Paskalya перевод на английский
1,552 параллельный перевод
Roo, sen benim gördüğüm en iyi Paskalya yumurtası avcısısın!
Roo boy, I think you're just about the bestest Eastery egg hunter, ever!
Bana çok güzel bir Paskalya yaşattın!
And you gave me the greatest Easter, Tigger!
Bu durumda sen de en iyi Paskalya tavşanı oluyorsun.
So, I guess that makes you the best Easter bunny ever.
Paskalya tavşanı benim!
I'm the Easter bunny!
Nasıl olur da bensiz bir... Paskalya geçirebilirler?
How could they have Easter without me?
O da, Paskalya tavşanı olmak.
Being the Easter bunny.
Sadece Rooya mutlu bir Paskalya yaşatmak istemiştik.
We were just trying to give Roo a happy Easter.
Sen de ona mutlu bir Paskalya yaşatmak istemiyor muydun?
I mean, didn't you want to give him a happy Easter, too?
Bir daha asla Paskalya yumurtası aramaya... çıkamayacağız.
We're never going to have another Eastery egg hunt... Again.
Paskalya için hazırlık yapıyoruz!
We're getting ready for Easter!
Biz de Paskalya taşları avlayacağız!
So we're hunting for Easter rocks instead!
Alıştırma yapıyoruz, Tigger geri döndüğü zaman Paskalya yumurtası avına çıkmaya hazır olmalıyız.
We're practicing, so when Tigger gets back, we'll be ready to go on our Easter egg hunt.
Yani, Paskalya kutlamaları yapacağız... öyle değil mi Tigger?
So, we're gonna have Easter now. Right, Tigger?
Bakın, Paskalya yumurtası avına onsuz çıktığımız zaman Tavşanın Paskalyayla ilgili en anlamlı şeyini elinden almış olduk.
Well, you see, when we did the Eastery egg hunt without him, we took away Rabbit's most special Eastery thing of all.
Yani artık... Paskalya bal çanağımı Bir daha göremeyecek miyim?
So now, I'll never see my Easter honey pot?
Anlaşılan, ben de çizgili paskalya yumurtalarımı göremeyeceğim.
Or my strippety-stripedy Eastery egg, either.
Bunlar Paskalya süslerine benziyor.
Those look like Easter decorations.
Bugün Paskalya yumurtası avına çıkamadığın için çok üzüldüm.
I'm sorry you didn't get to have your Easter egg hunt today.
Paskalya tavşanı olma özelliğini kaybedince, kendini bir boşlukta hissetmiş olmalı.
When Rabbit stopped being the Easter bunny, he lost his favorite thing of all.
Paskalya tavşanı ben olmalıydım.
I'm supposed to be the Easter bunny.
Paskalya tavşanı....
Easter bun-bun...
Paskalya.
Easter.
Üzgünüm ama Paskalya tavşanı benim ve kuralları ben koyarım!
I'm sorry. But I'm the Easter bunny, so I make the rules!
Paskalya!
It's Easter!
Paskalya.
Ha-ha.
Paskalya dediğini çok net duydum.
I distinctly heard him say "Eas."
Çizgili yumurtan olmadan Paskalya olur mu hiç Tigger?
Why, it wouldn't be Easter without your stripedy egg, Tigger.
Paskalya tavşanı benim, ve kuralları ben koyarım!
I'm the Easter bunny, and I make the rules!
Paskalya için kural falan olmadığıdır!
There aren't any rules about Easter!
Yoksa bu... Paskalya tavşanı şapkam mı?
Is that my Easter bunny hat?
Biricik Paskalya tavşanımız için!
For our one and only Easter bunny!
Bugün buraya sana özel bir Paskalya yaşatmak için geldim.
I came here this morning to give you a very special Easter.
Ama... asıl sen bana muhteşem bir Paskalya yaşattın!
But, you've given me the grandest Easter ever!
Ne dersin, gidip biraz Paskalya yumurtası avlayalım mı?
Now, what do you say we go hunt some Easter eggs?
Kısacası, o bizim Paskalya tavşanımız!
Oh, well, what I mean is, he's the Easter bunny!
Ve böylece... Kırk Hektarlık Ormanda yaşanan en anlamlı Paskalya kutlamalarında mutluluk içinde zıplayıp durdular.
And so, they all hopped off together on this grandest Easter ever in the Hundred Acre Wood.
Sarhoş olduk, Bette Teyzenin Paskalya paralarıyla poker oynadık çatlayana kadar annem ve babam hakkında espriler yaptık.
Got drunk, played poker for Aunt Bette's Easter money told jokes about Mom and Dad till it hurt.
Paskalya yumurtaları gibi.
Like inside Easter eggs.
Paskalya yumurtası mı?
Easter egg?
Hayır, hayır, paskalya yumurtası yok.
No, no Easter egg.
Paskalya'yı hatırlıyor musun?
Remember Easter?
Paskalya'ya az kaldı, biraz yumurta asacağım.
Easter's close, I'll hang some eggs.
Bu kişi en az 3 kere paskalya orucu tutmuş olmalı.
The person must have been ordained at least 3 Lents.
Onu ilk yapışını hatırlıyorum. Evet, Paskalya'daydık.
I remember the first time I saw him do it.
Annem de Paskalya sepetlerimizle Robert'la beni yalnız bırakmak gibi bir hataya düşmüştü. Şekerleri hızla ağzımıza dolduruyorduk.
And Mom, she made the mistake of leaving me and Robert alone with our Easter baskets, so we just started shoving candy in our mouths as fast as we could.
Yarınki Paskalya yemeğini hazırlamaya başlarken keşke bunu düşünseydim.
I should've thought of that before I started tomorrow's Easter dinner from scratch.
Paskalya için güzel olur dedim.
I thought this would be nice for Easter.
Hadi Peter, Paskalya yumurtası avına ne zaman çıkacağız?
Come on, Peter. When are we gonna have the Easter-egg hunt?
Paskalya mıydı?
Easter?
Paskalya!
Easter!
Paskalya yumurtası gibi mi?
Like Easter egg?