Rigor перевод на английский
408 параллельный перевод
Şöyle uzanın, ölümden sonra vücudunuz sertleşene kadar.
Lie down until rigor mortis sets in.
Ceset soğuyor siz burada çene çalıyorsunuz!
Rigor mortis is setting in, and you lounge here gabbing!
- Ceset soğumaya başlamış bile.
- Rigor mortis already setting in.
İsrailoğulları da Mısırlılar tarafından insafsızca hizmete zorlandı ve hayatları kölelik yüzünden acıyla doldu ve yakarışları Tanrıya ulaştı ve Tanrı onları duydu.
So did the Egyptians cause the children of Israel to serve with rigor ; and their lives were made bitter with hard bondage, and their cry came up unto God and God heard them.
Tanrıçamıza her gün her gece ibadet ettim.
I'm worshipping the Goddess with such rigor.
Objeler düşsel bir ışıkla yıkanmış gibi. Oysa onları öyle keskinlikle, öyle acımasızca tasvir ediyor ki. Uzansan dokunacakmışsın gibi, hiçbir şeyi şansa bırakmayan bir tarz.
The objects are flooded with a wistful light and yet painted with such a detachment, precision, rigor that makes them almost tangible.
Bazıları bunun insan vücudunun ölüm anında katılaşarak kuvvetlendiği bu istilayı önlemek için olduğunu söyler.
Some say it is to prevent this invasion that... man's body stiffens into rigor mortis... at the moment of his death.
Hanemizin askeri sertliğine dair ifadeleri Edo'nun her noktasında yankılandı.
Word of the martial rigor of this house echoed throughout Edo.
Yanılıyor muyum, yoksa katılaşma başlamış mı?
Am I mistaken, or has rigor begun?
Gece yarısından önce olmuş olmalı, doktorun düşüncesi bu, ölüm sertliğine bakarak.
Must have happened before midnight, the doctor thought, what with the rigor mortis.
Ölüm sertliğinin bütün vücudu sarması, kuşkusuz, bilirsiniz, efendim, ölüm zamanını yaklaşık 10 ila 12 olarak belirliyor.
Total envelopment of the body by rigor mortis, which is, of course, you know, sir, fixed to the time of death at about 1 0 to 1 2 hours ago.
Ceset kaskatı kesmilmişti.
The corpse was deep in rigor mortis.
Yüzeyde morluklar yok, şiddet izi yok.
There's no surface lividity, no signs of rigor.
300 metreden sonra vücutta katılaşma başlar.
After 300 metres, rigor mortis sets in.
- Tarayıcı algılamadı.
Well, rigor hasn't set in.
Darp izlerine ve vücut ısısına bakarsak, 18-20 saat önce.
Well, from the rigor mortis and body temp, about 18 to 20 hours ago.
Ölü katılığını çözüyorum.
Breaking out the rigor mortis.
Bak, ölüm sertleşmesi beyinde başlar.
You see, rigor mortis starts in the brain.
Bilirsin, ölüm katılaşması başlıyor gibi.
You know, it looks like rigor mortis is setting in.
Ölüm katılaşması mı?
Rigor mortis?
Ne demek ölüm katılaşması?
What do you mean, rigor mortis?
Dudakların buz gibi hissediliyor.
I mean, your lips. They feel like rigor mortis has set in.
"Ölüm sertliği" başladı.
Rigor mortis has set in.
Normalde bir ölünün sertliğini aşan, aşırı bir kasılma söz konusu.
A state of extreme contraction, far exceeding the usual rigor mortis.
Bu ülkede ölümcül zorlukları hayatın tam kalbine yerleştirmişler.
They get rigor mortis in the prime of life in this country.
Bariz kudurmuş.. Görünüşe göre kronik kontrol dışı rigor mortis. ( Ölüm sıkıntısı )
Obvious lividity... suggesting chronic intractable rigor mortis.
Cesedin sertliğine bakılırsa, 24 saat önce ölmüş.
From the extreme rigor mortis in the body, it looks like time of death, 24 hours ago.
Manuel Sancho'nun ölü bedeni yatak üzerinde bulundu. Sert bir cisimle öldürülmüş.
Sancho Manuel's corpse is stretched out on the bed... showing signs of rigor mortis
Earle, kaskatı cesede bunu nasıl yaptırmış acaba?
How did Earle manage that with the rigor mortis?
Sen Bu nedir hakkında-bahsediyoruz
Rigor mortis is yet to set in.
. Rigor mortis ayarlamak için?
You're talking about - What's this?
Vücutta katılaşma belirtileri var. Ama, su da çok soğuk.
It has signs of rigor mortis, but the water is very cold.
Kişi oturur halde bulundu yaklaşık yarım saat geçmiş olmasına rağmen, bedende sertleşmeler gözlendi.
The subject was discovered in a sitting position, rigor mortis having set in, although less than half an hour had elapsed.
Cesedin sertliğine bakılırsa 12 : 30 civarında ölmüş.
Judging from the rigor of the body, he was dead around 12 : 30.
Gömülmüş cenaze, kokmuş Ceset gibi.
Like rigor mortis, habeas corpus.
Bağnaz katılığın hoşgörüsüzlüğün sınırında olabilir mi aslında?
Could your puritanical rigor in fact border on intolerance?
Bir nebze özen istiyorum sadece.
I just want a modicum of rigor.
Ceset katılaşmaya başlamadan tam bir otopsi yapmak zorundayız.
We need to start a full autopsy before the body goes further into rigor mortis.
Döşeme cilası, ölümün tüm belirtilerini göstermesine neden olmuş. Nabzın atmaması, ölüm sonrası katılaşma, çürüme gibi. Ama şansı varmış, etkileri geçti gitti.
The floor polish brought about all the symptoms of death, such as no heartbeat, rigor mortis, decomposition, but he was lucky, the effects just wore off him.
Ölüm sertliği de henüz gerçekleşmemiş.
Rigor mortis has yet to set in.
Şimdi, eğer rigor mortis başladıysa... tüm bu kasların birbirinden ayrılması gerekir.
Now, if rigor mortis has begun... then all these muscles need to be broken up.
Ölü sertliğine kavuşuncaya kadar, dik olarak tutulması gerek.
She must be kept upright until rigor mortis sets in.
Bir çeşit komada ya da şiddetli somatik bir durumda.
He's in some kind of a coma state or some kind of somatic rigor.
- Rigor mortis.
- Rigor mortis. - What?
Ölü sertliği oluşmakta.
Rigor is progressive.
Kafada, sertleşmiş kas ya da morluk yok.
Remains show no signs of rigor mortis or fixed lividity.
Lucy, Dominique'in söylemek istediği şey halk çalışmalarındaki katılığı şuanda takdir edebilir- - konularındaki samimiyeti ve yalnızlığı.
If I can interrupt, Lucy, I think Dominique is saying that the public can appreciate the rigor of your work now, the intimacy and desolation of your subjects.
Kaslarım ölü gibi sertleşmeye başladı artık.
I've been waiting that long, rigor mortis is setting in.
Cesedin katılığına ve rengine ve de bozulma belirtilerine bakacak olursak ölüm zamanının 48 ila 72 saat önce olduğunu söyleyebilirim.
Judging from the corpse's resolved rigor and fixed lividity, As well as the decompositional bloating, I'd place the time of death between 48 and 72 hours.
Ölüm katılığı kafadan başlayıp ayak parmağına doğru ilerler.
Well, rigor mortis goes from head to toe.
Herhangi bir patoloji araştırması yapamadan, cesetleri götürdüler. Peki hiç kadavralardaki gibi sertleşme veya kabarma var mıydı?
Did you note any cadaveric heat rigor or heat stiffening?