Salve перевод на английский
177 параллельный перевод
"Eğer bir gecede Brocken'a seyahat etmeyi istiyorsan bu macun iyidir."
"This salve is good, should you wish to travel to Brocken, one night."
"Gizlice bu macunu sürdüğünde dindar rahip doğrudan odana gelecek."
"Secretly smear this salve on and the pious monk might directly come to your chamber."
- Üzerinde taşıdığı bir merhemden sürdüğünü söyledi.
Said he put salve on it, stuff he had on him.
Geçmeyecek diye çok korktum. Ben de, kurusun diye şu aptal merhemden sürdüm.
I was afraid it wouldn't be gone so I put this goofy salve on it to dry it.
Akşam biraz merhem yap da sürelim güzel Bahar.
You can prepare a salve for me, lovely Bahar.
Biraz merhem ve bandaj getir.
Bring some salve and bandages.
Bileğine biraz merhem sür ve sar. Sonra da yanında kal.
Spread some salve on her wrist, bandage it and remain with her.
Bizi kurtar,
salve us,
Zur Salve.
Zur Salve.
Yaşa kutsal birlik.
Sanctum fundamentum salve.
Bir köledeki 3 aylık zararı, yeni kırbaç izleri yaratmadan iyileştirmek çok zor.
It's hard enough to mend three months on a slaver without new whip weals to salve.
Bacakların için merhem hazırlamaya gidiyorum.
I'll go make you up some salve for your legs.
Bandaj ve merhem var mı diye rahatsız etmiştim?
Would you happen to have any bandages, and a salve? Or powder would be better.
o, benim iyileştirdiğim hastalara ilgi duyar.
She tends the wounds I salve.
Adı Salve'ydı, ve...
His name was Salve, and...
Hemen merhemi getirin!
Quick, get the salve.
Şöyle, "işte 1983'den bir merhem 70'lerden biraz krem." Ama kimsenin görmesini istemezsiniz.
It's like, "Here's a salve from 1983 some cream from the'70s." But you want to keep it private.
Her yarım saatte bir bu ilaçlı merhemi kafa derine sür.
Rub a palm full of this medicated salve into your scalp every half an hour.
Peder senin bacağına bakmamı söyledi.
The Father sent over some salve for your leg.
"Salve Mater Misericordia." Saint Victor'lu Adam tarafından "Salve Mater Salvatoris" parçasından esinlenerek yazılmış.
"Salve Mater Misericordia." It's based on the sequence "Salve Mater Salvatoris" by Adam of Saint Victor.
Merhem ya da onun gibi bir şeyin var mı?
Do you have a salve or something?
Bir merhem yapıyorum.
I'm making a salve.
- O bir merhemdi.
It was the salve.
Thermazine merhemi ve pansuman getireyim.
I'll get some Thermazine salve and dressings.
Bu söküp çıkaracak bir merhemim var.
I've got a salve that ought to shrink that right up.
Şu anda daha fazla bandaja ve yanımıza almak için merheme ihtiyacımız var.
Right now we need some more bandages and salve to take with us.
- Günde iki defa merhemi sürmen gerekecek.
You'll need to put the salve on twice a day.
Sevgilinin yeri meçhuldür
Pain, or salve for the suffering? is it love or God Himself?
( Salve Regina Koleji 20. yıl buluşması )
# He's a family guy #
Orada bir krem var, şurada.
My feet. There's some salve over there.
Her neyse, merhem yada onun gibi bir şey yoktu.
Anyway, we didn't have any salve, any ointment or anything.
En azından bırak da sana bir fincan kahve ya da yanmış köle ısmarlayayım.
At least let me buy you a coffee, or some burn salve?
Ruhları kurtarmak için kurtuluş şarkıları söylüyorlar.
Songs of salvation to salve the soul.
Ben - ben... bir merhem hazırlayabilir... ve onunla tomurcuk üremesini yavaşlatabilirim.
I - I can... mix a salve, which... which might slow down the growth of the buds.
Beni öldürmeye kalkıştın boğmaya çalıştın merhemi zehirledin sonra da ışıkla yakmayı denedin.
You tried to kill me suffocate me poison salve burn me with light.
Merhem yarayı temizler ve acıyı hafifletir.
A salve would cleanse it and ease the pain.
Yaralarımızın merhemi, bizi acıma duygusundan kederden, nefret ve melankoliden kurtaran tek şey.
Salve and salvation... it has delivered us from pathos, from sorrow... the deepest chasms of melancholy and hate.
Sanırım gruptaki çocuklardan birinde aloe merhemi vardı.
I believe one of the boys in the outfit has got some aloe salve.
Parayı gönder, hayır işini yap, ama vicdanını rahatlatmak için Afrika'da Tanrı'nın unuttuğu bir deliğe gitme.
I've made up my mind. Well, then send the money, do charitable work, whatever, but don't go roaring off to some godforsaken hole in Africa just to salve your conscience.
Altı defa Hail Mary ve altı defa Salve Regina oku.
Six Hail Marys and six Salve Reginas.
Epidermal tabakası benim kesikler ve morluklar için... kullandığım viral bir bastırıcı salgılar.
Its epidermal layer secretes a viral suppressant... that I use as a salve for cuts and bruises.
Ray, hadi, Dr. McLeod'dan aldığım şu merhemi süreyim.
Ray, come on, let me put this salve on I got from Dr. McLeod.
Ama ruhu insan sevecenliğinin merhemi için yanıp tutuşuyor.
But her soul yearns for the soothing salve of human kindness.
Merhemi var!
She's got salve!
- Selam, vatandaşlar.
- Salve, citizens.
Selam, Lucius Vorenus.
Salve, Lucius Vorenus.
- Selam, Lucius.
- Salve, Lucius.
Merhaba köylü.
Salve, pleb.
Salve, Pullo.
Salve, Pullo.
- Selam, Temsilci.
- Salve, Magistrate.
- Selam, yurttaş.
- Salve, citizen.