Pekin перевод на английский

Gönderildiği tarihlere bakarsak Los Angeles'ta 3 yıl New York'ta 4 yıl, Pekin'de 3 yıl yaşamış.

Looking at the sent date sequence, she lived 3 years in LA, 4 years in New York, and 3 years in Peking.

Los Angeles'ta 3 yıl, New York'ta 4 yıl, Pekin'de 3 yıl.

3 years in LA, 4 years in New York, 3 years in Peking.

- Kahverengi bir pekin köpeği.

- It's a brown Pekingese.

Pekin'e yeğenimi ziyarete gitmiştim. Denizcilikle uğraşan biriyle evli.

lve been visiting my niece in Peking, she married a seafarer.

- Pekin'de ne kadar kaldınız?

- How long were you in Peiping?

Eviniz Pekin'de mi yoksa Şanghay'da mı?

is your home in Peking or is it Shanghai?

Pekin ve Zhejiang'de zaten kapalı gişe oynadık.

Originally we have already played our drama very familiarly in the area of Beijing and Zhejiang

Chang Chi Min, Pekin.

Chang Chi Min, Peking.

Savunmasız Pekin'i işgal edişini.

Occupying unprotected Peking.

Pekin köpeği.

Pekingese dog.

Pekin köpeği var.

She got a peek-at-the-knees dog.

Dur, kimin Pekin köpeği var?

Wait, who's got a peek-at-the-knees dog?

Git, git, Pekin'e git sen!

- Moraldo. I'm taking you home.

Seni yarın bankaya göndereceğim.

I've got to send you to Pekin tomorrow.

- Hiç Pekin'de bulundun mu?

- Have you ever been in Peking?

Pekin'de Ay'ın, Dünya'nın başka bir yerinden daha büyük olduğunu biliyor musun?

Do you know that in Peking, the moon is larger than anyplace else in the world?

Ay, Pekin'de daha büyük görünür.

The moon is larger in Peking.

En son ne zaman Pekin'deydin?

When were you in Peking last?

1939 da Pekin Üniversitesinde öğrenim görüyordum.

I was studying at the University of Peking in 1939.

Ben ne Pekin'deki... ne de San Francisco'daki tren şefinin kardeşi değilim.

I'm not a brother to train conductors in Peking... nor in San Francisco.

Pekin

Peking

Çin'in baş şehri Pekin'e çok yakındayız.

We re almost in Peking, the capital city of China.

- Rus bakan Pekin'de olduğuna göre...

- As Russian Minister in Peking...

Hatta Pekin ve Çin de de.

Or in Peking or even in China.

Pekin'i terk etmek isteyen bir Rus kadın var.

There's a Russian woman who wishes to leave Peking.

Bir tarafta kuraklık nedeniyle halkın açlığı,... diğer yanda dış güçlerin acımasız talepleri,... Pekin'de durumun, bu şartlar altında... sakinleşmesi beklenemez.

Because of the drought, the hunger and the unrest among my people, of the merciless demands of the foreign powers, the situation in Peking cannot be expected to become tranquil.

Bu nedenle size tavsiyemiz,... Diplomatlar da dahil olmak üzere bütün yabancıların, yirmidört saat içinde Pekin'i terk etmeleridir.

Therefore we earnestly advise you that all foreign residents, including diplomatic personnel, should leave Peking within twenty-four hours.

Eğer İngilizleri Pekin'de yalnız bırakırsak Çok gülünç oluruz.

We d look ridiculous if we left the British alone in Peking.

Belki de Britanya'nın Pekin'de tek dış güç olarak kalmasının bazı nedenleri vardır.

Perhaps Britain has its reasons for being the only foreign power in Peking.

Bütün Pekin kapılarının bana kapandığını düşünmüştüm, Çin sokaklarında itibarımı kaybettim.

I thought all Peking's doors were closed to me, that I d lost face in the Chinese streets.

Arkadaşlarınız Pekin'i terk etmeniz gerektiğini düşünüyor.

Your friend thinks you should leave Peking.

- Pekin'den ayrılıyorum.

- I'm getting out of Peking.

Sydney demiryolunu kullanamazsa,... Pekin'e yürür.

If Sydney cannot use the railway, he will now march on Peking.

'Pekin'e gelmemiz imkansızdı,... bu nedenle Peigi nehri boyunca... giderek Tientsin'e döndük.

'It is impossible to march on Peking, so we must fall back to Tientsin,'along the River Peigei.

İyi bir diplomat mıyım? Ya da başarısız mı? Pekin'de küçük bir göreve mi uygunum?

Am I a good diplomat, or a failure, only fit for a minor post in Peking?

Yiyecek az, sağlık gereçleri hiç yok, ve bütün güçleri Pekin'den geçerek limanda toplamak iyi bir tahminle 4 ya da 5 hafta alır..

and by a reasonable estimate it will take 4 or 5 weeks to assemble forces on the coast to fight through to Peking.

Trompetlerimizi çalarsak Pekin duvarlarının... düşeceğini sanıyor.

He thinks if we blow our trumpets, the walls of Peking will collapse.

Savaş bitinceye kadar kadar Pekin'de yaşadın.

You grew up in Beijing until the end of the war.

Sen ve ben Pekin'den ayrıldığımızdan beri -

You and I, ever since we left Beijing -

Pekin'de hanın konağında

Well, at the Khan's court in Peking,

Pekin'e olan yolculuğumuz 3 buçuk yıl sürdü.

The journey to Peking took us three and a half years.

Pekin'de mi, Shang Tu'da mı?

- What! In Peking, or Shang Tu?

PEKİN'DEKİ SUİKASTÇI

ASSASSIN AT PEKING

Onu Pekin'de göreceksiniz.

You will see him in Peking.

Savaş Lordu Tegana, Pekin'e geldi.

The War Lord Tegana has arrived in Peking.

- Müstakbel kocası zaten Pekin'de.

- Her future husband is already in Peking.

Evlilik töreninden sonra en kısa zamanda seni Pekin'den götüreceğine söz verdi.

He promises to take you away from Peking as soon as the marriage ceremony is over.

Marco Polo'nun kervanını da bu sebeple geciktirdi Noghai'ye, ordularını Pekin'in yakınına çekmesi için az daha zaman kazandırmak için.

And that's why he delayed Marco Polo's caravan - to give Noghai more time to move his armies nearer Peking.

- Bir ulak geldi. - Noghai'nin ordusu Pekin'e yürüyor.

- Noghai's army is marching on Peking.

Yaklaşık 30 yıl önce Pekin-kent'teki Çinlilerin icat ettiği bir yöntem.

It's the method the Chinese invented about thirty years ago in Pekingville

Kimsenin kanunları takacağını sanmıyorum o nedenle Pekin e Bakan Yuan'ı görmeye gidiyordum

I doubt if anyone would care for formalities I'm also trying to see minister Yuan in Peking