Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ R ] / Renoir

Renoir перевод на английский

219 параллельный перевод
Yönetmen Jean Renoir, bu filmini tamamlayamamıştır. Dünya Savaşı'nın hemen ardından Renoir, Amerika'da iken, eldeki çekimler bir araya getirilmiş ve
Jean Renoir was unable to complete this filim shortly after the second World War, while Renoir was in the U.S.A...... other hands gathered together the footage that existed and respectfully assembled it in the form he intended
Bu film, filmin orjinal kopyasından Jean Renoir'in izni ve tavsiyeleriyle Jean Gaborit ve Jacques Durand tarafından yeniden montajlanmıştır.
The original version of this movie was recreated with Jean Renoir's approval and advice.
Renoir, bu filmini Andre Bazin'e ithaf etmiştir.
He dedicates this work to André Bazin.
Aynı zamanda resim çiziyorum. Renoir adı altında.
I also paint, under the name of Renoir.
Sen bin Renoir'a bedelsin.
It will need a thousand Renoirs.
Bu bir Renoir.
This is a Renoir.
Renoir çocuk tablolarıyla tanınır ama bu en iyilerinden biridir.
Renoir is famous for his paintings of children... but this is one of his finest.
Bu tabloyu, markinin kızı 1894 senesinde yapmıştır.
This is a Renoir. Actually, it is a painting of the daughter of the marquis de Marineau... and was said to have been done in 1894.
Renoir çocuk tablolarıyla tanınır ama bu en iyilerinden biridir.
Renoir is famous for his paintings of children... but this is one ofhis finest.
Çézanne, Signac, Pissarro, Gauguin, Renoir, Monet.
Cézanne, Signac, Pissarro, Gauguin, Renoir, Monet.
Renoir çok büyük bir ressam.
Renoir's a really great painter.
Renoir, Paris'teki daireye asılacak.
The Renoir will hang in the Paris apartment.
Leonard duymasın ama o yalnızca bir Renoir tablosuna çerçeve hazırlamış gibi oldu.
Well, no reflection on Leonard but he merely put a frame on a Renoir.
Veronica... gözleri Velázquez grisi mi, yoksa Renoir grisi mi?
Veronica... did she have Velázquez-gray eyes, or were they Renoir-gray?
Geçen sene, bir Renoir'ı elimden kaçırdım.
I just missed out on a Renoir.
Renoir.
Renoir.
Renoir için modellik yapan bir kızla tanışmıştım.
I used to know a girl who modelled for Renoir.
Marianne Renoir.
Marianne Renoir.
Yani devrinin çağdaş ressamları, mesela Pissarro, Manet veya Renoir neleri resmediyorsa, aynen onları filme çekmiş.
He filmed the same things painters were painting at that time, men like Charo, Manet or Renoir.
Renoir, Nü, 1910'da yapıldı.
Renoir, Nude, painted in 1910.
Renoir'dan başka bir Nü.
Another Nude by Renoir.
Bu film Jean Renoir'a ithaf edilmiştir.
"This film is dedicated to Jean Renoir"
Auguste Renoir Berthe Morisot Amerikalı Mary Cassatt Norveçli Hans Heyerdahl...
Auguste Renoir... Berthe Morisot... the American Mary Cassatt... the Norwegian Hans Heyerdahl,
Bir Renoir idi.
It was a Renoir.
Renoir'un tablolarına benziyor.
Looks like a picture by Renoir.
Renoir ve Degas'daki seksi bir dansçının üzerindeki boncuk dizisiyim.
I am a string of beads on a hot dancer, and outside it is Renoir and Degas.
Ben Paris'im ve seksi bir dansçı üzerindeki boncuk dizisiyim... – Renoir.
I am Paris, and I am a string of beads on a hot dancer, - and outside it is ‒ - Renoir.
Renoir ve Degas'daki. İçerisi şehvet dolu ve sıcak.
Renoir and Degas, and inside it is hard and hot.
Renoir gibi.
Like Renoir.
Elimi tekrar denemeye karar verdim, Renoir'ı düşünerek.
I've decided to try my hand again, thinking of Renoir.
Renoir gibi resim yapamam.
I can't paint like Renoir.
Sanki bir Renoir ya da Matisse gibiydi.
I mean, it was like a Renoir or a Matisse.
Renoir'ım!
My Renoir.
Aklıma, annemin bana verdiği o Renoir geldi.
I thought of that Renoir that my mother gave me.
Burada otururken fark ettim ki... sana Renoir'ımı hiç göstermedim.
Well, I was just sitting here realising... Realising that I had never shown you my Renoir.
Seni evime gelmeye ve Renoir'ıma bakmaya davet ediyorum.
I'm inviting you to come over and look at my Renoir.
- Renoir çarşafın altında mı?
Is the Renoir under the covers?
Bu Renoir.
This is the Renoir.
Ve bu Renoir...
And this Renoir...
Mesela Renoir?
Like, um, Renoir?
Garip biri. Ona benim Renoir'ı gösterdim.
He's odd I showed him my Renoir
Diyordum ki. Renoir'ımı beğenmedi.
I was saying he ignored my Renoir
Monet'yi ve Renoir'ı şampiyon yaptınız.
You've championed Monet and Renoir
Renoir gibi olsaydı keşke.
I wish he painted like Renoir
Ben Renoir gibi olmasını istemiyorum.
No, I don't want him to paint like Renoir
Ama Renoir Vincent gibi yapsaydı.
But if Renoir painted like Vincent
Renoir, Manet, van Gogh, bir sürü.
Oh, yes. Renoir, Manet, van Gogh, so many.
Helen Renoir'ı çok sevmiş gibiydi.
Helen really seemed to respond to Renoir.
Acemiliği ve duygusuz sanatı ile bizi nostaljik Anna Pavlova'yı anmak zorunda bırakan Elise Renoir'ın neden bir yıldız olduğunu anlayamıyoruz.
We cannot understand why they made a star out of Elise Renoir whose clumsiness and blunt point work makes us all nostalgic for the great Anna Pavlova.
Renoir'ın!
Renoir!
Vienna'dan Madrid'e, Siodmak'dan Capra'ya... Paris'den Los Angeles'a ve Moskova'ya... Renoir'dan Malraux'a ve Dovjenko'a...
From Vienna to Madrid, from Siodmak to Capra, from Paris to Los Angeles and Moscow, from Renoir to Malraux and Dovjenko - great fiction directors couldn't control the vengeance which they had directed over and over.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]