Raspy перевод на английский
60 параллельный перевод
Ağzın kurur, boğazın düğümlenir.
Your mouth is dry, your throat hoarse and raspy.
- Nassın moruk?
- Good old Raspy!
En iyisi, ona anlaşmamızda bunun olmadığını söyle.
You better tell him, Raspy, that it wasn't part ofthe deal.
Dinle Prof, Raspy'yle iş pazarına bir bakayım diyorum.
Listen, Docent, I'm going to look around the market with Raspy.
- Raspy kendini asmış.
- Raspy's hanged himself.
Merak ediyorum hangi hergele Rapsy'nin çocuklarına yerini gammazladı.
I'd like to know who was the lousy skunk that tipped off Raspy's kids about him?
... ve nefes alırken garip sesler çıkarıyor.
... and there's a raspy sound when he breathes.
Garip seslermi?
A raspy sound you say?
Ardından diş gibi ufak törpümsü, bükülmeyen kancalar geliştirdi ve yemeye başladı.
Then it developed sort of teethlike... little raspy incurving hooks and started eating.
( Low-Pitched, Raspy Voice ) Güzel bir kafatasın var.
You have a nice skull.
- Sakın pudra almayı da unutmayın.
- [Raspy Voice] Don't forget to give her Smeckler's Powder.
Kremalı mısır, Jimbo jr.?
[Raspy Voice] More creamed corn, JimboJr.?
"Oo ben gidince beni özleyeceksiniz." derdi.
( raspy-voiced ) : "Oh, you're going to miss me when I'm gone."
Rahatsız edici bir ses tonu varmış.
There's, like, this raspy noise.
Kart sesli!
Raspy voice!
Gece vakti gelecek, o kulak tırmalayıcı iç çekişlerini dinlersin.
Listen for raspy fucking shallow breathing in the course of the fucking night.
Gerçekten de çok alçak, hışırtılı bir sesi vardı.
She had, like... a real low, raspy voice. Y eah.
" Sonra yaratık ona, korkunç bir sesle,
" After the creature whispered in a raspy voice,
Erkekmiş, çok sigara içen biri gibi hışırtlı bir sesi varmış.
It was a male, raspy like that of a heavy smoker.
Laura'nın sesi, çok net, hayaletin gibi rahatsız edici değil.
Laura's voice, it's clear, not raspy like the ghost.
Aşırı tahriş olmuş bir yemek borusu kesinlikle rahatsız edici sesi açıklıyor.
An irritated esophagus, That definitely explains the raspy voice.
Peki ya hayaletin rahatsız edici sesi?
And what about the ghost's raspy voice?
Oh...
Oh... ( raspy laugh )
Sesi kulak tırmalıyor, yatakta ise çok iyi.
Her voice is raspy, very sexy in bed
Benim herifin hırıltılı bir sesi vardı, hatırladınız mı?
My guy had a raspy voice, remember?
Şöyle derdi : "O müzik eşliğinde dans edip de aptal gibi görünmeyen yoktur."
She said, [in a raspy voice] "The only way to dance to it makes you look like an asshole."
25 yıl boyunca yahudi kocam için hep şöyle dedi : - "Beraber yaşadığın o, beyaz cadı."
And for 25 years, she insisted on calling my Jewish husband [in a raspy voice] "That white witch" you live with.
Ska ritimle harmanlanmış keskin bir vokal.
With a raspy vocal it mixes in a ska rhythm.
Kulak tırmalayıcı bir sesi var, değil mi?
Man, he had that raspy-voice thing down, huh?
Ama biliyorsun ki daha henüz bir ev bulamadık, biz masrafları biraz kısmaya çalışıyoruz bu şekilde ben de redaksiyon gibi angarya işler yapmaktan kurtuluyorum.
Remember that we have not yet found a House, and seek to cut costs... to avoid having to accept jobs raspy fixing scripts
- Zehir.
Bob, raspy : Poison.
Bazı insanlar bir gıcırtı sesi duyduklarını belirtti.
Some people have reported it sounding very raspy.
İnce ve rahatsız edici bir ses tonu vardı.
He had a thin, raspy voice.
Merhaba, ben Abraham Lincoln.
[Raspy voice] Hello, I'm Abraham Lincoln.
Mary, bu muhteşem.
[Raspy voice] Oh, Mary, this is wonderful!
Kesik ses mi?
Raspy voice?
( Ihhh, zavallı bir ses )
( Weak, raspy moaning )
Depresyon konuşmaya başlıyor, ve sesi fazla tırmalayıcı ; çünkü 3.5 haftadır çenesini kapamıyor.
Depression starts talking, and his voice is raspy,'cause he ain't shut the fuck up in 31 / 2 weeks.
Bir hafta boyunca, evde yalnızken derin ve rahatsız edici bir sese sahip birinden aramalar alıyordum. "Günün nasıl geçiyor Bea?"
For about a week, I would get these calls when I was alone from a man with a deep, raspy voice, and he'd say things like,
Cehennem.
[Raspy] Hell.
Zamanı geldi, Reagan.
[Raspy voice] It's time, Reagan.
Harika insanlar görüyorum.
[Raspy voice] I see classy people.
Seni seviyorum evlat.
( raspy voice ) I love you, son.
Olacak...
[raspy] Will...
- Geceyi, adaletle tanıştırırdı.
[Raspy voice] Make the night taste cold justice. Ryan.
- Ryan... Gidip kızı elde ederdi.
[Raspy voice] He'd go get the girl.
"Jane."
( Raspy voice ) The Jane.
- Dikkat et. - Üzgünüm.
- [raspy voice] Watch it.
Her şeyini mi?
( Raspy voice ) Anything?
Aynen öyle.
( Raspy voice ) Exactly.
Tanrım.
[raspy breathing] My God.