Respond перевод на английский
4,740 параллельный перевод
Bu bölgede görevli varsa ilgilensin lütfen.
Any units in area respond.
karşılık vermiyor.
Didn't respond.
Neden sadece bu kişiyi ilaç vermek, beslemek ve su vermekle yetindik ve onun daha derin insani ihtiyaçlarının olmadığını düşündük?
Why were we able to Feed and water and medicate this Person but not respond to
Hemen cevap vermezsek basın başımızı yakacak.
The press will destroy us if we don't respond quickly.
Ne zaman tweet atsa, zamana ve mekana bakmaksızın beş dakikada cevap veriyorsun. Demek ki, mesaj alarmlarında.
Whenever she tweets, you respond within five minutes, regardless of time or current location, suggesting you have her on text alert.
Beni küçümseyen, burada ve dışarıda, onlara bütün gücümle karşılık vermek dışında bir şey yapamam!
To those who seek to undermine me, at home and abroad, I cannot respond with anything less than the totality of my strength!
Buna nasıl cevap vereceğimi düşünüyorum.
Trying to figure out how to respond to this.
Kod 2, ışıklar ve siren kapalı acil intikâl gerekiyor demek.
Code 2 is respond immediately no lights, no sirens.
- Vadim himayenize nasıl karşılık verdi?
How did Vadim respond to your, erm... patronage?
Buna nasıl cevap vereyim?
How am I supposed to respond?
- Bana mesaj atıp o puşta cevap yazmam için teşvik ediyorlar.
They're sending me messages that are goading me to respond to this prick.
Cevap yazma, adamlık sende kalsın.
. Don't respond.
Ama sen de Lavar'ın oğlunun peşine düşersen, Lords karşılık verecektir. Yapmaya çalıştığımız her şey mahvolacak.
But if you go after Lavar's son, the Lords will respond and everything that we've been working towards will be destroyed.
Sistemler tepki vermedi.
Systems wouldn't respond.
Dürüstlüğe karşılık verecekler Mark.
They're gonna respond to honesty, mark.
Sayın Başkan, Çinliler Okinawa'ya saldırmayı planlıyorsa güçle karşılık vermeye hazır olmamız gerek.
Mr. President, if the Chinese plan to attack Okinawa, we have to stand ready to respond in force.
Ordumuz yanıt vermek zorunda.
Our military must respond.
Geri çevirmezseniz karşılık vermek zorunda kalacağım.
If you don't turn them around, I'm going to be forced to respond.
Silahlar ateşlendi, tüm uygun birimler cevap verin.
Shots have been fired. All available units respond.
- Buna tepki veriyor gibi görünüyor.
Seems to respond to it.
Peki, İsa nasıl cevap verdi?
And how did Jesus respond?
İIk iddiaları dinleyeceğim, ara vereceğiz ve yemekten sonra cevaplarımı vereceğim.
I'll hear submissions, we'll break and I'll respond after lunch.
- Sen ne cevap verirdin?
- How would you respond?
Tır 3, lütfen cevap verin.
Truck 3, please respond!
Windlifter'ı yardıma gönderiyorum.
I'll send Windlifter to respond.
- Çünkü, beynin cinsel zevke cevap veren bölgesi, aynı zamanda korku ve acıya da cevap verebilir.
- That's because the areas of the brain that register sexual pleasure can also respond to pain and fear.
Bu şekilde bir çağrı alırsak kesinlikle cevap vermememiz söylendi.
We've been told if anything comes through from out that way, we're not to respond. Some County operation.
FBI, bütün potansiyel tehditlere hızlı ve etraflıca cevap vermeyi vatandaşlarına borçlu.
The FBI owes it to our citizens to respond swiftly and comprehensively to every potential threat.
İsrailli radikal grubun cinayetleri üstlenmesi lideri Yaniv Levi'nin serbest kalması ve güvenlik güçleri tarafından takip edilmemesi konusunda nasıl cevap verirsiniz?
How do you respond to the fact an Israeli extremist group has claimed the murders and that its leader, Yaniv Levi, has remained at liberty and clearly unmonitored by your security forces?
Gözlerinin önünde parmaklarımı şıklatmama rağmen tepki vermedi.
I flicked my fingers in front of his eyes, and he didn't respond.
- Ne cevap vereceğimi bilmiyorum.
I don't know how to respond -
Sen evinden uzakta genç birisin. Ve senin tedbirli olmanı istiyorum. Sen cevaplıyamayacağın bir teklif alabilirsin.
You're a very young person away from home, and I would urge you to exercise caution in how you respond to any offers you may receive.
- Doğrudur. Öyleyse şu anda ben de girişiminize Alman yönetiminin olumlu yanıt vereceğini söyleme sorumluluğunu alacağım.
Then I will take responsibility for saying now that the German government will respond positively, pleasurably to your initiative.
Yanıt için 12 saatiniz var.
You have 12 hours to respond.
Çünkü biz böyle bir şeyle pek fazla uğraşmıyoruz.
Because we don't respond to that kind of thing very well.
Emma en çok bayan sesine yanıt verme eğiliminde.
Emma will most likely respond to a female voice.
Bütün birimler 17. yola intikal etsinler.
All units respond to Highway 17.
Caesar gibi çocukların arası, otorite ile pek iyi değildir.
Guys like Caesar though, don't respond well to authority.
Peki Bayan Barrett'ın bu asosyal davranışına herhangi bir agresif tavır gösterdim mi?
And did I respond in a potentially aggressive fashion to Ms Barrett's anti-social behaviour?
Mesajlarıma cevap vermedin.
You didn't respond to my texts.
Böyle bir tarifle geldikten sonra nasıl bir tepki vermemi bekliyorsun?
Well, now how do you expect me to respond - after a description like that?
Vücudum umumi ilaçları iyi karşılamıyor.
My body does not respond well to the generic stuff.
- Mesajıma neden cevap vermedin?
How come you didn't respond my message?
Birinin cevap vermesi gerek, ya onun ya bizim ya da ikimizin.
Somebody has to respond, whether it's him, or us, or both.
Madem öyle cevap vermeleri neden bir günü alıyor?
Why has it taken them almost a full day to respond?
Will, Eğer bu kızdan gerçekten hoşlanıyorsan, Cevapamanın yanlızca bir tek yolu var.
Will, if you really like this girl, there's only one way to respond.
Bunu duyuyorsanız lütfen cevap verin.
If you are receiving, please respond.
- Peki ya bu adamın hayali olduğunu söyleyenlere ne diyeceksin?
- And how would you respond to those who say you made him up?
Rotayı oraya çevir.
[Scanner] Respond reported plane down. Can you route us to that.
Uygun şekilde cevap vermeliyiz.
We must respond appropriately.
Birimlerin ;
I need units to respond to alarms at