Rahibeler перевод на английский
715 параллельный перевод
Bu rahibeler sinir bozukluğu ve cinnet baş göstermeden önce ne kadar ceza çekmeliler?
How these religious women must have suffered, before their nerves abandoned them and insanity broke out?
- Rahibeler.
The sisters.
Sanırım rahibeler daha küçük yaşta birini bekliyorlardı, ben de öyle.
The sisters were expecting someone younger, and so was I.
Ama rahibeler için çok önemli.
It is to the sisters.
Belki rahibeler de uzun süre kalmazlar.
Perhaps the sisters won't stay long, either.
Rahibeler iletişimi koparmamak konusunda çok iyidirler.
Yeah, but the sisters are great ones for keeping in touch.
Yağ artıkları, rahibeler tarafından toplanır.
The fatty surpluses will be gathered by nuns.
Geceyi kontesin yanında geçirmek isterdim. Fakat rahibeler oradaydı... ve Kontun amcası olan Katedral rahibi, onlarla göz kulak olmaya karar vermişti.
I'd have liked to spend the night at the countess'side, but the nuns were there, and the canon, the count's uncle, had decided to keep watch with them.
Şu rahibeler gerçekten harikalar.
Those nuns, wonderful, just wonderful.
Anlaşılan okulda rahibeler sana yalan söylememeyi öğretmiş.
I see the sisters taught you not to lie.
O rahibeler nasıl da acımasızca döverdi beni.
The way those sisters used to whack me, I don't know what.
Rahibeler seni şimdi görsün.
The sisters ought to see you now.
Rahibeler!
Sisters!
- Orada İskenderiyenin en şehvetli kızları, görevli rahibeler olarak yaşamaktadır.
- Where dwell the attendant priestesses, the most voluptuous maidens east of Alexandria.
Çekici rahibeler olduğunu da bilmiyordum.
I never thought there were any pretty nuns either.
Aday rahibeler kilise çanına itaatkar olur... zira o Tanrı'nın sesidir.
The postulant will learn strict obedience to the bell... which is the voice of God.
Ama şunu anladığını sanmıyorum... koloniler dini yaşamda kusursuz hale gelmiş rahibeler içindir.
But I don't think he understands... that the colonies are only for sisters perfected in the religious life.
Evet ve rahibe evindeki size dua eden tüm rahibeler, biliyorum.
Yes, and all the other nuns praying for you back at the Mother House. I know.
Başladığımdan beri rahibeler dışında herhangi bir hemşireyle çalışmadım.
I've never worked with any other kind of nurse except nuns since I began.
Buradaki aday ve acemi rahibeler için harikulade bir örnek olacaksın.
You will be a splendid example for our postulants and novices here.
Yetimhanedeki rahibeler derlerdi ki :
The sisters at the orphanage used to say :
Sizin rahibeler onu bulup buraya gönderdiler.
Some of your people, nuns, got ahold of her and sent her here.
Rahibeler adımın çok üzerine düştüler.
The nuns made a great fuss about my first name.
Rahibeler yüzünden sana baba dedim.
You know, I called you Daddy because of the nuns.
Ne olursa olsun, çok geç. Rahibeler şikayet etti.
In any case, it's too late, the nuns have lodged a complaint.
İtalyan hastanelerinde hastalarla rahibeler ilgilenir.
In Italian hospitals nuns take care of the patients.
Rahibeler iyi hemşiredir.
The Sisters are qualified nurses.
Hangi mezheptensiniz, rahibeler?
Which order do you belong to, sisters?
Güle güle, rahibeler.
Goodbye, sisters.
Rahibeler küçük kiliseye sığınıp, sürü gibi sunağın etrafında toplanmıştı.
The nuns had taken refuge in the chapel and were huddling around the altar.
" Zamanımız yok rahibeler!
" We don't have time, sisters!
Gerçek rahibeler köye geldiklerinde gerçekten kötü durumdalardı.
When the real nurses came back to the village, they were a mess
Bu rahibeler de neyin nesi?
What's all this about nuns?
Bu çılgın rahibeler o yer için uğraşıyorlar.
Crazy trying to farm that land.
Rahibeler Duvar'ın arkasından geldiler.
The sisters came over the Wall.
Rahibeler senden bir şey istediler, onlara hayır dedin ve devam edeceksin, hah?
The sisters ask you something, you tell them no. Keep right on going.
Rahibeler için kilise yapacak olan sen misin yani?
Are you the fellow who's supposed to build a chapel?
Rahipler ve Rahibeler Topluluğu sizi alkol esaretinden kurtaracak!
The society of Brothers and Sisters that will deliver you from the slavery of drink!
Bağışlayın, Rahibeler, ama bu, zavallı annemizle yalnız kalmak için son şansımız.
Excuse me, Sisters, but this is our last chance to be alone with our poor mother.
Bugün rahibeler bir oyunu sahneleyecek.
Today is celebration of Maria's daughters we give a celebration to the asylum.
Neyse, zaten rahibeler uğursuzluk getirir.
Anyway, nuns are bad luck.
Rahibeler merhamet dilendi.
The nuns begged for mercy.
- Rahibeler tavırlarını düzeltir.
Well, the nuns will soon improve your manners.
Yoksul rahibeler iyiliğiniz için dua etmekten ve iyi komşu olmaktan başka birşey yapamazlar.
We're very poor, my son. Poor sisters who pray for others and ask nothing more than to be good neighbours.
- Sevgili efendim! önceden rahip ve rahibeler yoksulluğu yüceltirdi, ama şimdi öyle mi? Onu duyuyor musun?
The monasteries used to be poor, but now?
Eminim rahibeler gibi giyiniyordur.
I'll bet she wears corrective hats.
İyi geceler, rahibeler.
Good night... Sisters.
Şey, rahibeler, kliniğe neden bensiz gitmiyorsunuz?
Uh, Sisters, why don't you go on to the clinic without me?
Rahibeler için değil ama.
Not for nuns.
Tüm cici rahibeler Pazar günleri nereye gider?
Where do all good little nuns go on Sunday?
- Rahibeler yemek yapabilir mi?
- Can nuns cook?