Review перевод на английский
4,224 параллельный перевод
Sporcu bedeninin tutkulu hareketleriyle sizi ele geçirip ölümcül darbeyi Thomas Mann'le ve feminist düşünceleriyle vurdu değil mi?
Got you yearning for bouts of erotic gymnastics punctuated by Thomas Mann and the New Left Review?
Sonra da durum değerlendirmesi yapacak.
Review the situation.
Eleştirini okuduktan sonra bir hafta yataktan çıkmamıştı.
He spent a week in bed after reading the review.
Daha sonra erkek adını bu karta yazardı. Gecenin sonunda, kadın kiminle dans ettiğine ve kimden en çok hoşlandığına bakardı.
A man would then write his name down on this dance card and at the end of the evening the woman would review who she danced with and who she like the best.
Şimdi karar değiştiremezsin ve- -
You can't just turn around and... The permit has been put into environmental review by our new commissioner. Man :
İşimin bir parçası da kötü kitapları eleştirmek ancak iyi olanlar hâlâ beni alıp götürüyor.
I... It's part of my job to review bad books too.. But the good ones still carry me off.
Gemiler, bildiğin gibi Grand Naval Review'de hazır durumda.
I mean, the ships are there already for the Grand Naval Review, as you know.
O blog'da ki bir yorum,... günümüzde Rolling Stones'ın kapağında yer almak gibidir.
A review on that blog is like making the cover of Rolling Stonin'your day.
Bende garanti veriyorum Rolling Stone bizim hakkımızda eleştiride bulunmayacak.
And I can guarantee you rolling stone is not here to review us.
bir daha gozden gecirecegim. linda sizinle iletisime gecer.
I'll review this and have Linda get in touch.
317'den fazla basvuru bar. her biri en az bir yil gozden gecirilmeli.
There's over 317 applications. Each one requires at least a year to review.
Ya da tanık olarak devam edebilirsiniz ve AC-12 de performans değerlendirmenizde yardımcı oluşunuzu göz önüne alabilir.
Or you can continue as a witness and AC-12 will note your cooperation within your performance review.
28 günü geçen kayıplar arasında bulunan ve Denton'a atanan dosyaydı.
It's one of the missing persons cases placed on 28-day review and placed within Denton's brief.
Ondan sonra da 28 Günlük süreye girdi ve daha sonra dosyaya herhangi bir müdahalem olmadı.
She went on a 28-day review after that and I had nowt to do with the case.
Heyet ile görüşmeye gelmiştim.
I'm here to see the review board.
Güvenlik görüntülerini hemen gözden geçireyim.
I'll review the surveillance footage immediately.
- Fiyat değiştirme incelemesinde mi?
But a price-fixing review?
Peki ya iç kademeleri değerlendirmek için bir sistem geliştirilse...
How about a military commission to review the internal mechanisms...
Ertesi hafta, L.A Magazine'den seni yerlere göklere sığdıramayan bir yazı kapmıştın.
And then the next week, you got a rave review in L.A. magazine.
Konsey seni, bekleyen işler için bağışladı.
The council has granted you work release pending review.
Hâlâ muayene sonuçlarını bekliyorum ama elime geçer geçmez, sende psikiyatrik değerlendirmelerini tamamlar tamamlamaz, onları da seyir defterine ekleyebiliriz.
I'm still waiting for your medical examinations, but as soon as I've had a chance to review them, and you complete a series of psychiatric evaluations, we'll put this one in the books.
Telefon kayıtlarına yeniden gözden atmamız gerektiği aklıma geldi.
So it occurred to me that we need to re-review the phone records.
Gözden geçirmem gereken milyon tane makale var.
I've got a million college essays to review.
Seni görmek istediğimde mesaj bölümüne bir yorum yazacağım.
When I want to see you, I'll post a review on the message board.
Seni görmek istediğimde mesaj bölümüne bir yorum yazacağım.
When I want to see you, I post a review on the message board.
her şeyi kurallara uygun hale getirelim ve 30 dakika sonra buraya birilerini getireyim.
Get everything ready for a formal review and I'll have someone here in 30 minutes.
Bir sebep olduğunda kontrol ediyoruz.
We only review it when there's a reason.
Hukuk profesörlerine para veren kar amacı güden şirketler üzerine müthiş bir analiz yapmışlardı. Bu profesörler de Exxon gibi şirketlerin zor zamanlarında işine yarayacak makaleler hazırlıyorlardı.
He did this amazing analysis of for-profit companies giving money to law professors who wrote law review articles which were then beneficial to, like, Exxon during an oil spill.
Bu gayet olağan karşılanırdı. Fakat JSTOR'a rakip bir sistem kurup ücret karşılığı dağıtacak olsaydı, yaptığı yasadışı ; elindekiler ile haksız kazanç sağlıyor derdik.
If he were, on the other hand, intending to create a competitive service to JSTOR, like, we're going to set up our own, you know, access to the Harvard Law Review and charge, you know, money for it,
Sana, inleme üzerine pozitif bir değerlendirme yazmaktan mutlu olurum.
I'd be happy to write you a positive review on Yelp.
Çünkü, sadece bir kötü değerlendirme seni mesleğinden edebilir, biliyorsun?
Because it's so scary that just one bad review could cost you your job, you know?
Az önce bizzat iç inceleme emri verdim.
I just ordered an internal review myself.
Adliye'ye incelenmesi için gönder.
Send it to the Justice Department for review.
O gece ne olduğunu tekrar gözden geçirmemiz gerek.
We need to review what happened that night.
Dava dosyalarına tekrar bakmamız gerek.
We need to review the case files.
Bu yüzden mi "The Grey" hakkındaki yorumlarım sürekli değişiyor?
Is that why my review of The Grey is changing?
Yaşasın yeniden değerlendirme!
Long live the review-lution!
Tüm yaptıkları yeniden inceleniyor.
His entire program is under review.
Pearson Specter artık resmi olarak inceleme altında.
Pearson Specter is formally in review.
Sorun şu ki, Mike bizi resmi olarak yeniden incelemeye soktu.
You're obligated to stick with him. The problem is, Mike formally put us in review.
Ancak bizi yeniden incelemeye aldın ve şimdi de bu işe diğer müvekkilimle girmek zorundayım.
But you put us in review, and now, I have to go with the other client.
Seni yeniden incelemeye aldım çünkü elini taşın altına sokmak istemedin.
I put you in review because you refused to get on board.
Başkan rakamları onunla birlikte denetlemek istemişti...
The President wanted to review the numbers with...
Oturup ağlamamı istemezsin titiz ve sır saklayandan öte biri değilim diye mırıldanarak.
Wouldn't want that yelp review to say I was anything less than thorough and discreet.
Kanıtları iyice gözden geçirmemiz gerekiyor.
We need to thoroughly review the evidence.
Dosyanı incelediğimizde, buraya alındığından beri bir sürü ihlal işlediğini görüyoruz.
From the review of your file it looks like you have had numerous infractions in your intake here.
Önümüzdeki 6 ay boyunca teftiş olmayacak sanıyordum.
I thought the review wasn't supposed to be for another six months.
Teşekkürler, pekâlâ, yeniden tekrar edelim.
Thank you. All right, let's review.
Ben bizzat görüşmek istiyorum, Brenda.
I think I'd like to review it personally, Brenda.
Sahne korkusu. ile ilgili bir inceleme.
It's a review for Stage Fright.
Revizyon.
Review, review!