Pizza перевод на английский

- Pizza konusunda haklıymışım.

Well, I was right about the pizza.

Onun evinde buluşup pizza söyler, oyun oynar takılırdık.

We'd get together at his place, order pizza, play and... hook up.

- Pizza cladosporium kaplı.

This pizza is covered with Cladosporium.

Bu pizzada oluşan hyphae miktarına bakınca maktule, öldüğü gece getirildiğini anlıyorum.

Now, based on the amount of hyphae growth on this pizza, tells me that it was delivered to the victim the night he was killed.

Yani pizza geldikten bir süre sonra öldürüldü.

So he was murdered sometime after it was delivered.

Holt'un pizzayı aynı yerden söylediğini biliyoruz, değil mi? Evet.

Now, we know that Holt ordered pizza delivery from the same place, right?

İzninle... Pizzayı getiren adama güvenmesi lazım, değil mi?

But he must- - excuse me- - have had trust for the pizza delivery person, right?

Bu, ölmeden önce Holt'a getirilen son pizza kutusu.

This... is the last pizza box delivered to Holt prior to his death.

Bu yüzden pizzayı yemedi. Çünkü ölmüştü.

That's why he didn't eat the pizza- - because he was dead.

Yani onu pizzayı getiren adam mı vurdu?

So he was shot by the pizza delivery guy?

Çünkü günlerdir pizza yollamadık.

Because we haven't sent out a pie in days.

İşte pizza. Holt'un her zamanki siparişi.

Okay, so there's the pie, which is Holt's usual order.

Her yer endüstriyel fırın gibi kokuyordu.

The place smelled of industrial pizza.

Sucuklu pizza.

A pepperoni pizza.

- Her görev dönüşü yediğim ilk şey o olurdu. Sucuklu pizza ve bira. Ya da 6 bira.

That was the first thing I ate after I got back from each deployment... a pepperoni pizza and a beer.

Pizza çantasının daha iyi olamayacağını düşünüyordum ama Edie Teyze'nin oksijen tüpü arabası ona yepyeni bir taşınabilirlik getirdi.

and I didn't think the pizza bag could get any better, but strapping it to aunt Edie's oxygen cart has kicked it up to a whole new level of portability.

Pizza.

Pizza time.

Dumanı üstünde pizza.

Piping hot pizza.

Pizzacı!

Pizza man.

Kim pizza ister?

Who want pizza?

Ben sadece pizzacıyım.

I'm just pizza man.

Pizza sevmez misiniz?

You no like pizza?

Az önce pizza yedin.

You just had pizza.

Veya bir pizzacı.

Ooh, or a pizza joint.

Su çok soğuktu o yüzden bir battaniye üzerinde oturup pizza yedik.

It was too cold to go in the water so we sat on a blanket and ate pizza.

- Pizza burda.

- Oh, you know, pizza's here.

Pizza, film, yatak bizim Pazar rutinimizdi.

Pizza, movie, bed... that was our Sunday routine.

Kelle avcılığı yaptığım günlerde, bir adamı pizza sevdiği için yakalamıştım ama elimde biberli pizza dilimiyle dolaşarak yapmadım bunu.

Back in my bail-bondsperson days, I caught a guy because he loved pizza, but I didn't walk around randomly holding a slice of pepperoni.

Kayla pizzayı çok sever.

Kayla... She loves pizza.

Bayan Weber akşam yemeğinde pizza yediklerini söyledi. Ama bu 21 : 00 civarıydı.

All right, Mrs. Weber said that they had pizza for dinner, but that was around 9 : 00 P.M.

Hayır ve pizzanın ne kadar sindirildiğine bakarak Morales ölüm zamanını 21 : 30 olarak belirlemiş.

- No. And based on the digestion of that pizza, Morales places time of death close to 9 : 30 P.M.

- Pizzaya bir mazeret olamaz.

- Any excuse for pizza.

Pizza getirebilirim.

I can totally pick up a pizza.

Tatlım pizza getireceğimi söylemiştim.

Sweetheart I told you I was bringing pizza home.

Sanırım pizzamızı çatalla yiyeceğiz.

I guess we'll have to eat our pizza with the fork.

Şu pizzacıların dünyadaki en iyi pizzayı yaptığını idda etmesi gibi.

It's like those Pizza places that claim to have the best Pizza in the world.

Ne düşünüyorsun, pizza yarışması falan düzenlediklerini mi?

What do you think, they have Pizza contests?

Daha önce hiç bir pizza yarışmasında bulundun mu?

Have you ever been to a Pizza contest?

Küçük lazanyamız, küçük pizzamız, küçük turtamız var

We got tiny lasagna, tiny Pizza, tiny pie.

Bugün pizza günü.

It's pizza day today.

Pizza günü nerede?

Wait, where is it pizza day?

Peynirli pizzanızı yiyorsunuz, meşrubatınızı içiyorsunuz.

You eat your cheesy pizza, you drink your Ade of gator.

Pizza kutuları neyi düşünüyor?

what are pizza boxes thinking about?

Evet ve quesadilla da Meksika pizzası değildir.

Yeah, and a quesadilla's not Mexican pizza.

Selam Hector. Ben pizza sipariş etmedim.

Ah, hey Hector... ah, I didn't order a pizza.

Dükkanda bir karışıklık olmuş bana fazladan pizza vermişler her şekilde atacaklardı. Ben de sana teklif etmeyi düşündüm.

The store messed up and gave me an extra pizza... they're going to throw it out anyway, so I thought I'd offer it to you.

Bu da benim ünlü İspanyol paella yemeğim. Tadı ve görünüşü simit pizzaları andırıyor.

And that's my famous paella that looks and tastes just like a pizza bagel.

Zaten simit pizza.

It's a pizza bagel.

Vay canına, pizza mı yediniz?

Aw, you guys had pizza?

İşte adam pizzayı almaya geliyor.

Yes, sir. Okay, so here comes the guy to pick up the pizza.

Pizza.

Pizza.