Rosy перевод на английский
497 параллельный перевод
Küçük Denny, elinde harpı ve başının üstünde büyük, yuvarlak gül rengi bir hale ile melek şimdi.
Little Denny is an angel now with a harp and a big, round, rosy halo.
Aşk hep pembe hayaller kurdurur
Love paints all a rosy shade
Şu anki koşullar altında hakim olma ihitimalim pembe.
With conditions as they are now, my chances of becoming a judge are rosy.
Kendimi çok parlak görmüyorum.
I don't feel so rosy myself.
Bütün istediğim o pembe parmaklarınızın ucunu öpmek.
All I want is to kiss your rosy fingertips.
Sevgideki "i" nin gül pembe noktasıdır.
A rosy dot over the "i" of loving.
İyi. kendime al yanaklı bir köylü bulup evlenirim.
Fine. I'll get myself a rosy-cheeked peasant and get married.
Bir maikonun hayatı... tahmin ettiğin kadar pembe değildir.
The life of a maiko, you know... it is not as rosy as you might think!
Patron hazretleri ise Peter Pan'la köşe kapmaca oynuyor.
While his nibs plays ring-around-the-rosy with Peter Pan.
Bir an için, bu çocuksal iyimserlik kaynaklı pembe gözlükleri çıkaralım ve sakince bakalım :
For a moment, let's dispense with the rosy glasses of childish optimism and look at this calmly :
Gelecek toz pembe görünüyor.
Future look very rosy.
Bu pembe tabloda benim yerim ne?
Where do I fit into this rosy picture?
- Her şey pespembe
- The outlook is rosy
Güz sonu ayazlar gelip çattığında düşlediğin o gül artık açmaktan aciz.
A rosy dream can't bloom in late Autumn when frost forms. "
Yanakların pembe de, o yüzden.
You have rosy cheeks, that's all.
İyiler bilir Hayatım bir gül gibi
# For goodness knows My life is rosy
İşlerin yolunda gittiği için dünya görüşünün biraz iyimser olduğunu düşünmüştüm.
I thought, with your place doing so well, your view of the world might be a little too rosy.
Bu kadar sandalye kapmaca oynamak yeterli.
Enough of this Ring Around the Rosy.
Adı neydi? Hepiniz için deli gömleği ölçüsü aldırırız. Rosy.
That's a good idea.
"Kız ona doğru yürür beklemekten soluğu tıkanmış"..... "rüzgardan yüzü kızarmıştır."
"She came towards him, panting with anticipation" "cheeks rosy from the strong wind."
Güllük gülistanlık dağların batısında ilk öğretmen.
The first west of the rosy buttes.
Noel Baba'nın Çağı'ndaydık. Ama bu yaratıkların beyaz bıyıkları pembe yanakları ve parıldayan gözleri yoktu.
Only these kriss kringles came without white whiskers and rosy cheeks and twinkling eyes.
Seni bekliyorum!
I'm all rosy.
Çok güzelsin, Rosy.
Too beautiful, Rosy.
Anlıyor musun Rosy?
Do you understand, Rosy?
Ve bunu yapacağım, Rosy.
And I'll do it, Rosy.
Anlamaya başlıyorsun ha, Rosy?
You're beginning to understand, huh, Rosy?
Çok yakınındayım, Rosy.
Very close, Rosy.
- Mary, ben Rosy.
Mary, it's Rosy.
Kimi istersen ara, Rosy.
Call whoever you want, Rosy.
Duydun mu Rosy?
Do you hear me, Rosy?
Rosy, benim.
Rosy, it's me.
Pekala Rosy.
All right, Rosy.
" Sevgili Rosy, seni korkuttuğum için özür dilerim ama bana çok acı veren kararını tekrar düşünmen için başka çarem yoktu.
" Dear Rosy, I'm sorry I frightened you so... but it was the only way for me to get you to reconsider... your decision that caused me such pain.
- Sivilcesiz pembe yanaklı
- Rosy cheeks, no warts
Pembe yanaklı.
Rosy cheeks and everything.
Kural iki : "Pembe yanaklar."
Item two : "Rosy cheeks."
Hudson üzerinde pespembedir dünya nasıl olursa olsun dışardaki hava
# Life is rosy on the Hudson in any brand of weather #
Hudson üzerinde pespembedir dünya nasıl olursa olsun dışardaki hava
# Alone together, life is rosy on the Hudson in any brand of weather #
Şafağın parlak kızıllığı bizi kutsayacak.
The rosy glow of dawn will bless us.
Kırmızı Gülü nereye götürüyorsun?
Where you taking Rosy Red?
En ekonomik ve en pratik çözüm, hepsini bir defada ödemeniz.
Given your good health and rosy financial situation, the best and most economical is definitely the flat rate.
Şimdi hayat sana toz pembe görünür tabii.
Sure, everything's rosy now.
# # Those rosy roses
# # Those rosy roses
# # Those rosy ro...
# # Those rosy ro...
Yılın çiçekli ve sıcak vakti.
warm and rosy time.
# Şimdi dön arkana bak, selamı çak
Ring around the rosy Pocketful of posy
Teni dikkat çekecek kadar pembemsi. Keşke yaşayabilseydi...
Her complexion is remarkably rosy, as if she were alive.
Rosy bu iş için para istemiş.
Rosy asks money for it.
Rosy yani.
Rosy, I mean.
Rosy bunu Franz'dan öğrenmiş, sonra da geldi bana söyledi.
Rosy knows about it from Franz, and she told me.