Puddy перевод на английский
78 параллельный перевод
İş ister misin kedicik?
Want a job, puddy cat?
Senin gibi bir kedim vardı.
I used to have a puddy like you.
Puddy.
Puddy.
Bunun anlamı, onun kalçalarını, en diplerine kadar ovalıyorum en mahrem yerlerine kadar ve ben sanki, "Vay canına!"
That means I'm rubbing base up and down the insides of her thighs... like, right around her puddy... and I'm just like, "Oh, man!"
Kedicik gördüğümü sandım.
I thought I saw a puddy cat.
" Sanırım bir kedi gördüm.
" I thought I taw a puddy cat.
Demek David Puddy ile çıkıyorsun.
So you're going out with David Puddy.
- Dün gece David Puddy'leydim.
- I was with David Puddy last night.
David Puddy benim pozisyonumu mu kullandı?
David Puddy used my move?
Demek David Puddy'e söyledin, bana söylemedin.
You told David Puddy your move, and you didn't tell me?
Puddy öyle diyorsa öyledir. Seni kazıklamaz.
Puddy's not gonna cheat you.
- Fakat Puddy değil.
- Except it's not Puddy.
- Puddy'e ne oldu?
- What happened to Puddy?
David Puddy artık pozisyonu kullanmıyor.
David Puddy won't do the move anymore.
Puddy'e gideceğim.
I'm going back to Puddy.
David Putty'yi getirebilir miyim? Ateşli bir Devils taraftarı.
Can I bring David Puddy?
- Puddy'nin bağırdığı rahip mi?
- The one Puddy screamed at?
- Merhaba, Laney, Puddy.
- Hey, Laney, Puddy.
- Puddy.
- Puddy.
- David Puddy ile görüşebilir miyim?
- Is David Puddy there?
- Ben Puddy'im.
- This is Puddy.
Teşekkürler, Puddy.
Well, thanks, Puddy.
- Selam, Puddy.
- Hey, Puddy.
Puddy'e teşekkür için birşeyler pişiriyorum.
Oh, just cooking up a little thank-you for Puddy.
Ve bu da David Puddy'nin küvetime çok gerekli ve güzel çöp öğütücüsü kurmama yardımcı olmasının şerefine.
And here's to David Puddy for helping me instal a much-needed and much-appreciated garbage disposal in my bathtub.
David Puddy'i hatırlıyor musun?
Remember David Puddy?
Sen, Puddy ve yeni adam büyük bir aşk kazanında kaynayacaksınız.
You and Puddy and this new guy in a big pot of love stew.
Evet, Puddy.
Yeah. Puddy.
Puddy?
Puddy?
Özür dilerim, Puddy.
I'm sorry, Puddy.
- Benim Puddy mi?
- My Puddy?
- Puddy ile görüştün.
- You saw Puddy.
Ben Puddy'sizim.
I'm Puddy-free.
Puddy'e telefon etmeyeceğim.
I am not ca / / ing Puddy.
Bahse varım Puddy'de unuttum.
Oh, I bet I / eft them over at Puddy's.
David Puddy.
David Puddy.
Puddy'nin arabasını ödünç aldığımda radyosunda kurulu bütün istasyonların Hristiyan rock radyoları olduğunu gördüm.
I borrowed Puddy's car and all the presets on his radio were Christian rock stations.
Yani şimdi Puddy'nin aslında bir şeylere inandığını mı söylüyorsun?
So you think that Puddy actually believes in something?
Elaine's Puddy'nin radyosunun ona yaptığını o da radyoya yapacak.
Elaine's gonna do the same thing to Puddy's radio that the radio did to her.
Bu arada, Puddy nasıl geri döndü?
By the way, how did Puddy get back in the picture?
Puddy'ye göre...
According to Puddy.
Puddy'nin "Ziggy" li çarşafları var.
Puddy has "Ziggy" bed sheets.
Sana söyledim, Puddy burada çalışıyor bana indirim yapacak.
I told you, Puddy's getting me an insider deal.
Puddy sana arabayı verecek öyle mi?
Puddy's just gonna give you the car, huh?
Affedersiniz. David Puddy'i bekliyoruz.
Sorry, we're just waiting for David Puddy.
Puddy, iyi bir terfi bu senin için değil mi?
Puddy, this is a pretty good move for you.
Puddy nerede?
Hey, where's Puddy?
Puddy CD player'lı olanlardan almamı öneriyor.
Hey, Puddy thinks I should go for the CD player.
Elaine ve Puddy ayrıldı.
Elaine and Puddy broke up.
Puddy, arabayı almaya karar verdiğimde her şeyin farklı olacağını sanıyordum.
When we started this deal, I thought things were gonna be different.
Pekâlâ, Puddy, dinle iyi dinle
All right, Puddy, listen and listen good.