Pumps перевод на английский
867 параллельный перевод
Hâlâ su pompası tamir ediyor mu çok merak ediyorum.
I wonder if he's still fixing water pumps.
Adamlar sürekli su boşaltıyor.
Men are working the pumps day and night.
Pompalar çok pahalı.
Alvin, pumps costs a heap of money.
Hava pompasını hazır beklet. - Devam et.
Steady on them air pumps there.
Deliği tıka.
Help! Man the pumps! She's sprung a leak!
Kalp pompalar.
The heart pumps it.
Pompaları çalışıyordu ta-pocketa, ta-pocketa.
Straining pumps went ta-pocketa, ta-pocketa.
Pompalar, pompalar!
The pumps! The pumps!
Pompalar, pompalar! Pompalar, pompalar!
The pumps!
Pompalar, pompalar!
The pumps, the pumps!
Pompalar hazır.
- We're set with the pumps.
Kalbi durmadan çarparak kanını kesikten dışarıya pompalıyor.
Every time his heart beats, it pumps blood out of him.
Süet ayakkabılar, 5 1 / 2 numara.
Suede pumps, 51 / 2.
Bir çift süet ayakkabı, numarası 5 1 / 2.
A pair of suede pumps, size 51 / 2.
Sonra farkettim de ayakkabılarında yok.
And then I noticed your pumps were gone...
Şey 50 tane pompa olmayabilir, fakat biraz su vardır.
Well it may not be 50 pumps, but we'll get some water.
Baş mühendise söyleyin, ön taraftaki pompaları çalıştırsın.
Tell the chief engineer to start the forward pumps.
Ön pompaları çalıştırın!
Start the forward pumps!
Tulumbalarını çalıştır.
Start your pumps.
İtalyan malı bu ayakkabılarla mükemmel olur.
- Matching hand-sewn pumps?
Tamam çocuklar, benzin depolarından uzak durun.
All right, boys, lay off them gas pumps.
- Pompalar bizi yüzdüremez mi?
- Can the pumps keep us afloat?
Pompalar çalışıyor ama hasar kontrol durumun umutsuz olduğunu bildiriyor.
The pumps are operating, but it's hopeless.
Su pompalarını çalıştırdılar.
They've got the pumps working.
- Su pompaları çalışmıyor mu?
- Aren't the pumps working? - Yes, sir.
Su pompaları burada seviyeyi sabit tutuyor, ama ilk beş bölme su almaya devam ediyor.
Well? The pumps are keeping the water down in this boiler room... but the first five compartments are flooding.
Belfast'taki tüm pompalarla bile bu suyu zapt edemeyiz.
All the pumps in Belfast would never keep that water down.
Bu pompalar yoluyla yanma odasının içini besleyebilir.
It can be fed into the combustion chamber via pumps.
Türbin yakıt pompalarını döndürür, sürekli olarak yakıtla besler ve yanma odası içine oksitleyici verir.
The turbine rotates the fuel pumps, which continuously feed fuel and oxidizer into the combustion chamber.
Eşek motoru, biraz pompa ve geri kalanda boru.
A donkey engine, some pumps, and the rest of the pipe.
sana söyledim şehirdeki kimse stoklarında yakıt pompası tutmuyor.
Like i told you, nobody stocks fuel pumps around town.
Siz gemiyi su yüzüne çıkaracak pompayı ve kuvveti gösterin... yedi yeni dans partneriniz olsun.
You show me the pumps and the power to raise that ship and then you'll have seven new waltz partners.
Sonra Nautilus'un pompalarıyla... balona hava pompalayıp kocaman bir hava kabarcığı oluştururuz. O yüzeye çıkarken, gemiyi de çıkarmış olur.
Then with the pumps of the Nautilus we force air into the balloon cloth, creating a huge air bubble and floats to the surface bringing the ship with it.
Pompalarda sıkıntı yok değil mi?
The pumps holding their own?
Pompalar zorlukla çalışıyor, efendim.
The pumps are barely able to hold their own, sir.
Beyaz saten dans ayakkabılarıydı.
White satin pumps.
- Sistemler hazır
Hydraulic systems are good. Right. Set primary fuel pumps.
Bize taşınabilir pompa sağlar mısın?
Can you pass some portable pumps to us?
Etendim Nathaniel'in ceketi hazır değildi, Gregory'nin iskarpinlerin topukları işlenmemişti ; Ve Philip'in aleti açıktaydı.
Nathaniel's coat, sir, was not ready made... and Gregory's pumps were all unpink'd in the heel... and Philip's dagger was not fully sheathed.
Bu iki pompa arasında uyumasını gerektirmez.
It's no reason to sleep between 2 pumps
Senin gibi küçük iniş çıkışlarda bile!
Not even in little pumps like yours.
Bu uluslardan benimle çalışmalarını istiyorum. Ne kadar petrol pompalanacağını kontrol altında tutmayı... Diğer konular üzerinde istişare etmeyi...
I'm asking these nations to work with me in checking how much oil is in the pumps to talk things over and to share the same hopes and responsibilities.
Don Sturzo'nuzun benzin pompalarından katedraller kurduğumu söylemesi umurumda bile değil.
I don't care if your Don Sturzo says I build cathedrals to gasoline pumps.
Lastiklere hava basmak için pompaya herhalde çaktırmadan yanaşıyorsundur.
I'll bet you gotta sneak up on the pumps just to get a little air in your tires.
Pompalara sarılın.
Get on the pumps.
El pompası bul.
Get some hand pumps.
El pompası!
Hand pumps!
Herkes elini taşın altına koymalı.
It's a case of all hands to the pumps.
Diğeri de şurada bira pompalarının olduğu yerde.
The other was over there where the beer pumps are.
Yaylanıp topu savuruyor...
He kicks once, he pumps...
Hortun uzaklaştı.
Keep them pumps working! A lifeline has carried away.