Sanctuary перевод на английский
1,686 параллельный перевод
Ekselansları, Ala sığınağı bitirdi.
Excellency. Ala has finished the sanctuary.
O sığınak değil.
It's not a sanctuary.
LeBron'a yakın olan herkes salonun, onun için kutsal bir yer olduğunu bilir.
Anybody that's close to LeBron knows that basketball court becomes his sanctuary.
Bay Burns onları barınaklarından ayırdı ve şimdi, onlar kendi başlarına yaşayabilecek kadar güçlü değiller.
Mr. Burns took away their sanctuary, and now, they aren't strong enough to survive on their own.
Ben nasıl oldu da küçük bir kız ve ahmak arkadaşı tarafından alt edildim. Benim güzel stadyumum ne zaman bir arı barınağı olarak ilan edildi ve yazılı olan $ 804 milyon doların üçte dördünü benden aldılar.
So, that's how I was outfoxed by a little girl and her half-wit companion when my beautiful stadium was declared a bee sanctuary, and I had to take a third-quarter write down of $ 804 million.
Shelby Kuş cennetinin etrafında dönüp duruyor.
Hmm. He's circling the Shelbyville Bird Sanctuary.
ve tıp tapınağı oluşturmak için fırsat yakaladık.
And we had an opportunity to create a medical sanctuary.
- Bize sığınak lazım.
- We need sanctuary.
Ben de Hz. Hüseyin'in türbesini ziyaret edip Allah'ın bizi bir araya getirmesi için dua etmeye karar verdim.
So I decided to visit our Lord Husayn's sanctuary for God may bring us together
Hıristiyan Markus'un, Hz. Hüseyin'in türbesine gelmesini ve Fatiha okumasını sağladı. Ne mübarek bir adam görüyor musun?
He made Marcos the Christian enter the sanctuary of our Lord Husayn and read Al-Fatiha you see his strength and power
- İnternet, yani aptal ve delilerin kutsal sığınağı.
The Internet, sacred sanctuary of idiots and nutters.
Tapınak yeniden yapılabilir.
The sanctuary can be rebuilt.
Dün gece insanlarınız tapınağımızı yıktı.
Last night your people destroyed our sanctuary.
Ki bildiğiniz gibi, bu parayla yeni bir kilise inşa edeceğiz daha az...
Which, as you know we are considering using to build a new sanctuary in a less....
Büyük kelimeler kullanıyor.
He's using big words now. Sanctuary.
Mabetteyiz koç!
The sanctuary, coach!
- Mabetteyiz koç!
- The sanctuary, coach!
Evet Rico, mabettesiniz.
That's right, rico, in the sanctuary.
Bilirsiniz, ben gençken Bir gün bir yıldız gemisi ile uçmayı hayal ederdim Yada sadece uzay üssünü ziyaret etmeyi.
You know, when I was young I dreamed that one day I'd fly a starship or even visit Sanctuary.
Üsse ilk gelişin.
Your first time at Sanctuary.
sanırın bu Üssü savaşın en büyük sırrı yapıyor.
Guess that makes Sanctuary the biggest secret of the war.
Bu kadın Sizi üsse götürecek.
Within that woman you will find Sanctuary.
Bir mabed.
It's a sanctuary.
Herkese söyleseydim mabed olmaktan çıkardı, öyle değil mi?
Well, it wouldn't be a sanctuary if I told everyone, would it?
Bir sığınak.
It's a sanctuary.
Bir sığınak.
Sanctuary.
Kralın tapınağı.
King Fingal's sanctuary.
Aziz Dziki'ye göre ana tapınak Dzedosan Dağı'nın sağ tarafındaki Ooyama Zirvesi üzerindedir.
According to St. Dziki on the right side Mount Dzedosan the main sanctuary on Mount Ooyama
Biri tapınağıma beni ziyarete geldi. Keşke hiç tanışmasaydım dediğim biri.
someone visited me in my sanctuary, someone I had hoped never to meet.
Sence kilise, ajanların gelişini durdurabilir mi?
You think sanctuary's gonna stop the agents from coming?
Fakat çalıştır hatta ilk habercisi.
Yet even the First Legate has been turned away fom this sanctuary.
Burası kuzeye ait olacaktır.
This sanctuary will soon succumb to the north.
Güpegündüz öldürülmüşler. Çatışma sona erdiğinde kendilerine sığınak olmasını ümit ettikleri bir evin birkaç metre dışında.
The five were to die at sunrise, only yards from a building... which they believed to be a sanctuary when the battle was over.
- Anladın mı?
- Okay? That's sanctuary.
Sığınak'ın önceki bölümlerinde...
Previously on Sanctuary.
Sanctuary Sezon 1 Bölüm 13 Açığa Çıkarılanlar
The Team Projet-SG presents : Sanctuary - Season 1 Episode 13 Revelations
Sığınağı tek ettiğimizden beridir aslında tam olarak çalışmadı.
It hasn't... really worked since we left the Sanctuary.
O, inanların sığınağıdır.
He is the refuge and sanctuary who guides us.
Kuş mezarlığı.
The bird sanctuary.
Bu kuş mezarlığı nerede?
Where is this bird sanctuary?
Kendisi bu süre içinde gözlerimin şahit olduğu en güzel tapınağı yaptı.
In Between, he built the most beautiful sanctuary that I have ever seen.
gizliliğimiz, teşhir edilmiştir hem de kötü yollardan!
our sanctuary, has been violated... and not in a good way.
Valeria'ya sığınmaktan başka çaremiz yok.
We have no choice but to seek sanctuary in Valeria.
- Onun türü için kutsal bir sığınma yeri olmalı.
It's a kind of sanctuary for her kind.
Anladığım kadarıyla kütüphane hâlâ sosyal bakımdan beceriksiz olanların mekanı. - Dikkat!
As far as I can see - the library is still a sanctuary for the socially handicapped.
Bu benim sığınağım oldu.
This has been my sanctuary.
Bir mabet.
IT'S A SANCTUARY.
Mabet içinde sığınak.
A sanctuary within a sanctuary.
Orası tapınağımız.
That is our sanctuary.
- Orası bizim tapınağımız.
- That is our sanctuary.
Korunacak barınak buldunuz.
YOU HAVE FOUND SANCTUARY.