Samurai перевод на английский
2,456 параллельный перевод
Savaş bittiği zaman, samuraylar ortadan kayboldu...
When the wars ended, the samurai became idle.
Tüccarların çağı... Ben samurayım.
Here it is, the age of the merchant, and I become a samurai.
İstediğim için samuray olmayı seçtim.
I chose to become a samurai of my own will.
Samurayın işi öldürmektir.
Killing a man truly makes you a samurai.
Samuray adını korumak için, ölümle nasıl başa çıkılacağını öğrenmen lazım.
If you wish to be a samurai, you must strengthen your resolve to bear the sin of killing others.
Samuray olma onurumu korumak istiyorum.
I want to be proud of my choice to become a samurai.
Tüm yaptığı samuraylarla Haydutları kaşılaştırmaktı ve o Haydutları seçti.
He just weighed the differences between the samurai and the bandits, and chose the bandits.
Ama bu yüzden buradayım!
But we samurai are going to carry through!
Böldüğüm için üzgünüm genç Efendi. Ama hepsi samuraylar yüzünden, çiftçiler değil.
Begging your pardon, Young Lord, but it was the samurai who accomplished this, not the peasants.
Samurayları oraya götüren Kirara-kun'du.
It was Kirara-kun that brought the samurai together.
Duyduğuma göre, samurayların lideri Kambei'ymiş.
According to our findings, their leader is a samurai named Kanbe.
Umursadığım tek şey çiftçilerin ve samurayların Haydutları yenip yenmediği.
After all, the important thing is that the peasants hired samurai to defeat the bandits.
Aynaya bir bak sana doğru bir samuray yansıyacak.
Look in the mirror. You'll see a samurai.
Samuray nedir?
What is a samurai?
Hayatımla ilgili bir şeyler yapmak istedim ve samuray oldum.
I thought that if I became a samurai, I'd have a little better time of it.
Ben samurayım ve ne yapmam gerektiğini çoktan biliyorum!
I'm a samurai! As a samurai, it's obvious what I should be doing!
Demek sen samuraysın? Ben samurayım.
Are you a samurai?
Bende sana bu yüzden iyi çocuk olmaktan vazgeç diyorum!
I am a samurai. Then stop playing the good little boy!
Bugünlerde bir samurayın ne yapması gerektiğini bildiğini bildiğim için diyorum!
You know what the most samurai-like thing to do is!
Bunu aklından çıkarma. O kaseyi bir samuray olarak düşün.
When you think of their spirit, we samurai can take this cup and raise a parting toast to them.
Samuray-sama Haydutların geldiğine emin misiniz?
Samurai-sama, are you sure the bandits're really there?
Robot samurayları duyabilirim.
I can definitely hear them. They're mechanical samurai.
Ama düşman da aynı bizim gibi!
But our opponents are also samurai.
Samuray mısın?
Are you a samurai?
Samuray olmak uzun zaman önce unuttuğum bir şey!
I put being a samurai behind me long ago.
Samuray-sama...
Samurai-sama...
Geri dönüyorum... sen samuray mısın?
He will come back. He is a samurai, after all.
Shikimoribito'lara göre hem Samuraylar hem de Haydutlar ticari müttefik.
The Shikimori trade with both the samurai and the bandits, after all.
Genç efendi, emrettiğiniz gibi Samurayları eğlendireceğiz, değil mi?
Young Lord, because you told me to, I am accommodating these samurai-sama.
Ama herkes samuraylardan korkuyor.
But everyone is saying how afraid they are of the samurai.
Tüm samuraylar toplandı.
The samurai are assembled.
Ben-merkezci babam samuraylık onurunuzu alıp sizi tutsak etti.
You are all samurai. And yet, your pride as samurai has been stripped away from you, and your poor selves have been locked away by my father.
Pirinç vererek samuray bulmaya çalışan köylüleri hatırlayanınız var mı?
Does anyone remember how earlier, there were some peasants who were trying to buy samurai with rice?
Aslında, o köylüler çoktan müthiş samuraylar buldular.
As it turns out, those peasants did manage to hire some samurai.
O samuraylar gerçekten Haydutları yenmeyi başardı.
And those samurai really did defeat the bandits.
Bir Samuray'ın kılıcı bir şey korumak içindir.
The samurai's katana is there to protect something.
Bu samuray kendisini katil olarak adlandırdı, bu sebeple biz de onu başkentin kararları uyarınca size getirdik.
As this samurai has declared himself to be the murderer, we, the people of Shiki, have brought him here for the purpose of turning him over for your judgment.
Bu samuray İmparatorluk elçisini öldürdüğünü iddia ediyor.
This samurai claims to be the criminal that killed the imperial envoy.
Samuray, yüzünü çevir.
Samurai, look at me.
Bu doğru mu samuray?
Is this true, Samurai?
Samuray-sama?
And the samurai-sama?
Çünkü köyü yeniden inşaa etmek samurayın işi değil mi?
Are you saying that rebuilding the village is not the job of a samurai?
Hey, samuray-sama.
Hey there, Samurai-sama...
Öyleyse, sanırım samuraylar da onlarla birlikte geldiler?
Then, that means those samurai have arrived there.
Şu aptal Samuray Avı'na da bir son verelim.
Oh, and you can stop the samurai hunts.
Evet, görüyorsunuz, Samurayları size veriyoruz!
As you can see, we're handing'the samurai over to you bandits.
Kyuuzou'dan başka altı samuray var.
Kyuzo aside, there should be six other samurai.
Allah'tan bize nasıl yay kullanacağımızı öğrettiler.
It was the samurai that taught us how to use a bow and arrow.
Bu sayede samurayları kovalayabildik.
As a result, we've realized the magnitude of what we've done, and chased the samurai off instead.
Söylesene. samuray bulmak için Kouga'ya giden kız sen olabilir misin?
You are the girl who went all the way to Kogakyo to hire the samurai, aren't you?
Ben samurayım!
I am a samurai!