Sana yardım etmek için buradayım перевод на английский
258 параллельный перевод
- Sana yardım etmek için buradayım sevgilim.
- I'm here to help you, darling.
Sana yardım etmek için buradayım.
I am here to help you.
Ben de bu yüzden sana yardım etmek için buradayım.
And that's the only reason I'm here is to help you.
- Sana yardım etmek için buradayım.
- I'm here to help you. Cigarette?
Her ne şekilde olursa olsun sana yardım etmek için buradayım.
But I am here to help you each and every way.
Ama sana yardım etmek için buradayım.
But I am here to help him.
Sana yardım etmek için buradayım.
I am here to help.
Sana öğretmek ve sana yardım etmek için buradayım.
I'm here to teach you, but also I'm here to help you.
Sana yardım etmek için buradayım.
I'm here to help you through it.
Arkadaşımsın, paraya ihtiyacın var ve sana yardım etmek için buradayım.
You're a friend, you're in need, and I'm here to help you.
Sana yardım etmek için buradayım, Layla.
I'm here to help you, Layla.
Ama Emmanuelle, sana yardım etmek için buradayım.
But Emmanuelle, I'm here to help you.
Sana yardım etmek için buradayım.
I'm here to help you..
Sana yardım etmek için buradayım, acı çektirmek için değil.
I'm here to help you, not to persecute you.
Sana yardım etmek için buradayım oğlum.
I am here to help you, my boy.
Onayını almak ve Tanrının izniyle sana yardım etmek için buradayım.
I'm here to admit you and, God willing, help you.
Sana yardım etmek için buradayım.
I am here to help you
Ben mi? Sana yardım etmek için buradayım.
I'm here to save you.
Sana yardım etmek için buradayım.
Why... I'm here to help you.
Sana yardım etmek için buradayım biliyorsun.
I'm here to help, you know.
Sana yardım etmek için buradayım, Scully.
- l'm here to help you, Scully.
O zaman öyleymiş gibi davranmayı bırak. Sana yardım etmek için buradayım.
Then stop acting as if it is.
Dinle beni, sana yardım etmek için buradayım.
Listen to me : I'm just here to help you.
Sana yardım etmek için buradayım.
- I'm here to help you. - Hey, thanks.
- Sana yardım etmek için buradayım.
- I'm just here to help.
Mary, sana yardım etmek için buradayım.
Mary, I'm here to help you.
Sana yardım etmek için buradayım. Burada güvedesin.
I'm a psychiatrist, I'm here to help you.
Sana yardım etmek için buradayım ama benimle konuşmazsan sana yardım edemem.
I'm here to help you, But i can't help you if you won't talk to me.
Jackie, ben sana yardım etmek için buradayım. Dinle beni.
Jackie, I'm trying to help you out here, so just listen to me.
Sana yardım etmek için buradayım.
I'm here to help.
Bak, ben sana yardım etmek için buradayım.
Since a week. I'm here to help you.
İsmim Tony Almeida, ben federal bir ajanım ve sana yardım etmek için buradayım.
My name's Tony Almeida. I'm a federal agent, but I'm here to help you.
İsmim Tony Almeida, ben federal bir ajanım ve sana yardım etmek için buradayım.
My name's Tony Almeida. I'm a federal agent. I'm here to help you.
Biz Sherlock Holmes ve Doktor Watson sana yardım etmek için buradayız.
It's Sherlock Holmes and Doctor Watson we are here to help you.
Sana yardım etmek için, buradayız.
We're here to help you.
Sana yardım etmek için buradayım.
I'm here to help you.
Sana yardım etmek için buradayız, fakat sen de iyi niyetini göstermek için bizlere kanıt sunmak zorundasın.
We are here to help you, but you must give us some proof of your good faith.
Sana yardım etmek için buradayım, tatlım.
I'm here to help you, sweetheart.
Sana yardım etmek için buradayız.
We are here to help you.
Sana yardım etmek için buradayız.
We're here to help you.
Lütfen, sana yardım etmek için buradayız.
Please... we're here to help you.
Sana yardım etmek, konuşmak, seni konuşturmak için buradayım ama doğru şeylere odaklandığından emin değilim.
Addison, I'm here to help you... and to talk and to let you talk, but I'm not sure you're focusing on the right things here.
Sana yardım etmek için buradayız.
We're here to help you
Bu yüzden buradayım, Fez. Sana yardım etmek için, dostum.
That's why I'm here, Fez- - to helpyou out, man.
- Sana yardım etmek için buradayız.
- We are here to help you, dear.
Sana yardım etmek için de buradayız.
We're here to help you too.
Xenan, sana yardım etmek için buradayız.
Xenan, we're here to help.
Sana yardım etmek için buradayız biz.
We're here to help you.
Sana yardım etmek için buradayız.
We're here to help.
Bilmiyoruz. Ama sana yardım etmek için buradayız.
We don't know... but we're here to help you.
Görüşmede sana söylediğim gibi, yardım etmek için buradayım.
So how can I help you?