Rover перевод на английский
996 параллельный перевод
Gezgin adamın şapkasını takayım
I'll pinch the rover man's hat.
İçi içine sığmayan birine, bir yudum Rover öneririm.
I got the jitters. If the gentleman has butterflies in his stomach, I suggest a dash of rover.
- Rover mı?
- Rover? - Dog.
Hadi, Rover, gidelim.
Come on, Rover, let's be off.
- Neden Rover [GEZGİN] koymuyorsun?
- Why don't you call him Rover? - Ma!
- Anne! Rover bir köpek ismi.
Rover's a dog's name.
Neddy Amcadan nefret ettiğini ve Deadeye Dick ile İspanyol Korsanı dışında bir şey okumadığını çok iyi biliyorsun.
You know perfectly well she hates Uncle Neddy and reads nothing but Deadeye Dick, the Rover of the Spanish Main.
- Kuçu kuçu!
- Here, Rover!
Kuçu kuçu!
Here, Rover!
Bu iş bitince engin denizde kendini darağacında bulursun
For when it's all over a jolly sea rover drops in on his friend, Davy Jones
En maceraperest adam Oturmuş televizyonun başına evinde
Guys sitting home by a television set who used to be something of a rover
O bir gezgin
He's a rover
Sonra sen büyüdün ve beni terkettin sen ve Kyle serüvenci gençler.
Then you grew up and left me... you and Kyle... the rover boys.
Hiç Red Rover oynamayı denedin mi?
You ever tried to break up a game of Red Rover?
Bir Rover fotoğrafı nasıl olur?
How about a picture of Rover?
Abbott, kahraman genci al ve onu eve gitmeye ikna et.
Abbott, take the rover boy on your wing and see if you can persuade him to go home.
- Korsan.
- Rover.
Ağaca Rover'la, Cyclone'u bağladım ve çok güzel bağırıyorlar.
I tied Rover and Cyclone under the tree, barking nicely when I left.
Şimdi ikiniz de iyi dinleyin.
Now you two rover boys listen close.
Rover, burası John Paul.
Rover, this is John Paul.
Cevap ver, Rover.
Come in, Rover.
Burası Rover.
This is Rover.
John Paul, Rover.
John Paul, this is Rover.
Rover, ikinci frekansa geç, seni almaya çalışacağım.
Rover, change to secondary frequency and I'll try to pick you up.
Rover'dan John Paul'e.
Rover to John Paul.
John Paul, burası Rover.
John Paul, this is Rover.
Rover, burası John Paul.
Hello, Rover, this is John Paul.
- Duyuyoruz, tamam.
- We read you, Rover.
Rover!
Rover!
Land Rover'ı kontrol ediyor.
Having the Land Rover checked.
Rover...
Rover...
Ama, Mark, Sport, Butch yada Rover gibi bişey olmasın.
But, Mark, nothing like, um, Sport or Butch or Rover.
Çöl Rover'ı.
A Desert Rover.
Land Rover'ı meydana sürüyoruz.
We drive the Land Rover into the square.
- Land Rover piazza'da.
- The Land Rover is in the piazza.
Rover Boys ve yok olan kaleleri.
The Rover Boys and their disappearing castle.
Birkaç saat içinde çok daha fazla serum elde edebiliriz. Ve o jipe yüklenip, Dutch ve çocukları alıp, Tepelere gidebiliriz.
I'll have another batch of serum ready in a few hours... then we'll load up that Land Rover, pick up Dutch and the kids... and head for the hills.
" Her zaman söylerim, ben bir gezginim.
''I've always said that I was a rover.
Ben bir gezginim.
''I've always said that I was a rover
Şimdi devriyede.
Now he's a rover.
Belki biraz şaşaalı bir isim ancak Rover koymaktan daha iyidir diye düşündük.
It's a little bit pretentious perhaps, but rather than spot, or rover, actually, we call him Fa.
Gezgin çetesi onu yakalamış, 115 metre.
Rover pack has her, 125 yards.
Bazen cahillikte diğer serserilerden hiçbir farkın olmuyor.
Sometimes you're just as ignorant as any other common rover.
- Gezgin çetesi. 23 kişiler.
- Rover pack. Twenty-three strong.
Daha önce defalarca baskın yediler kadınlarına tecavüz edildi, yiyecekleri çalındı. Savunmaları teyakkuzdadır. Seni yakalayıp öldürecekler.
Enough rover packs have raided down there and raped their women and stolen their food, and they'll have their defenses up and catch you and kill you.
Ben de başka bir gezgin bulmak zorunda kalırım.
I'm scared you won't come back and I'll have to find some rover to take me on.
Seni bir Land Rover'a bindiriyorlar, bir hayvan seçiyorsun ve ateş ediyorsun.
Put you in a Land Rover, you choose an animal and shoot.
Bir gezgin olduğundan onu bulmak çok zor
He is a rover and it's difficult to locate him
Hey Rover.
Hey, Rover.
Gezgin Avare.
The Rover
- O zaman bende sana zilli diyeceğim.
- And I'll call you Rover.