Railway перевод на английский
1,052 параллельный перевод
Bay Worthing, Bayan Cardew'in Londra'daki büyük tren istasyonları ile bir bağlantısı var mı?
Mr. Worthing... is Miss Cardew at all connected... with any of the larger railway stations in London?
Onu Londra'nın büyük tren garlarından birinin tuvaletinde bıraktım.
I left it in the cloakroom... of one of the larger railway stations in London.
- Hangi tren garı?
What railway station?
# Manzaralı bir demiryolundan daha kıvrımlı.
More curves than a scenic railway.
Bir demiryolu köprüsü sağlam.
One railway bridge intact.
Altı ay önce bir tren istasyonunda...
Six months ago, at a railway station.
Devletin demiryollarını kullanma özgürlüğüm yok mu?
Am i not at liberty to use the state railway?
# Tünelin içinden, demiryolu köprüsünün üzerinden
Through the tunnel, across the railway bridge,
# Tünelin içinden, demiryolu köprüsünün üzerinden
Through the tunnel, across the railway bridge...
"Oh tatlım kotu çizmenin içine sokmak bugünlerde aut."
Back to the railway station. Controlled experiment.
Rusya demiryolu hisselerinden ne haber?
How about Russian railway shares?
"Bir tren istasyonu."
"A railway station."
Demiryolu hattının nerede olduğunu biliyor musun?
Do you know where the railway line is?
Başkent merkezinin haritası. Daireler, gizli cephanelik çarpılar, müstahkem mevki. Merkez demiryolu köprüsüne hakim St. Nicholas kilisesi gibi.
A street map of the center of the capital, circles, secret arsenals crosses on strong points, such as the church of St. Nicholas there dominating the central railway viaduct.
- Teleferikle yukarı.
- Up the funicular railway.
Mançurya'da Mutanchiang demiryolu lokalinde evlenmiştik.
We were married at the Manchurian Railway Club at Mutanchiang.
Büyük Hint Yarımadası Demiryolu iki hafta önce açıldı.
The Great Indian Peninsula Railway was opened a fortnight ago.
İstasyonda buluşuruz.
We'll meet at the railway station.
Ama Londra gazeteleri tren yolu hattın tamamlandığını yazdı.
The London newspapers announced the opening of the railway throughout.
- Fransız yolcuların vagonları kullanmalarını engellemek için.
To stop French passengers from using railway carriages. What carriages?
Fakat koca tren yolu boyunca çalışan subaylar var.
But officers are working along the entire railway.
İngilizler köprü üzerinde çalışacaklarına göre tren yolu işi için elimizde çok az kişi kalacak.
As the British will work on the bridge only a few will be available for railway work.
Trenyolu ekibine takviye olarak, sizden adamlarınızın bazılarını ödünç istemek zorundayım ki, hattın son bölümü de çabuk tamamlansın.
I must ask you to lend us some of your men to reinforce the railway gang so the final stretch of track can be completed as quickly as possible.
Üzerinde çalışmış olduğunuz tren yoluyla ilgileniyoruz.
We have an interest in that railway you worked on.
Bu da tren hattı.
Here is the railway.
Tren hattı şurada Singapur'da başlıyor.
The railway starts down here in Singapore.
İki, düşman Bangkok'dan Rangoon'a askeri birlikler ve önemli kişiler taşıyacak bir tren ile tren hattını açmayı planlıyor.
Two, enemy intends to open railway with passage of special train Bangkok for Rangoon with troops and V.l.P.
Ama, şuna memnun olacaksınızdır ki bu tren yolu hattının tamamlanması hasta ve sakatlarımızı yeni kampa trenle taşımamızı sağlayacak.
You'll be glad to know that the completion of this link in the railway will enable us to transport the sick and disabled to the new camp by train.
- Hanouma demiryolu hattında.
- Hanouma's in the railway yard!
Demiryolu hattını boşaltın.
Clear the railway yard.
Trenle geri dönüşümüzü garanti ettiler.
Got railway warrants for the return.
Geri dönüş evraklarını şuradaki masanın üzerinden alabilirsin.
You can only collect a railway warrant at that table over there.
Formu doldur, altını imzala. Geri dönüşünü şuradaki masanın üzerinden alabilirsin.
Fill out that form, sign at the bottom, and collect a railway warrant there.
Geri dönüşünü şuradaki masanın üzerinden alabilirsin.
Collect a railway warrant from the table there.
Kodamanın biri özel vagonunun onu New York'ta karşılamasını istiyor.
Some big bug wants his private railway car to meet him in New York.
Demiryolu işinden ne haber?
What about the railway job?
Demiryolu malzemesi.
Cotton. Railway equipment.
- Tıpkı yeraltı tren yolu gibi.
- With the underground railway.
Buraya gelmek için tren yolunu kullanabilirdin.
You might as well run a railway train through here.
- Doğru. Bu malzemeli bulamazsan, demiryolu hisseleri olan o kızı bir daha göremezsin.
Unless you get these supplies, you'll never get back to that girl with the railway stock.
Demiryolunun altından geçen bir hendeğin yanında duruyordum. Saklandım.
I was standing next to a culvert running under a railway and I took cover.
Belki yakın bir yerlerde yolda ya da demir yolunda çalışma vardır.
Maybe it's to work on some railway or road around here.
- Demiryolu korumaları tarafından.
- By railway guards.
Limandan kalkıp Capri üzerinde havadan şehir turu yapan... bir teleferik var. Bir bilet tam 50 liret, yaklaşık 8 sent.
There's a funicular railway that takes you sightseeing... from the harbour to the town of Capri... for exactly 50 lire, about 8 cents.
"Demiryolu işçisi Hans Petersen'in oğlu....... 20 Mayıs 1914 doğumlu fırıncı Rudolf Petersen, kısırlaştırılacaktır."
"The baker Rudolf Petersen, born May 20th 1914, son of railway employee Hans Petersen, is to be sterilised."
Kimbilir Almanya'da hangi trenin..
Behind the window of a railway truck in Germany which has swallowed up my Anton for ever
Tren saatleri sonbahar başlangıcı nedeniyle değişmişti.
The railway schedule had been changed.
Her iki tarafta sınırda ki trende.. Savaşı sona erdiren Anlaşmayı... imzaladı.
Both parties met in the very railway carriage where the World War I armistice was signed.
Austerlitz tren istasyonu, Lütfen.
Railway station Austerlitz, Checkroom.
Trenle Montparnasse'a annesinin yanına gitmiştir..
She / it brings her / its / their mother to the railway station Montparnasse.
- Toshiko Sato.
We're looking for eyewitnesses to an incident at the railway station last night.