Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ R ] / Representation

Representation перевод на английский

714 параллельный перевод
Ta ki hukuki olarak temsil edilene kadar.
Not until we get some kind of legal representation.
Burada bir modelim var ; Alaska'nın kıtasal sınırının son derece basit bir gösterimi.
I have here a model, a very simplified representation of the continental margin of Alaska.
temsilci olarak burdayım.
I'm here to make a representation.
"Temsil, toplantı ancak Washington'da yapılırsa mümkündür."
"Representation could be sent only if the meeting were held in Washington."
'Türk Dış İşleri ile görüşmemize binaen kuvvetle inanıyoruz ki...
...'Upon representation from Turkish Foreign Office there is strong reason to believe...
'Türk Dış İşleri ile görüşmemize binaen Kuvvetle inanıyoruz ki, von Papen'in elinde buradaki bir güvenlik açığına işaret eden çok gizli belgeler bulunmaktadır. Yahut Naziler, gizli belgelerimize sızmaktadır. Ya da İngiliz şifresinin kırılmış olması muhtemeldir'
'Upon representation from Turkish Foreign Office there is reason to believe von Papen is in possession of top secret information, which would indicate a leak in security or Nazi access to secret documents or possibility have broken British cipher...'
Burada San Francisco'da temsil fikrinden hoşlanırlar.
They like the idea of representation here in San Francisco.
Davalıların yasal olarak temsil edilmediğini görüyorum.
I see the defendants have no legal representation.
Ancak televizyon görüntüsü sadece, elektronik olarak ışık ve gölgenin sunumundan ibarettir.
But a television image is merely an electronic representation of light and shadow.
Temsil yoksa, vergi de yok.
No taxation without representation.
- Evet, ama hukuki bir beyanla geçtik.
Yes, and with legal representation.
Aslında o, Martha'nın düşünce sisteminin resimli bir betimlemesi.
It's actually a pictorial representation of the order of Martha's mind.
Bu yıldızların ve güneş sisteminin bir temsili.
This plaque is a representation of a star and its solar system.
Onu sadece bir sembol, bir simge olarak düşünme. Âdeta Rabbimizden bir parçadır.
Don't Believe it's a mere representation, a symbol, as it were, of the body of our Lord.
İnancım o ki Majeste İngiltere, özgür bir halkın gerçekten temsil edildiği daha aydın bir yönetim biçimine doğru ilerlemelidir.
I am persuaded, Your Majesty that England must move forward to a more enlightened form of government based upon a true representation of a free people.
Bayan Rita Fairbanks. Pearl Harbor muharebesinin bu gösterimini siz düzenlediniz.
Miss Rita Fairbanks... you organized this representation of the Battle of Pearl Harbor.
... bu akşam Cornelius Sirkinde.
The one and only representation of the Cornelius Circus.
Eşitliği sağlamak için.
- Yeah. Equal representation.
Dogrudan yasanmis olan her sey, gerileyerek bir temsile dönüsmüs durumdadir.
All that was directly lived... has moved away into a representation.
Hiyerarsik toplumun kendisine gönderdigi elçisidir ; resmi mesajini, baska kimsenin konusmasina izin verilmeyen bir mecliste verir.
It is the diplomatic representation of hierarchical society to itself, where every other form of speech is banned.
Yildizlar, yasayan insanlarin gösterideki temsilcileri, bu genel bayagilasmayi izin verilen rollerin görüntülerine yansitir.
By concentrating in himself the image of a possible role, the star, the spectacular representation of living man, thus concentrates this banality.
isçi sinifinin simgesi isçi sinifinin düsmani haline gelmistir.
worker representation... came into radical opposition to the class itself.
O masum insanlar gizlice yargılandı ve idam edildi.
Those innocent men were tried and executed without representation.
- Yanlış beyanname yüzünden yargılanacaksın, İşini kötüye kullandım
On charges of false representation. - Misusing of funds!
Ulusal Liberal Birlik Komitesini temsilen buradayız.
We're here in representation of the committee of national liberation.
Senin bir temsilcin var mı?
Rocky, you got any representation?
Bir dizi göstermelik oyun..
False representation of collateral.
Birkaç açıklama alacağım.
I'm gonna get some representation.
Gerçekten temsil edecek birini bulacağım.
I'll get a man some real representation.
- Niye avukatını değiştirdi?
Why did he change representation?
Boyutlu bir görüntü var önümde. V'Ger'ın kendi gezegeninin görüntüsü belki.
I'm witnessing some sort of dimensional image which I believe is a representation of V'Ger's home planet.
V'Ger'ın tüm yolculuğunun görüntüleri belki de.
It may be a representation of V'Ger's entire journey.
Mükemmel, Shockwave.
- Broadcast visual representation.
Senin zaten bir menajerin varmış.
Now I understand you already have representation.
"Beyana dayalı olmayan vergilendirme sistemi gaddarlıktır."
Taxation without representation is tyranny.
Benim partimde o harika gösterini yaptığında,
When you gave that magnificent representation at my party.
Avukat isteyip istemediğini ya da ihtiyacı olup olmadığını bilmiyorum.
I don't know if he wants or needs representation.
Ve avukat talebimi de...?
And you sent the note requesting legal representation to...?
Tüm bu kaynaklardan gelen verileri birleştirerek, Dr Brahms'ın gerçek bir sunumunu sentezleyebilir misin?
If you add data from all these sources, could you synthesise a true representation of Dr Brahms?
Belki, ama bu gösterim doğruysa, bu, o sistemde olanları da açıklayabilir.
Perhaps, but if this is an accurate representation, it could explain what happened there.
Komutan, bir rüyanın fiziksel temsili, bir insanın aklında oluşan bir fikir.
The Commander is a physical representation of a dream, an idea conceived of by the mind of a man.
Temsilciliğe hakkınız olduğuna hemfikirim, ama yönetim konseyinde değil!
I agree you're entitled to representation but not on the ruling council!
Hükümdar, şartlar tam tersine olsaydı, eminim ki siz de aynı seviyede temsil edilmeyi isterdiniz.
Sovereign, if the situation were reversed, I'm sure you would demand equal levels of representation.
- İyi bir yasal temsilin... gerekli olduğunu ispat ediyor, değil mi?
That proves good legal representation is a must. Yeah.
Mr Kirkland asked me to inform you he's obtained representation elsewhere, and that if you have a message for Mr Kirkland to leave it with me.
Mr Kirkland asked me to inform you he's obtained representation elsewhere, and that if you have a message for Mr Kirkland to leave it with me.
Bilgisayar, bana evreni temsil eden grafik çıkar.
Computer, give me a graphic representation of the universe.
Bu benim yüzüm, ama buraya eklenmiş. Gerisi ben değilim. Ben fotoğrafçılıktan anlarım.
I protested at that time I was not allowed legal representation during that very short and sweet hearing.
Bu eseri anlayabilmiş değilim.
I do not understand this representation.
Buradaki, Kraliyet Enstitüsü'nün Noel ağacı değil, yaşam ağacıdır ve evrim hatlarının çok çok ufak bir kısmının gösterimidir.
This, here, is not the Royal Institution's Christmas tree, it's the tree of life and it's a representation of a tiny, tiny fraction of the lines of evolution that there were.
Her cuma prova yapıyorlar. Dönem sonunda ailelerine ve izlemek isteyen herkese bir oyun sunacaklar.
Rehearse every Friday and at the end of the course make a representation for parents the public and anyone who wants to go.
Ne zaman bir şey gördüğümüzü düşündüğümüzde ne zaman gerçeklik dediğimiz şeyi karşımızda gördüğümüzde asıl gördüğümüz zihindeki bir tasvirdir, bir modeldir.
Whenever we think we see'out there', whenever we see what we call reality out there, what we're actually seeing is a representation in the head, a model in the head.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]