir değil Bay Palmer.
Be that as it may, an emergency ex parte order... is an extraordinary request, Mr. Palmer.
Elena, acil çağrı yaptın.
Elena, you went for an emergency ex parte.
Dava sürecinde yargıçla tek taraflı iletişim kusurlu bulunabilirdi, en azından, muhtemel bir komplo olurdu.
Ex parte communication with the judge during the trial... would be censurable, at least, probably conspiracy.
O lanet olası fahişeyi... " Evet. Kim tutar seni!
( Essa parte não tá legal ) i'm going to set that fucking bitch...
Şu an, siyah polyon siyah parte hemşireleri kırmızı alarma geçirdi.
Right now Blackpoleon Blackaparte has got the nurses on red alert.
Alanın batısında hareket olduğu onaylandı.
Confirmamos, temos movimento na parte este do perimetro.
Doğu tarafında ateş edildi.
Temos disparos de dentro, da parte oeste.
Arkamı kendim kollarım.
Eu protejo a parte de tras.
Onları tek tek sorgulamalıyız. - Beyler.
We should question them ex parte.
Patti, senden beni bu tür tek tarafın yararına yasal olmayan konuşmalardan kaç kere korumanı istedim?
Patti, is it too much to ask to insulate me from illegal ex parte conversations?
Patti! Konuşma. Konuşursan bu yasa dışı olacak.
Don't speak, it'd be an ex parte conversation.
Davalıyla yasa dışı bir görüşme mi yaptın?
You had an ex parte conversation with the plaintiff?
Onu temsil etmeme izin verirseniz öyle olmaz.
Oh, well, it wouldn't be ex parte if you let me represent her... sir.
Tek taraflı bir dava mı?
This is ex parte?
¡ Cógete a un rockero en España de mi parte cuando estés allá!
Have some crock rockers in Spain for me while you there!
Eğer yeterince para biriktirebilirsem, onu kurslarda ve hafta sonu gezilerinde harcayacağım.
Se riesco a mettere da parte abbastanza, I would be the'one whole year... Weekends traveling, take lessons.
Tek taraflı dava açıp mahkemeden bugün men emri çıkarırım.
I'll go in ex parte to get a restraining order from the court today.
Poponla, cinsel organın arasındaki bölge.
Bien, tu sabes, entre tu trasero y tus genitales. ¿ Esa parte?
Belki de savcılık dava hakkında benimle tek taraflı onlardan gizli görüşme yaptığını bilmek ister.
The SA's office would like to know you're having ex parte discussions with me about the case behind their back.
Bayan McDeere'ın bir tanıkla yanlı olarak konuşmasına itiraz ediyorum.
I object to Ms. McDeere approaching the court ex-parte about a witness.
Endişelenmeyin, bu tek taraflı değil.
Don't worry, it's not ex parte.
Mahkeme boyunca Yargıç Wynter ile tek taraflı bir iletişiminiz oldu mu?
Did you have ex parte communication with Judge Wynter during the trial? - No.
Karar bir saat içinde çıkar.
You should have your ex parte within the hour.
Buna iyi bakın Ekselansları.
Guardi da questa parte, Sua Eccellenza.
Sanırım bu konulardan uzak tutulmuş.
Acho que ela está sendo mantida no escuro sobre a maior parte.
Ortada ki kısım neydi?
Lo Qué es, el medio parte que? ( What was it? The middle part?
Buna yasadışı tek taraflı iletişim de eklenince sizi buraya mesai saatinde getirmeye yeterli olacaktır.
Add that to the illegal ex parte communication, I might have enough to bring you back in here to see the place during work hours.
Buna tek taraflı iletişim derler ve yaptığınız anlaşmayı geçersiz yapar.
It's called ex parte communication, and it voids any deal you made!
Patronuna gideceğim ve tek taraflı anlaşma yaptığını bir kez değil, iki kez ve hangi bok çukurundan çıktıysan kıçını oraya göndersin diye söyleyeceğim.
I'm gonna go to your boss and tell him that you've been having ex parte dealings not once but twice with my clients, and he's gonna send your hick ass back to whatever haystack you crawled out of!
Tek taraflı değil ama konuşmamız gerek.
This is not ex parte, but we need to talk.
- Kayıtlarda hiçbir şey yok,... çünkü beni odaya uygun olmayan tek taraflı bir görüşme için çektiniz.
- political or otherwise. - There is nothing on the record because you pulled me into chambers for an improper ex parte conversation.
Siz de benim kadar iyi biliyorsunuz ki, hanım efendi, bu tek taraflı bir konuşma.
I'm sure you know as well as I, ma'am, this is an ex parte conversation.
Kapalı celse isteyebilirsin.
You could seal the room, do it ex parte.
Peki "parte"?
No parties! - What about par-tay?
Parte de yok.
.
Acente toplantısına.
- The parte...