Savannah перевод на английский
1,061 параллельный перевод
Bu yağı erit Savannah.
I want you to melt this butter, Savannah.
Bugün aradı. Savannah'yı çok merak ediyor.
She called today, very concerned about Savannah.
Savannah da.
So is Savannah.
Savannah'yı şair olmaya kendisinin teşvik ettiğini.
She said that she was the one who encouraged Savannah to become a poet.
Nasıl teşvik etti, söyleyeyim mi?
Wanna know how she encouraged Savannah?
Çünkü Savannah, iğrenç ailesini yazarak ihanet ediyordu.
Because Savannah was being disloyal, writing about our hideous family.
Savannah'ya yardımı olacaksa, evet.
If that's what it takes to help Savannah, yes.
Annen günlüklerini yakınca Savannah ne yaptı?
What did Savannah do after your mother burned her journals?
Luke'u ve Savannah'yı.
Luke and Savannah.
Bu itiraf günleri dizisi başladı. Savannah'nın geçmişini uzun uzun anlatıyordum. Onu yaşatmak için.
So this began a series of confessional days when I spun out the history of Savannah's past in order to keep her alive.
Sorunu olduğunu ilk fark ettiğinde Savannah kaç yaşındaydı?
Tom, how old was Savannah when you first realized something was wrong with her?
O gece, su içmek için kalkmıştım. Savannah'yı sallanan koltukta otururken gördüm. Kollarında ölü bebek vardı.
That night, I got up to get a drink of water and I saw Savannah sitting in the rocking chair with the dead baby in her arms.
Savannah olamaz, çünkü o bir kız.
Savannah can't, because she's just a girl.
Luke ve Savannah'ya sırrımı söylemem 20 yıl aldı.
It took me 20 years to tell Luke and Savannah about my secret.
Savannah'nın ona neden güvenemediğini göstermek için.
Just to show why Savannah could never trust her.
Savannah nasıl?
How's Savannah?
Hiç Savannah gibi yazmak istedin mi?
Did you ever want to write like Savannah?
Savannah'nınki gibi.
It's like Savannah's.
Savannah'yla mı kalıyordu?
Was she staying with Savannah recently?
Sanki Savannah etine batan bir kıymığı ihmal etmiş gibi.
It's as if Savannah has some kind of a splinter that she's neglected.
Annem okusa, ciğerini söker onun.
If my mother read it, she'd rip out Savannah's pancreas.
Savannah bana geldiğinde, adının Renata Halpern olduğunu söyledi.
When Savannah came to see me, she told me her name was Renata Halpern.
Ben de Savannah'yı sormak.
I'd like to ask you about Savannah.
Yazdığı çocuk kitabının bir rüyadan çıktığını söyledi.
Savannah told me her children's book came out of a dream.
Savannah Wingo arşivinden nadir görüntüler.
Rare footage from the Savannah Wingo archives.
Savannah saklamış.
Savannah must've kept them.
Savannah, babanın sürekli para kaybettiğini söyledi.
Savannah said your father was always losing money. Is that true?
Savannah'yla onu durdurmaya çalıştık, ama devlet önce davrandı.
Savannah and I tried to stop him, but the government did it first.
Savannah nasıl?
How's Savannah, Tom?
Tom'la Savannah'nın şarkısını söyleyeceğiz.
It's time to sing "Happy Birthday" to Tom and Savannah.
Savannah'dan bahset.
Tell me about Savannah.
Doktora ne anlatıyorsun?
What are you telling Savannah's doctor?
Savannah'nın elini tut.
Hold Savannah's hand.
Savannah daha iyi ediyor.
Savannah does it better than me.
Biri Savannah'ya tecavüz etti.
One of them raped Savannah.
Herhalde bu Savannah'nın tüm sorunlarının yanıtı değildir ama bilmen gerekir dedim.
I guess that's not the answer to all of Savannah's problems but I thought you should know.
Savannah kaç yaşındaydı?
How old was Savannah when this happened?
Senin ve Savannah'nın bunu atlatmasına bile şaştım.
I'm surprised you and Savannah survived it at all.
Cesetleri gömdükten sonra Savannah'nın yanına gittim. Nasıl olduğuna bakmak için.
And after we buried the bodies I went in there to check on Savannah to see how she was doing.
Üç gün sonra, Savannah kendini öldürmeye kalktı.
Three days later, Savannah tried to kill herself.
Kardeşi şair Savannah Wingo.
Tom's sister is Savannah Wingo.
Luke'un hoşuna gidecektir Savannah.
Luke would appreciate that, Savannah.
Savannah. - Savannah.
- Savannah here.
Pennsylvania.
- Another Savannah.
Savannah, Savannah, Savannah, Savannah. 4 adet Savannah.
Savannah, Savannah, Savannah. Four Savannahs.
Savannah polisi, oradan ayrıldığını düşünüyor.
The Savannah police think that by now there's a good chance he may have left Savannah.
- Yolculuk nereye, Savanah mı?
- Where'd ya get on, Savannah?
Ve bir gün, durup dururken, Jenny'den bir mektup geldi, Savannah'ya gelip, onu ziyaret edip, edemeyeceğimi yazmıştı, ben de bunu yapıyorum.
And one day, out of the blue clear sky, I got a letter from Jenny wondering if I could come down to Savannah and see her, and that's what I'm doing here.
Binlerce dönüm taklit Afrika çayırları.
Thousands of acres of simulated African savannah.
Savannah soykırımındaki Shakespear oyuncusuna benziyorsun.
You sound like a Shakespearean actor from a Savannah pogrom.
Ardında Savannah'ya kadar iz bırakır.
He'll leave skid marks from here to Savannah.