Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ P ] / Prefer

Prefer перевод на английский

11,538 параллельный перевод
Ben otopsiye kadar beklemeyi tercih ederim.
I would prefer to wait until I've begun my formal autopsy.
Sanırım bugün silinmemeyi tercih ederim, sağ ol.
I think I'd prefer to stay undeleted today, thanks.
Zemini de onunla beraber yok etmeyi tercih ederim.
I'd prefer to destroy the floor with him.
"Hangisini seçsem bilemem..."
" I do not know which to prefer,
Tamam, fareyle temasa geçmesek daha iyi olur sanki.
Right. I'd prefer not to interact with a mouse.
Mantıklı davranmaya başladığını düşünmeyi tercih ederim.
I prefer to think he has begun to see sense.
Oğlanlar oturup yarış arabalarından bahsetmek istemiyorsa tabii.
Unless the boys prefer to stay and talk racing cars.
- Etmemeyi tercih ederiz.
We'd prefer not to.
Bu konu hakkında konuşmamayı tercih ederim.
I prefer not to talk about it.
Daha bilimsel bir yaklaşımı tercih ederdim.
I'd prefer a more scientific approach.
Koşmayı tercih ediyorsundur.
Prefer to run.
Cidden gitmeyi tercih ederim.
Really, I'd prefer it.
Ya da, isterseniz, gereksiz engellemeye karşılık olarak resmi bir davetiye çıkarılabilir.
Or, if you prefer, a formal summons could be issued in response to this needless obstruction.
Ben "kolaylaştırıcı" demeni tercih ederim.
I prefer the term facilitator.
Tercih ettiğimiz kadar gizli gitmiyor.
Not as covert as we would prefer.
Onları bir sınıfa sokunca daha rahat olunuluyor. Kendilerine daha çok kaynak sağlıyorlar. Bu genel olarak insan tabiatında var.
They prefer their ingroup, they treat them better, they devote more resources to them, and, in general, it's just a part of human nature.
Ölümümün çabuk ve temiz olması yerine halkın önünde yavaş ve işkenceli olmasını mı tercih ederdin?
I suggest you ask yourself if you'd prefer my death be quick and clean or a slow, agonizing public spectacle?
Hangi zevksiz insan şu güzel tatlılar yerine Cinnabon'u tercih eder ki?
What kind of low lives would prefer those to these fine desserts?
İsveç tahta atlarını tercih ediyorlar.
They prefer Swedish wooden horses.
Kırmızı şarabı tercih ederim!
I prefer red wine!
Ama çok mutluyum, yalnız olmayı tercih ederim.
Anyway, I'm so happy. I prefer to be alone.
Yoksa fotokopisini mi çekeyim? İşte elimizdekiler.
Would you like to take the paper with you, or would you prefer me to photocopy it?
Hayır, bunu yapmamızı tercih edeceğini söyledi.
No. He said he would prefer it.
Ben Julio'yu biraz hareketlendirmeyi, Andy'i de onunla yollamayı tercih ettim.
And I would prefer to get Julio moving and to have Andy move with him.
Tanık kürsüsünde evliliğinizi anlatmak isterseniz başka tabii.
Unless you'd prefer to discuss your marriage on the witness stand?
Bir erkek arkadaşınız var mı yoksa tek gecelik ilişkiler mi yaşıyorsunuz?
Now, do you have a gentleman, or do you prefer to play the field?
Bunu tercih ederim demiştin.
You said you prefer it that way.
Başka bir dönem isterseniz, Dick Butkus.
If you prefer another era, dick butkus.
Adamlarımın mert olmasını tercih ederim.
I prefer my men manly.
Eğer masamda beklenmedik bir hediyeyle karşılaşırsam bunun çikolatadan olmasını tercih ederim.
While i'm not opposed to unexpected gifts on my desk, I do prefer if they're made of chocolate.
Ancak ben işlerini buz devlerinin bitirmesini tercih ederim.
But I prefer to let the Frost Giants finish them.
Bursları seçici olarak teklif ediyoruz.
We prefer to offer scholarships selectively.
Sadece bir kişiye hayal kırıklığı yaşatmayı tercih ederim.
I prefer disappointing one person at a time.
Ya da nötr üçüncü bir kişinin etrafta olduğunu anlatma tarzın mı?
Or is this something that you prefer to say with a neutral third party around?
Eğer isterseniz, emanet hesapla ilgili de konuşabiliriz.
Look, if you prefer, we could talk about an escrow account.
- Blaine daha fazla zombi mi yapsaydı yani?
- But would we prefer that Blaine was out there making more zombies?
Sadece bazı şeyleri saklamaktan hoşlanmadığımı söylüyorum..... ve eğer yapabiliyorsan bunu kontrol altına almanı tercih ederim, en azından dışarıda, başkalarının yanındayken çünkü, bu şekilde ben... ya da "biz" mi demeliyim
I'm just saying, I don't like to hide things... and I'd prefer it if you could contain it, at least when we're in public because, that way, I... Or should I say "we"
Eminim kadın denmesini tercih ediyordur.
I'm sure she'd prefer "mystery woman." Oh, and by the way, where is he?
Büyükbabana bira alalım.
- I'd prefer a proper cup of tea.
Mary Sibley'i kendi annene tercih mi ediyorsun yani?
And you would prefer Mary Sibley to your own mother?
Ben bunu bilinmezi kucaklamak ve keşif evresine girmek olarak tanımlarım.
I prefer to describe it as entering a phase of discovery, of embracing the unknown.
Dürüstlüğü tercih ediyorum.
I prefer honest.
- Gizlice yas tutmayı tercih ederim.
I prefer to grieve in private.
Kendi dairende olmak istemez misin?
Wouldn't you prefer to be in your own flat?
- Şimdiyi düşünmeyi tercih ediyoruz.
We prefer to keep our thoughts in the day at hand.
Dürüst ve açık sözlü olmayı tercih ederim.
I prefer being honest and straightforward.
- Siber yakışıklı'yı tercih ederim.
I prefer cyberstud.
- Onlara katılmamayı tercih ederim.
- I'd prefer not to join them.
Ama anlatmamayı tercih ederim.
But I prefer not to tell it.
- Ben- -
I would prefer...
Hangisini tercih edersin?
Which would you prefer?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]