Pasaportlar перевод на английский
950 параллельный перевод
Askerler için gösteri yapan oyuncular ve pasaportları da düzgün görünüyor. Ama raporlarımıza göre onlar birer devrimci.
"They are actors playing for the troops and their pasports are in order but our reports show they are revolutionists..."
Pasaportlarımızı alıp perona inmemizi istiyorlar.
He said we should get our passports and go outside.
Pasaportlarımızı mı? Onları niçin istiyorlar ki?
What do they want our passports for?
Pasaportlarınızı göreyim.
Let me see your passports.
Trenin kalkış saati... 12 : 20, biliyorum. - İspanya pasaportları.
- Spanish passports.
Hay aksi, pasaportları unuttuk.
Ooh, Darn, We Forgot The Passport -
Bu pasaportları her zaman için geçerli.
These passes are valid for any time.
Hafta sonu bileti alırsak tren için pasaportlarımıza da ihtiyacımız olmayacak.
We don't need passports for the continent if we ask for weekend tickets.
Pasaportların burada.
Here are your passports.
Masadaki pasaportlar.
Passports in table.
Pasaportlarınız.
Your passports.
Pasaportlarınız yanınızda mı?
Have you got your passports?
Bu, onların gelecekteki 12 çocuğu için yer ayrılmış ırsi pasaportları.
This is their hereditary passport... with space for twelve future children.
Fakat büyük bir dalgayla alabora olduk ve içinde altınımız ve pasaportlarımız olan demir kutu kayboldu.
But we were upset by a huge swell, and the iron box that contained the gold and our passports were lost.
Pasaportlarınız hazır mı?
Get your passports ready.
Yarın sabah ayrılmak için her şey hazır. Pasaportlar ve diğer şeyler.
We're all fixed to leave tomorrow morning, passports in order and everything.
- Pasaportlar.
Passports.
- Pasaportlar.
Passports!
Pasaportlar lütfen.
Passports, please.
Pasaportlarınızdan kurtulan çocuklar.
Get rid of your passports, boys.
Pasaportlarınızı verin lütfen.
You will please to hand over your passports.
Evet, peki belgeler, kimlikler, pasaportlar ne olacak?
Yeah, but how about papers, identity cards, passports?
Phileas Fogg ve tayfası bu öğleden sonra Greenwich zamanına göre saat 2 : 30'da pasaportlarını ibraz etmişlerdir.
"Phileas Fogg and party presented their passports... " at 2 : 30 Greenwich time this afternoon. "
Pasaportlar, lütfen.
Passports, please.
Pasaportlarınızı göreyim.
Well, let me see your passports.
Pasaportlarınız poliste kalacak.
Your passports will be kept by the police.
Polisten pasaportlarımızı aldım.
I got our passports back from the police.
- Pasaportlar?
- Passports.
Pasaportlarını beklerken... Paris'in ücra bir semtinde kiraladığı evde kalacaktı.
While waiting for his passports, he was going to a secluded apartment he had rented in Paris.
Pasaportları aldıktan 8 gün sonra Londra'da oluruz.
We should be in London in 8 days, after we get our passports.
Pasaportları hazır tutun.
Keep your passports ready.
Lütfen pasaportlarınızı ve sağlık kartlarınızı yanınıza aldığınızdan emin olun.
Please make sure you've got your passports and health certificates.
Pasaportlar.
- The passports.
- Pasaportlar mı?
- Passports?
Uçak biletleri, sahte pasaportlar, sağlık raporları ; hepsini.
Air tickets, forged passports, health certificates, all that.
Pasaportlar için geliyor.
He's coming for those passports.
Pasaportlarınızı görebilir miyim, lütfen?
You passports, please. Thank you.
- Pasaportlar, lütfen.
- Passport, please.
Pasaportları almam gerekiyor.
I gotta get the passports.
Pasaportlar.
Passports.
İşte bunlar onun pasaportları :
Now, these are her passports :
Senin için daha iyi, pasaportları kontrol edecek daha az zamanları olur.
Easier for you. They have less time to check passports.
Pasaportlarınızı görebilir miyim, lütfen?
May I see your passports, please?
Pasaportlarınız, madam.
Your passports, madame.
Pasaportlar ve gemi evrakları.
We are checking passports and logbooks.
Lütfen pasaportlarınızı hazırlayın.
Have your passports ready, please.
Bütün pasaportları tekrar kontrol etsinler.
Have them recheck all passports.
Lütfen çıkış kapısından geçerken kontrol için... pasaportlarınızı hazırlayın.
Would you please have your passports available for inspection as you pass through the departure gate?
Bu pasaportları tanıyor musunuz?
Do you know these passports?
Bunlar pasaportlarınız uçmanız için.
Here are your passports. You can go on board.
Haydi, kalemler, cüzdanlar, pasaportlar, sevgilinizin fotoğrafları.
Get your gear out. Pens, wallets, passports, photos of your girlfriend. And those cards.