Rana перевод на английский
1,847 параллельный перевод
Ashley küçükken odamıza gelip Nancy'yle beni uyandırana kadar yatağımızda zıplardı.
When Ashley was a little girl, she used to come and jump on the bed until Nancy and I woke up.
... ölüm sizi ayırana dek, hayatınız boyunca birbirinizi sevmeyi ve onurlandırmayı kabul ediyor musunuz?
and to love and honor each otherall the days of your life, until death do you part?
Victoria ansızın çıkagelip envanter sayımı yapırana dek, mağazayı kapatıyordum.
- I was closing the store when Victoria came in and made me take inventory.
- Ölüm bizi ayırana kadar.
You're arguing.
Kıran kırana bir casus kavgası var şu anda.
There's really serious spy fighting going on.
Tarek, Tarek Rana?
Tarek?
Nereye kaybolmuştun sen?
Tarek Rana? Where did you disappear to?
Nazaret'ten Tarek Rana'yla birlikteyim.
I'm here with Tarek Rana from Nazareth.
Evet, şu an yanımda bir yıldır gözlerden uzak olan Tarek Rana var.
Yes, I'm here with Tarek Rana, who's been away for a year.
Tarek Rana'ya da katıldığı için teşekkürler.
And thank you, Tarek Rana.
Benim hesaplarımla karşılaştırana dek normaller.
Well, they do, unless you compare them with my ledger.
İki kat daha fazla cam malzemem vardı. Benim salak eski ortak bizi bir hendeğe sürüp çoğunu kırana kadar.
I used to have, like, twice as much glassware until my dumb-ass ex-partner drove us into a ditch and wrecked most of it.
Onların hepsi için bir barınak sunar ve sizi, ölüm bizi ayırana dek severdim.
I'd have put a roof over all your heads and cherished you, dear Jane, till death did us part.
Biliyor musun? Konuşuyorsun, konuşuyorsun. Kendini şanslı doğduğuna inandırana kadar sürekli şanstan bahsedip durdun.
Speech, speaks on the love.
Ölüm bizi ayırana kadar burası benim dünyam.
This is my world until death do us part.
Ölüm bizi ayırana kadar.
Till death do us part.
Ve ben seni çağırana kadar onlarla kalacaksın.
And you stay with them till I send for you!
Anlaşılan buralarda işler kıran kırana rekabet içinde yürüyor.
Pretty dog-eat-dog world around here, huh?
Rekoru 37 yıl boyunca kırılamadı. Ta ki Büyük Mac gelip rekoru 70 tur vuruşuyla kırana ve beysbol kurtulana kadar.
He was the home-run champ for 37 years until Big Mac came along and crushed that record with 70 home runs and baseball was saved.
Ölüm bizi ayırana kadar birbirimizi seveceğiz.
BORN IN 68 We'll love each other till death do us part
Flack'ten duydum Drenaj borusunu tıkayan poliüretan maddeden bol miktarda satın alan şirketlerden biri, New York'taki tuvalet ihalesinde kıran kırana çarpışıyormuş.
Turns out one of the companies has purchased a caseload of that polyurethane we found stopping up the bathroom drainpipe also happens to have been in a fierce bidding war for a New York City restroom contract.
Polise biz araştırana kadar beklemeleri talimatını verdim.
I've instructed the police to stay out until we've investigated.
Kaçırana kadar atmaya devam edersin.
So it's shooting as many as you can until you miss.
"Hastalıkta ve sağlıkta. Ölüm bizi ayırana kadar".
"In sickness and in health, till death do us part".
Dönüp onları ısırana kadar kimsenin ruhu bile duymayacak.
No-one's gonna know about this until it turns round and bites'em.
- Otur sırana.
- Sit down.
Kördü... Lasik yaptırana kadar.
He was blind... until he got lasik.
Ölüm bizi ayırana kadar sözünü hatırladın mı?
Remember, till death do us part?
Ölüm bizi ayırana dek.
Till death do us part.
Bu "ölüm bizi ayırana kadar" deyişine yeni bir anlam katıyor.
That gives a whole new meaning to "till death do us part."
Bu, Memur Berry'nin 40 dakikalık takibi sonlandırana kadar vereceği yüzlerce ölüm kalım kararından yalnızca birisi.
This is one of hundreds of life-or-death decisions that Officer Berry makes to bring the 40-minute chase to a safe end.
Bu sayede kendine sağlam bir ün yaptı ta ki yerli vatandaşlar onu bir ağacta sallandırana kadar.
Earned Quite A Reputation For Herself Until The Local Villagers Hung Her From A Tree
Tabii çalıştırana kadar ölmezseniz.
- If you don't die first.
Sırana geç!
Go back to your position!
Sırana geç! Beni duymadın mı?
Get back to your position, do you hear me?
- Onlara başkaldırana kadar.
Before the British we ruled them
Siz takviye çağırana kadar binanın çevresinde tur atacağım, anlaşıldı mı?
Hey, I'm gonna do a loop around the building until you get more backup here, OK?
Onu aldırana kadar haberim olmadı.
I didn't find out until after she had terminated it.
Aracının etrafını göremediği için Bravo, kontrol noktasındaki dönüşü kaçırana kadar çok akıllıca bir şey yaptığını sanıyordu.
Thought he was being all tactical and shit, until Bravo missed the turn at the checkpoint'cause retard couldn't see out his fuckin'truck.
Sonrada seni yatağına yatırana kadar piyanonun başında şarkı söyler.
Then you sings songs around the piano until she tucks you in.
Biliyorsun, onu kaçırana kadar sadece yardımını isteyebilirdin.
You know, you could've just asked for her assistance as opposed to kidnapping her.
Aldatma bizi ayırana kadar " mı? Evet.
Until cheating do us part, " right?
Seni kasabadan kaçırana kadar burada tutmalıyız.
{ \ pos ( 192,220 ) } We got to keep you up here till we can get you out.
Sen kalbimin kilidini Kırana dek
Till you made the lock On my heart explode
- Ama yaptırana kadar seni uzaklaştırabilirim.
- But I can suspend you until you do.
Rana, kardeşimin karısı.
You are my wife.
Bizi desteklemek sizin göreviniz. Evet.
Rana is my brother's wife.
Sen ve Rana doğruca anneye gidiyorsunuz.
You and Rana are going straight to Mama.
Rana, burada bekle.
Rana, wait here.
Ölüm bizi ayırana kadar.
- Till death do us part.
Kıran kırana rekabeti birçok kişinin doğal karşıladığı, insanın faaliyet gösterdiği bir alan var.
There is one area of human affairs in which the dog-eat-dog mentality seems to many entirely natural.