Pepperoni перевод на английский
532 параллельный перевод
- Pepperonili pizza? - Hayır.
- How about some pepperoni pizza?
Senin kendi minik sucuğun var, dostum.
You've got your own little pepperoni, man.
- Hayır, salamlı.
- No, no it's pepperoni.
Ve Stork. Herkes onun beyninin hasarlı olduğunu düşünürdü.
Boon, you had a face like a pepperoni pizza, right?
Benimle salamı bölüş.
Split a pepperoni with me.
Aurora'nın sucuklu tavuğu.
Aurora's chicken pepperoni.
- Sucuklu tavuk yapmayacak mı?
- No chicken pepperoni?
- Sucuklu tavuk yapmaktan daha uzun.
- Longer than making chicken pepperoni.
- Sucuklu tavuk istiyor.
- He wants chicken pepperoni.
- Sucuklu tavuk için mi?
- For chicken pepperoni?
Eski kocan etraftayken, sucukla daha güvende oluruz.
With your ex-husband around, we're safer with pepperoni.
Sucuklu tavuk yapmamız gerek!
We need chicken pepperoni!
Sucuk pişirmeye zorlanmak beni delirtiyor.
Being forced to make pepperoni makes me crazy.
Sucuklu tavuk.
It's chicken pepperoni.
- Sucuklu tavuğu seviyorum.
- Love that chicken pepperoni.
Sucuklu tavuk.
Chicken pepperoni.
Biberli pizza siparişi vermedim.
I never ordered no pepperoni.
İki kat peynirli, biberli pizza.
Medium pepperoni with double cheese.
- Ama ben biberi hiç sevmem.
- But I hate pepperoni.
Ama biberli pizza burada.
But we gota the pepperoni.
- Sevmezsiniz.
- Hate pepperoni.
İtalyan sosisi, soğan, yeşil biber sosis, hamsi
Pepperoni, union, green pepper sausage, ansjovis
- Pepperoni'li.
Pepperoni.
Ben sucuklu pizza istiyorum.
I want pepperoni pizza.
Hem biber beni çok yakıyor.
Besides, the pepperoni always sticks to my ass.
Her şey çok harika gidiyor. Ta ki, çok hızlı konuşan bir satıcı kasabaya gelene kadar.
Everything is going great until one day, a fast-talking pepperoni salesman gallops into town.
Sucuk.
Pepperoni.
- Anne, yine sucuğumu yiyor.
- Ma, he's eating my pepperoni again.
- Sucuk mu istiyorsun?
- You want your pepperoni?
Sucuk için birbirimizi öldürelim.
Let's kill each other over the pepperoni.
- Sucuğun yarısı benimdi.
- Half the pepperoni was mine.
Pepperoni.
Pepperoni.
- Bugün pepperoni yok mu?
- No pepperoni today?
Sucuk gibi kokuyorsun.
You Smell Like Pepperoni.
- Sucuk severim ben.
I Like Pepperoni.
Salamlaşmış baldırlarınızı iyice kaldırın.
Come on, get those pepperoni thighs nice and high.
Büyük mantarlı, salamlı, fazladan soğan, ve Michelob, lütfen.
A large mushroom, pepperoni with extra onions, and Michelob, please.
İşte hazır, biber ve sosis.
Here you go, pepperoni and sausage.
Yarısı biberli ve yarısı sosisli.
Half pepperoni and half sausage.
Doğru söylüyorsun, pepperoni kullanmıyor gibiler.
they don't have pepperoni.
Bunlar da sosis, sucuk domates, mantar, soğan, zeytin, biber ve sarımsak.
That's pepperoni, sausage, tomatoes, mushrooms, onions, olives, peppers and garlic.
ve pizzadan kafasını kaldırıp, nefes kesici sesiyle, şu şarkıyı söyledi.
and he raised his head up from that pizza, and with pepperoni on his breath, he sang this to me :
Pepperoni?
Pepperoni?
- Sosisliyi biberli yapabilir misiniz? - Elbette.
Can we change that sausage to pepperoni?
Pazartesi akşamlarının menüsü baharat soslu etli pizzadır. - Pizza mı?
- We have pepperoni pizza Monday nights.
Ben ondan istemiyorum.
I don't want pepperoni.
Evet, büyük boy olacak.
Yeah, a large pepperoni.
İki tane büyük boy, ançüez ve salamlı. Tamam.
You got two large anchovy and pepperoni.
Bir biberli, ançüezli ve mantarlı büyük boy, bir de ekstra peynirli orta boy istiyorum.
I would like to order one large pie with pepperoni, anchovies and mushrooms... and one regular pie with just extra cheese.
Pepperoni ve dondurma kimde?
who had the pepperoni and ice cream?
Hey, baharat sosluydu değil mi?
Pepperoni, right?