Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ P ] / Patlama

Patlama перевод на английский

6,114 параллельный перевод
- Patlama oldu ve galiba kolumu kırdım.
There was an explosion, and I think I broke my arm.
Içinde patlama üzgünüm...
Sorry about bursting in...
Ama ne yazık ki çalışmıyor, büyük bir patlama geçti başından malum.
It's not working, on account of being caught in a massive explosion.
Patlama olduğunda önüme atladı.
When it blew, she dove in front of me.
Onlar patlama yerinin daha ilerisinden geliyorlar.
They're coming in from further and further from the blast site.
Benim 2 askerim bu patlama yüzünden yoğun bakımda.
My two soldiers are up in ICU because of that blast.
Patlama ve tetiklenen slipspace galaksiyi kırmak için halkayı dağıtır.
The explosion and the triggered slipspace scatters the Ring debris across the galaxy.
Ama sanırım uçakta yaşadığım büyük patlama bununla alakalı.
I still hate her for what she did. But I guess I did I have that big freak-out on the airplane.
Aman Tanrım, o büyüklükteki bir patlama...
Oh, my God, a mass that size, the explosion, it would be...
Mountain Dew iç organlarınızı gıdıklar çünkü her bir şişede bir patlama vardır.
Mountain Dew will tickle your innards'cause there's a bang in every bottle.
- Patlama o kadar büyük olur. Yeteneklerini göze alırsak, onu durdurmak için ne yapabiliriz ki?
Considering what he can do, how do we even stop him?
Fagan ve Marcello de öldürdü çift biri patlama Buckshot gerekirdi.
One blast of double ought buckshot killed both Fagan and Marcello.
Patlama!
Boom!
Karar! Şu anda patlama yaparcasına bir güç elde ediyor...
Don't you dare betray my trust...
Patlama gecesi, yıldırım beni vurduğunda kalbim durdu.
The night of the explosion, when the light hit me, it stopped my heart.
Ama adına modernizasyon denen şenlik bir patlama eşliğinde birden sona erince ve kriz Yunanistan'ı vurunca durum değişir.
But when the party of the so-called modernization is interrupted with a whimper and a bang and when crisis hits Greece the situation changes.
"Götümde patlama" seks kasetinin adı.
Better not bite me in the ass is the name of your sex tape.
Görünüşe göre bu odanın tam ortasında bir patlama olmuş.
It looks like an explosion went off in the center of this room.
Patlama, okyanusun üst katmanlarını yok etti.
THE BLAST PENETRATES THE OCEANS'UPPER LAYERS,
Çünkü patlama dünyanın ozon tabakasına da zarar verdi.
BECAUSE THE BLAST ALSO DAMAGES THE EARTH'S OZONE LAYER,
Yıldızlar büyük bir patlama ile ölecekler.
THE STARS WILL DIE IN A MASSIVE EXPLOSION,
Katilse volkanik bir patlama.
THE KILLER IS A VOLCANIC ERUPTION - -
Güçlü bir patlama dalgası ortaya çıkardı.
UNLEASHING A POWERFUL BLAST WAVE,
Her biri bir nükleer patlama gücündeydi.
EACH ONE WITH THE FORCE OF A NUCLEAR BLAST,
İçinde bulunduğumuz duruma bakarsan, buna patlama diyemezsin.
Given the circumstances, it was hardly an outburst.
Elçilikten çıkıp patlama alanına gitsinler hemen.
Get them out of the embassy and to the blast site, right away.
Patlama alanına giden üst rütbeliyi bağla bana.
Marine dispatch. Get me the C.O. who deployed to the ambush site.
Açıkça bir patlama olmuş.
Clearly there was an explosion.
Laboratuarında daha şaşırtıcı bir patlama yaptı.
Makes an explosion in his lab all the more puzzling.
Peki, Roma mumu gibiyse patlama olmamalıydı.
Well, like a Roman candle, there should be no explosion.
Platformda ağır silahlı askerler ve patlama takviyeli kapılar mevcut.
Platform has a heavy trooper presence and reinforced blast doors.
Alışveriş merkezinde patlama olduğu gece.
The night of the mass casualty... the mall explosion.
Patlama bir hafta önceydi.
That was a week ago.
Tabii kimseye ölü kadından ya da patlama ihtimalinden bahsetmedin.
Of course you didn't tell anyone about the dead woman or the potential explosion.
- Terra laboratuvarında patlama oldu.
- Explosion in the terra lab.
Bir gelişme var. Gemide bir patlama oldu.
There's been a development, an explosion on the ship.
Ama görüntülere sınırlı erişimimle söyleyebileceğim kadarıyla planlı bir patlama.
That i've had to the footage, It was a directional blast.
- Eğer metan patlaması olsaydı sabit ve çok yönlü patlama olurdu.
- If it had been a methane explosion, It would've been uniform and omnidirectional.
Patlama bölgesinde kalmakta özgürsün ama bu kapılar kapanınca mavi rozetin bir işe yaramayacak.
That's no choice at all. You're welcome to stay in the blast zone,
Tek yaptığın gerçekleri gizlemekti. Silah olayı, sabotajlar, patlama.
All you have done is conceal the truth about the anomaly, the sabotage, the explosion.
Büyük bir elektromanyetik patlama olmuş olmalı.
It must've been a massive electromagnetic burst.
Hâlâ patlama alanı içindeyiz.
We're still within the blast zone.
Birkaç galon yakıtım olsaydı kendimi ve bir kişiyi daha patlama bölgesinin dışına çıkarabilirdim.
If I had a few gallons, I might be able to get myself and one other person outside the blast zone, if we are lucky.
Elçilikten patlama alanının olduğu yere gönderin onları hemen.
Get'em out of the embassy and to the blast site right away.
"Room and Bored" dan sonra ayda bir kez öğle yemeklerinde buluşurduk ama sonra onun kariyeri patlama yaptı, benim de pek vaktim- -
You know, we used to meet for lunch once a month after "Room and Bored," but then her career took off and my schedule...
Büyük patlama.
Big boom.
Patlama.
Keep your bloody knickers on.
Patlama alanından bir şey çıktı mı?
Did you get anything from the bombing site?
Bir patlama oldu.
There was an explosion.
Görünen o ki patlama içine Matthew McConaugheyi içine alan bir boyut deliği açtı
It appears that an explosion has opened up a wormhole with Matthew McConaughey inside.
Harika Patlama!
But...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]