Riot перевод на английский
1,986 параллельный перевод
88 yılındaki isyanda hapishane çalışanları, yönetim binasının altından kaçmış.
During the riot in'88, prison employees escaped through the administration building.
Kargaşa durumları için.
In case of a riot.
Portakal rengi filizler ve gelinimiz tıpkı bir rüya gibiydi.
A riot of orange blossom, and the bride looked like a dream.
Silahlı direnişten mi bahsediyorsun?
The rumor about the armed riot?
Silahlı direnişi durdurmak mı istiyorsun?
Are you trying to stop the armed riot?
Bu yüzden kaçtım zaten. İsyandan sonra mecbur kaldım.
Pretty much had to after the riot.
Bahsettiğin isyan ne hakkındaydı?
That riot that you were referring to, what was that about? Oh, a stabbing.
Tam bir asisin.
You're - you're - you're just a real riot.
Şifacı saldırıya uğradı yangın alarmı çaldı lobide kargaşa çıktı.
Faith healer assaulted. Fire alarm activated. Near riot in the lobby.
Limandaki dalışın çok komik!
Your dive into the harbor's a riot!
Her şey burada- - kask, biber gazı, devriye rehberi, zırh.
Got everything here- - the riot helmet, the mace, patrol guide, shield.
Tobes, sana burada çıkışmak istemiyorum fakat birilerini biraz fırçalaman gerekiyor.
Tobes, I don't want to have to read you the riot act here, but I am going to have to read you some extracts from the riot act.
İsraf etmemek bir erdemdir.
It's a real riot, not being wasteful.
Asıl erdem nedir biliyor musun?
You know what's a riot?
Sen hastasın Paul, biliyor musun?
That's a riot. You're a sick boy, you know that, Paul?
Eğer ağzından tek bir kelime daha çıkarsa halkı isyana teşvikten seni içeri atacağım.
Any more shit coming out of your mouth, and I will put you in jail, for trying to incite a riot.
Eğlenceli.
A riot.
Radyoda hapishanedeki isyan hakkında konuşmuşlar.
They talked about the prison riot on the radio.
10 sene öncesindeki gibi her hafta isyan çıkarmalarından korkuyorlarmış.
They're afraid they'll riot once a week, like 10 years ago.
İlk isyanım olmadığını duymuşsundur. O yüzden bıdı bıdı etmeyip, direkt konuya geçelim, tamam mı?
You've heard by now this isn't my first riot, so let's skip the bullshit, okay?
İsyan çıktığını ve insanların öldüğünü söylediler.
They say there's a riot and people have died.
Tıpkı bu götünü siktiğimin malının isyan sırasında Sebas'ı öldürmesi gibi.
Just like this fucking idiot killing Sebas during the riot.
Polisin başka çaresi yoktu muhtemelen.
The riot police probably had no choice.
! Polise geri çekilmesini söyle, Juan'ın karısı dışarıda!
Stop the riot police, Juan's wife is out there.
Apaçi dışarıdaki arbede hakkında bir şeyler öğrenmiş.
Apache found out about the riot outside.
ETA'NIN ZAMORA'DAKİ İSYANA CEVABI MADRİD'DE BİR ARABAYA YERLEŞTİRİLEN BOMBA İLE OLDU.
CAR BOMB IN MADRID ETA RESPONDS TO RIOT IN ZAMORA
Bugün işbaşı yapması lazımdı ama kendini isyanın ortasında buldu.
He was supposed to start today, but he got caught by the riot.
Kargaşa çıktığını ve öldürüldüğünü söylemişlerdi.
There would have been a riot and he was killed.
Alışveriş Merkezi'nde Quite Riot konserini izledik.
Saw Quiet Riot in concert at the mall.
Ama isyanda ölmedi.
But he wasn't killed in the riot.
- Önce cinayet, sonra isyan.
First murder, then a riot?
Evet, bu hâlâ bir kargaşa.
Yeah, that's still a riot. You want funny, Black?
- İsyan var, gel hadi.
- There's a riot. Come on.
- İsyan mı?
- A riot?
Büyük isyan!
Great riot!
Koruma donanımı ve her şey.
Riot gear and everything.
Bu Sebastián tam bir kaçık.
This Sebastián is a riot.
Hafif bir yemekten sonra odasına çıktı ve orada sırtından bıçaklandı. Geri kalan herkes, iyi sonuçlanmayan bir tiyatro oyunu için salonda toplanmış ve kapı da üzerlerine kilitlenmişti, çünkü Bay- -
The deceased then retired to his room after a light supper, where he was stabbed in the back..... while the rest of the company were busy downstairs, locked in the drawing room, for a theatrical performance that went a riot
Deplasmanda Celtics'le oynamaktan bahsediyoruz.
And we're talking riot gear at Celtics games here.
Kilisede olay mı çıkardın?
You cause riot in chapel.
Bir arbededeki gibi panik yaratacak.
It's going to be a stampede, like a riot.
- Komik olacak.
A laugh riot.
Mürettebatı ayaklanmaya teşvik etti, olası bir isyana.
He incited the crew to riot, possibly mutiny.
Arka arkaya gürültü meydana geldi, Ve Nemesis korumalar tarafından oracıktan hızlıca uzaklaştırıldı.
A riot ensued, and Nemesis quickly slipped out under the protection of his bodyguards.
ve benim ilk işim bu okulun başkanı olarak ayaklanmayı başlatmak!
And my first act as President of this school, is to declare this riot open!
Burası kaynıyor, ortalığı biraz yatıştırmam gerekiyor.
I got to put down the riot that's brewing here.
Tıpkı senin sebep olduğun mini bir kargaşa gibi.
Like the mini riot that you cau'sed.
Hapiste isyan başlatıldı.
In prison riot was organized.
- Tüm o partilere katılıp kendinden geçene kadar coşmak eğlenceli olmalı.
- Must be a riot going to all those parties and beating off the paps.
- Neyse
# I predict a riot
* Bu gün tam bir şamata.
This whole day is been one big laugh riot