Pet перевод на английский
4,931 параллельный перевод
- Evet, pet shop.
- Yeah, the pet shop.
- AVM deki Petshop lütfen.
The pet shop at the mall, please.
- Petshop.
The pet shop.
Sensei, diyelim ki, başıboş bir evcil hayvanı yakalamaya uğraşıyoruz.
- Sensei, say we're, um, trying to catch a stray pet.
Olası bir teorim var onu onaylayabilir ya da inkâr edebilirsin diye umuyordum.
I have a pet theory I was hoping you could confirm or deny.
Uzun süredir senin önemli projen.
It's been your pet project for a long time.
Bende bir takıntı hâline geldi.
It's a pet obsession of mine.
Çocuklarına almak için ne evcil hayvan ama...
That's a hell of a pet to get your kids.
- Yani, yanıtın şirketinizi ıskartaya çıkartacağını mı söylüyorsunuz?
You're saying a solution would make your company about as useful as a Pet Rock?
- Köpeğinizi, evcil hayvan lisansı... -... alabilmek için 2010 yılında üstünüze kaydettirmiştiniz.
You registered him with the city when you procured a pet license in 2010.
- Fury'nin evcil hayvanı.
- Fury's pet.
Elinde laptop ve evcil rakunla takılan iki öğrenci sadece.
It's just two frat guys with a laptop and a pet raccoon.
Kredi kartı kayıtlarına göre, evcil hayvanı bile yokmuş.
According to her credit card record, she doesn't even own a pet.
Belki de kurbanın evcil hayvanıydı?
Maybe it was the victim's pet?
Evcil faresi vardı, olay yerinde o da ölü bulundu.
He had a pet rat, also found dead at the scene.
Alex'in evcil bir faresi vardı ve Lee fareyle konuşmasından pek hoşlanmazdı.
Alex had a pet rat and Lee didn't like the way he spoke to it.
Farelerle çevrili olmalı ama yine de birini evcil hayvanı olarak tutuyor.
He must be surrounded by rats and still he keeps one as a pet.
Neden buraya şahsen gelmiyorsun, böylece yüzün de tekmemle tanışabilir.
A new pet? Why don't you come down here in person so we can meet foot to face?
Senin gıcık olduğun şeyi bulana kadar bekle.
Just wait until I learn one of your weird pet peeves.
Size bir tavsiye vereyim eğer bizim yaşımıza kadar yaşamak istiyorsanız, nefes alın.
Word of advice, pet, if you want to live to our age, take a breath.
Tabii ki, tatlım.
Oh, of course, pet.
Öfke ifadesi ise...
A pet phrase of hers is...
Bir kere okşayın, o da sizi çok sever.
You pet him, you got yourself a friend for life.
- Steve, balığımı beslemeyi unutma, olur mu?
Steve, will you remember to feed my pet smaller fish?
Çocukken sahip olduğunuz hayvanın ismi?
The name of a childhood pet...
Çocukken bir hayvanım bile yoktu.
I didn't even have a pet as a child.
Ya bu dediğim oldu ya da kanun dışı egzotik bir hayvan satın almaya çalışıyordu.
It's either that or he was trying to buy some kind of illegal exotic pet.
Babamın beni çiftlikten çıkarıp bana kendi evcil hindimin kafasını kestirdiği yıl mı? Evet.
Was that the year that father took me out to the farm and made me behead my pet Turkey?
Evet. 100 giga vat gücünde oldukça düşmanca olan bir hayvan.
Yeah. A rather unfriendly pet comprised of 100 gigawatts of power.
Ama, örnek olarak, "Evcil Hayvanım Nerede" gibi
But, like, the "Where's My Pet" app, for example.
GPS linki haline geldi "Evcil Hayvanım Nerede"
It turned out the GPS link to "Where's My Pet"
Benim, benim babamın oyuncağıyla ne işim olabilir? - Yine mi kıskançlık?
My, my what's the matter with Daddy's pet?
Biraz önce evcil dinozorumuza sertçe vurmuş olamaz. Vurdu.
He did not just slug our pet dinosaur.
Tamam, evcil hayvan leopard'ın masadan.
Okay, pet leopard's off the table.
- Evcil hayvan olarak kendine böcek mi aldı?
For his pet beetle. He has a beetle for a pet?
Yani, evcil hayvan dükkânlarından fişleri çekiyorum.
So, I'm pulling receipts from local pet shops.
AVM'ye gittiğimde evcil hayvan mağazasında görüp aldım.
When I went to the mall I saw it at the pet shop, so I bought it.
Evine gittiğim zaman köpek yetiştirdiğini görmüştüm.
When I went to your house before, I saw you had a pet dog.
Hayvan dükkanının önündeki!
You in front of the pet shop.
Eve eski bir millet olarak, gönüllü hayvan tedavi koştu.
She volunteered, ran pet therapy at an old folks home.
- Evcil hayvan mağazasında ailenle tanıştım.
Well, I met your family in the pet store.
Sıradan bir evcil hayvan iş görmez burada!
A regular pet isn't good enough!
Beth gidiyor. Hoşça kal demek istemiş.
You guys, your first pet together!
Şu anda Bo'nun oyuncağı kim peki.
Who is sorts kinda Bo's pet now.
Öğretmenin gözdesi.
TEACHER'S PET.
Belki ikisi de kükreyen kırmızı şeyler oldukları için ya da Şeytan onu da dinozor arkadaşı belki de hayvanı olarak görüyordur?
Maybe because they both have that roaring red thing going for them, Or could be Devil sees Red as a fellow dinosaur, Or maybe a pet?
Onun yerine, yeni bir dünyaya gideceğiz ve orada zeki köpeklerden oluşan bir toplum kuracağız. İnsanların yaptığı hataları tekrarlamayan ve hayvan sigortasının zorunlu olduğu bir toplum.
Instead, we will go to a new world and colonize it with a society of intelligent dogs, one that will not make the same mistakes as humanity and one where pet insurance will be mandatory.
Hayır, o benim evcil domuzum.
No, he's my pet pig.
istersen onu okşayabilirsin.
you can pet her if you want to.
Kes şunu.
Pet...
Evcil böceğini seviyor.
Oh, erm... Hey... It's his pet beetle.