Ponyboy перевод на английский

Ponyboy Curtis.

What's your name? Ponyboy Curtis.

Ponyboy, gidip kolayla patlamış mısır alalım mı?

Come with me to get some Cokes and popcorn.

Sana bir şey söyleyeyim, Ponyboy, bu senin için şaşırtıcı olabilir... ama hayat her yerde herkes için zor.

I'll tell you something that might be a surprise but things are rough all over.

Buna daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum, Ponyboy.

I can't take much more of this.

Ponyboy, isteyerek olmadı.

Ponyboy I didn't mean to.

Sen ona Ponyboy ve Johnny'nin geldiğini söyle.

Tell him it's Ponyboy and Johnny, man.

Saçlarımızı keseceğiz Ponyboy. Seninkini ağartacağız.

- We'll cut our hair, you'll bleach yours.

Alışmamız gerek.

Well, we gotta get used to it, Ponyboy.

Merak etme, Ponyboy.

We're gonna be okay.

Ponyboy Curtis için özel bir teslimatım var.

I got a special delivery for Ponyboy Curtis.

Darrel ve Soda'nın sürekli Ponyboy için endişelenmeleri adil değil.

It ain't fair for Darry and Soda to worry about Ponyboy.

Söylesene Ponyboy. Kahraman olmak nasıl bir duygu?

Tell me, Ponyboy, what's it like being a hero?

Benim adım Ponyboy.

My name's Ponyboy.

Çok kötü durumdayım, değil mi Ponyboy?

Pretty bad off, ain't I?

Bir sır vermemi ister misin, Ponyboy?

You want to know something, Ponyboy?

Ponyboy, bekle bir saniye.

Ponyboy, wait a minute.

Teşekkürler Ponyboy.

Thanks, Ponyboy.

Ponyboy, iyi misin?

Ponyboy, are you okay?

Altın gibi kal, Ponyboy.

Stay gold, Ponyboy.

" Ponyboy, bitirebilmen için hemşireden bu kitabı sana vermesini istedim.

" I asked the nurse to give you this book, so you could finish it.

Bana Pony Boy diyebilirsin.

Just call me Ponyboy.

Pony Boy mutlu musun?

So, Ponyboy, you happy?

Bir komşu dün Ponyboy Harris'i, ölen kadının kapısına vururken görmüş.

A neighbor saw Ponyboy Harris banging on the dead lady's door.

- Ponyboy Harris kim?

- Who's Ponyboy Harris?

Ponyboy.

Ponyboy.

Daha iyisi, sadece altın gibi kalmayacağım, bir de buna içeceğim.

I'll do you one better. Not only will I stay gold, Ponyboy, I will drink to it.

Orada, dışarıda büyük bir ahır var. Ben ve Ralph eskiden orada saklanırdık. Midilli tarzı.

There's an old barn out there me and Ralph used to hide out in, Ponyboy style.

Hep böyle kal, Ponyboy.

Hey. Stay gold, ponyboy.

Geliyor musun çaylak?

You coming, ponyboy?

- Hep böyle kal, erkeğim. İşemeliyim.

- Stay golden'Ponyboy. I gotta pee.

- "Hoşça kal, Ponyboy!"

- "Stay gold, Ponyboy!"

Tamam, bölüm dokuz, Johnny şunu dediğinde "Altınla kal, midilli adam" anlamı ne olur?

Okay, so, chapter nine, when Johnny says, "Stay gold, ponyboy," what does that mean?

Ponyboy?

Ponyboy?

Birkaç saat sonra turp gibi olursun evlat.

Give it a couple of hours. You'll be golden, Ponyboy.

Sen masum kal evlat, olur mu?

You stay gold, ponyboy. Okay?

Dinle, hemen yanımda olacağın için teşekkürler, Ponyboy.

Listen, thanks for standing next to me up there, Ponyboy.

Pekala, Ponyboy çok çatışık hissediyor.

Well, now Ponyboy is feeling very conflicted.

O Sushi, ben Ponyboy'dum.

She was Sushi, and I was Ponyboy.

birbirinize "Sushi" ve "Ponyboy" dediğinizi söylemiştin ve... evlenmeyi düşündüğünü söylemiştin.

and, um... you thought you'd get married.

"Ponyboy ve Sushi" - - bir sorun vardı.

"Ponyboy and Sushi"... you got one question.

Kendin gibi kal, Ponyboy.

Stay gold, Ponyboy.

Sen ve Ponyboy polis gelirse, buradan hemen uzaklaşacaksınız.

You and Ponyboy, if the fuzz show, beat it out of there.

Ponyboy!

Pony?

Ve..

And, uh... that you called each other "Sushi" and "Ponyboy,"